Sedat Peker gece yarısı arka arkaya 13 tweet attı. Aksakallı’nın kim olduğunu açıkladı

Sedat Peker gece yarısı arka arkaya 13 tweet attı. Aksakallı’nın kim olduğunu açıkladı
Sedat Peker, Uygur Türkleri açıklamalarının tepkilere neden olduğunu söyleyerek yeni bir açıklama yaptı. Peker, “Gece gece beni gene dellendirdiniz” dedi.

Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Sedat Peker, Twitter hesabından yeni paylaşımlarda bulundu.

Peker’in paylaşımları Uygur Türklerine uygulanan Çin zulmü ve Türki devletler üzerineydi. “Para için kandaşlarımız olan Uygur Türklerini sattık dediğim için bazıları bana tepki göstermiş” diyen Sedat Peker, Çin’in Uygur Türklerini asimile ettiği toplama kamplarını hatırlattı.

Çin zulmüne karşı mücadele eden Rabia Kadir’den de söz eden Peker, “Rabia Ana’ya CIA ajanı dediler. Oysa ki Türk Dünyası’nın son 30 yılda yetiştirdiği en büyük mücadele insanıydı” ifadelerini kullandı.

“Gece gece beni gene dellendirdiniz” diyen Sedat Peker’in Tweetleri şöyle:

“Para için kandaşlarımız olan Uygur Türklerini sattık dediğim için bazıları bana tepki göstermiş. Uygur Türklerini doldurup işkence yaptıkları, zulüm ettikleri yerler cezaevi değilmiş, rehabilitasyon merkeziymiş. Buna inanan insanlar gerçekten samimilerse onlar adına gerçekten üzülüyorum (Bu saflıkla çocukken başlarına bir sıkıntı gelmediği için baya şanslılarmış diyip başka bir şey demiyorum). 1987’de biz cezaevinde yatarken insan haklarıyla ilgili müfettişler geldiğinde cezaevi sanki bir rehabilitasyon merkezi gibi düzenlenirdi.

Oysa işin gerçeği hem kapı altında hem de hücrelerde yapılan işkencenin insanları delirttiğiydi. Sayın Türk Devletlerimizin Sayın Başkanları geçtiğimiz günlerde toplandılar. Çok güzel resimler verdiler. Rahmetli Demirel de her 2-3 ayda bir Türk Devletlerinin Başkanlarını toplar, resimler çektirirdi. Sonuç, bir adım dahi menzile yol gidilemedi. Toplantı sonrasında Doğu Türkistan’da uygulanan insanlık dışı işkencelerle ilgili bir satır yok. Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesine dair bir protesto yok.

KKTC’nin önümüzdeki günlerde diğer Türk Devletleri tarafından tanınacağına dair tek satır yazı yok. O zaman bu toplanmanın amacı neydi? Çin’deki cezaevleri için “Onlar bir rehabilitasyon merkezi” diyen kardeşlerim, Doğu Türkistan’ın 1960’da bağımsız bir devlet olduğunu biliyor muydunuz? Bazı dönemler Ruslar, bazı dönemlerde de Çinliler Doğu Türkistan’ı işgal etmiş olsalar da çok az sayıdaki nüfuslarıyla bu işgalleri sonlandırıp her sefer bağımsızlıklarını tekrardan kazandıklarını biliyor muydunuz?

Bu savaşları verirken diğer taraftan da tarih boyunca Türk Yurtlarının içinde en entellektüel Türk Boyunun Uygur Türkleri olduğunu biliyor muydunuz? Topluma adaptasyon sağlamaları için rehabilitasyon merkezleri kurulduğunu söylüyorsunuz. Rehabilitasyon merkezlerinde kız kardeşlerimize tecavüz ettiklerini biliyor musunuz?

Ufacık yaşlarda çocuklara yapılan işkencelerden haberdar mısınız? Bu nasıl bir rehabilitasyon? İşkenceyle, tecavüzle hangi insan topluma kazandırılabilir? Bizim devletimiz NATO üyesi Çin ve Rusya’nın başını çektiği Şangay Beşlisi’nin diğer üyeleri ise Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan. Yani diğer üç Türk Devleti. Çin Doğu Türkistan’ı işgal eder, Rusya’nın topraklarının yarısından çoğu ise Öz Türk Yurtlarının üzerine kurulu. Bunca büyük sorun ortadayken bizler Uygur Türklerinin Anası olarak bilinen Rabia Kadir’e ülkemize gelmesi için vize dahi veremiyoruz.

Rabia Kadir 30 sene evvel (Çin daha böyle zengin bir ülke değilken) Çin’in en zengin insanlarından biriydi. Uygur Türklerine yapılan zulümden dolayı kendini ortaya koyup hem parasıyla hem canıyla mücadele etti. Çin Devleti önce parasına el koydu, sonra cezaevine attı. İnsan hakları aktivistlerinin mücadelesi sonucunda Amerika’ya gitmeyi anca başarabildi. Sonra Rabia Ana’ya CIA ajanı dediler. Oysa ki Türk Dünyası’nın son 30 yılda yetiştirdiği en büyük mücadele insanıydı.

Rabia Ana’nın hayatını anlatan Ejderha Savaşçısı isimli kitabı okursanız vücudunuzdaki tüm hücrelerin sarsıldığını hissedeceksiniz. Çin’den para gelecek diye Rabia Ana’ya vize vermeyen, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerini yok sayanların TURAN’dan da bahsetmeye bence hakları yoktur. AKSAKAL demek Türk Yurtlarının her karışını ezbere bilen, onların dertleriyle dertlenen demektir. Ya bizim Aksakal..? (Gece gece beni gene dellendirdiniz).”

YILDIRIM, TÜRKİYE''NİN AKSAKALI OLDU

Türk Konseyi 8. Zirvesi''nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım''ın Aksakallılar Konseyi''ne Türkiye''nin Aksakalı olarak atandığını duyurmuştu.

Binali Yıldırım 31 Mart seçimlerinden önce katıldığı YouTube programında ise Doğu Türkistan için şu ifadeleri kullanmıştı:

“Doğu Türkistan konusu çok hassas bir konu. Bizim bu konuda düşüncemiz çok açık ve net. Çin’in egemenliği, toprak bütünlüğü bizim için çok önemli. Doğu Türkistan soydaşlarımız, kardeşlerimiz var ama teröre bulaşırlarsa, toprak bütünlüğü, egemenlik haklarına açıkça karşı çıkarlarsa biz onlara olumlu bakmayız.”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Çin’in güvenliği bizim güvenliğimizdir çıkışıyla daha önce tepkilere neden olmuştu.

Çin''de konuşan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Tek Çin Politikası’na en büyük destek veren ülkelerden biri olduğunu söyleyerek, “Çin’in güvenliğini kendi güvenliğimiz gibi görüyoruz. Gerek ülkemizde gerek bölgemizde Çin’e yönelik hiçbir olumsuz faaliyete izin vermiyoruz.“ diye konuştu.

İlgili Haberler