Seçilen belediye başkanı ilk nereye gitmeli? Prof. Cevdet Bozkuş açıkladı

Seçilen belediye başkanı ilk nereye gitmeli? Prof. Cevdet Bozkuş açıkladı
Ünlü Prof. Cevdet Bozkuş seçimlere sayılı günler kala bir belediye başkanında olması gereken özellikleri sıraladı. Bozkuş, seçimin ardından başarılı bir siyasetçinin ilk olarak Eskişehir'e gitmesi gerektiğini nedenleriyle birlikte açıkladı.

Kafkas Üniversitesi'nden Prof. Dr. Cevdet Bozkuş, bir belediye başkanında olması gereken özellikleri sıralayarak yalnızca belediye başkanı değil başarılı bir siyasetçi olmadaki koşulların neler olması gerektiğini açıkladı.

Seçilen bir belediye başkanının da ilk olarak nereye gitmesi gerektiği konusunda dikkat çeken bir tavsiyede bulunan Bozkuş şu ifadeleri kullandı:

BİR BELEDİYE BAŞKANINDA ŞU ÖZELLİKLER OLMALI

Bir belediye başkanı o yerleşim merkezinin en önemli yöneticisidir. Çünkü vatandaş ona güvenmiş ve onu seçmiştir. Seçimle gelmiştir. O da o güvene layık olmalıdır. Bu güven için bir Belediye Başkanı;

-Onurlu, ahlaklı ve dürüst olmalı
-Hizmeti esas almalı
-Şehrin sorunlarını çözmeli
-Şehri modern kent yapmalı.
-Eskişehir’i gidip görmeli

Bunun için seçilen belediye başkanlarına bir tavsiyem olacaktır. Seçildiğinde ilk işi Eskişehir’e gitsin, neler yapılmış bir görsün. Hatta Eskişehir’i o hale getiren Belediye Başkanından destek istesin.

Evet Eskişehir orta Anadolu da modern bir kent olmuş. Bu eserin sahibi Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen. Evet son 25 yılın siyasetinde örnek bir belediye başkanı. İkincisi yok.

Bu ülkede her görevi en iyi yapacak adam. Keşke 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı olsaydı. Ama partisinin fırsatçı egoist üst yönetimi bunu yapmadı. Yeni yönetim ise keşke bir dönem daha belediye başkanı adayı yapmalıydı. Hata yapmışlardır. Ama hiç önemsemedi ve kendine yakışır bir şekilde partisine desteğini sürdürmektedir.

CHP de genel başkanlık yapmış, üst yönetimde bulunmuş, milletvekili olmuş, belediye başkanı olmuş bazı parti hainleri şahsi beklentileri karşılamayınca, partinin bu yerel seçimlerde başarısız olması için gizli gizli çalışmalarını sürdürüyorlar. Adam olun adam. Yılmaz Büyükerşen’i örnek alın.

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,

Başarılı bir bilim adamı ve başarılı bir yönetici. Bulunduğu görevler;

Anadolu Üniversitesi Rektörü
Radyo Televizyon Yüksek Kurulu Başkanı
Eskişehir Belediye Başkanı.

Çok başarılı bir siyasetçi. Girdiği her seçimde aldığı oy ve modern bir kent olan Eskişehir bunu göstermektedir.

Seçimlerde;
1999 %44,
2004 %45,
2009
% 50,
2014 %45,
2019
%52 oy oranları partisinin oyunun çok üstünde oy alarak belediye başkanı olmuştur.

Çok başarılı bir belediye başkanı. Yaptığı projelerle modern bir kent yaratmış ve Eskişehir vatandaşının gönlünü kazanmıştır. En önemli projeleri;

Porsuk Çayı ıslahı, temizliği ve çevre düzenlemesi,
Sazova Parkı, bulvar ve cadde düzenlemeleri,
Kent Park, Odunpazarı Evleri restorasyonu,
Balmumu Heykel Müzesi,
Eskişehir'deki altyapı ve üst yapı çalışmaları
Tramvay, bahçe, spor ve kültür merkezleri,
Bir turizm kenti

Türkiye için örnek bir şehir yapmıştır. Keşke her yer Eskişehir gibi olsa. O zaman modern bir Türkiye olmaz mı.

O halde bir belediye başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen gibi olmalı yada olmak için gayret etmelidir.
Acaba 31 mart 2024 seçimlerinde yeni bir Büyükerşen çıkar mı. Çok zor.

Çünkü siyasetin en önemli kurumları olan siyasi partilerin merkez yönetimleri ve teşkilatları halktan kopuk. Halkın kimi istediğini önemsemeden adaylar belirleniyor. Gerek milletvekili adayları, gerekse belediye başkan adayları çoğunlukla merkez yönetimler tarafından dayatma ile belirleniyor.

Bir örnek; Adam Kars’ın gelmişine, geçmişine küfür ediyor ve partisi bunu 1. sıra adayı yaparak milletvekili seçtiriyor. Yani ödüllendiriyor. Bu da siyaset seviyesinin geldiği noktayı gösterir. Yani küfür prim yapıyor.

Halkın dediği gibi bunlardan bir nane olmaz. Ülkede bu halden kurtulmaz. Ancak ve ancak siyaset de Yılmaz Büyükerşen sayısı artarsa o zaman umutlu olabiliriz.

Ama üzücü olan bu güzel doğası ve zengin kaynakları olan ülkem vatandaşları bir taraftan yoksullukla boğuşurken, bir taraftan da Avrupa ülkeleri vatandaşlarını gıpta ile seyrediyor. Ülkeyi bu hale getirenler utansınlar.