ADEM DEĞİRMENCİ / YENİÇAĞ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin Karadeniz’deki Tuna-1 sahasında 320 milyar metreküp doğalgaz keşfettiğini müjdeli haber olarak duyurmuştu. Türkiye'nin bu keşfinin uluslararası şirketlerin Karadeniz'e olan ilgisini artırması beklenirken, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendirilirken, jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Karadeniz’deki gazın altında yatan gerçeği haritalarla tek tek anlattı.
Karadeniz’deki tabakalar içerisinde yer alan gaz merceklerini ve petrol sahalarını detaylı bir şekilde anlatan Üşümezsoy, “Tuna Gaz Sahası’nın Bulgaristan kesimindeki Miocene tabakası içerisinde gaz mercekleri, onun altında ise Oligocene tabakasında görülen Maykop petrol sahaları…
Bu havzalar Trakya’ya doğru da uzanmakta. Burada vurgulanması gereken Kıpkaç Türkçesinden gelir.
Yani Maykop, Tatarca bir kelime olup; -May- yağ, -kop- çok demektir.
Yani Kırım Hanlığı’nın Kafkasya’daki Maykop alanında egemenlik döneminde buradaki ‘yağ’lı kayalara verilen isim Maykop.
Burada Maykop’taki ‘Petrol yatakları alt seviyelerde tekrardan gaz kesilebilir mi?’ sorusunun cevabı burada verilmektedir.
Dört farklı seviyede aşağıya doğru gaz mercekleri yer almaktadır. Yelpazeler birbirinin üzerine bindirdikçe ayrı ayrı seviyeler oluşturmaktadır” dedi.
Prof. Üşümezsoy’un YENİÇAĞ’a yaptığı özel açıklamaların tamamı şu şekilde:
Yukarıda yer alan haritayı ele aldığımızda Batı Karadeniz çanağını avuç gibi açılmış bir şekilde düşünürsek bunu kuzey kenarında Romanya ve batı kenarında Bulgaristan'ın yer aldığı güneyinde ise Trakya havzası ve Anadolu'nun yer aldığı bir çanak diye düşünürüz. Ve bu gaz keşfinin alanı Neptün Gaz Sahası diye Romanya’daki yamaç içi kanyon dolgularda çakıl taşı, kum taşı ve killer yer alıyor.
Bu yamaçtan aşağı akan bu litoloji kanyonlar dolduruyor. Daha sonra bu kanyonlar, deniz tabanına doğru ulaştığı zaman buna denizaltı yelpazeleri denir. Killer, kanallar boyunca gelen kumtaşları, çakıl taşları ve onlarla beraber killi kum taşları ve sil taşları dediğimiz bir örtü oluyor.
Batı Karadeniz’deki bu kesitler, aktif kanyonlar üstteki açık sarıyla gösterilen yapılar ve Miosen kanyonları ve kırmızıyla gösterilmiş gaz merceklerinin ilişkisini sunmaktadır.
Bu haritada yer aldığı gibi Romanya Neptün Gaz Sahası’ndaki yamaçtan gaz seviyelerini içeren kanalların deniz tabanına doğru akarak orada birbirini aşan yelpaze olmasını getiriyor. Yani bizim gaz bulduğumuz saha bu deniz tabanın yelpazeleri içindeki kırıntılarda olan gazlar ve bunlar bu yüzden ilerleyerek Romanya’da 75 metre kalınlıkta iken bu kanallar, bizim derin deniz tabanında 500 metreye kadar ulaşan daha kalınlıklara ulaşıyor.
Kıta yamacındaki kanyonlarda kırmızı renk 100 metreyi, mavi renkle gösterilen yerler 1000 metreyi geçmektedir. Kanyonların derinleşmesini göstermektedir.
Bu haritada gösterilen damlacıklar ve noktalar şeklinde gösterilen işaret gaz çıkışlarını göstermektedir. Bu noktalar içerisindeki gazlar, daha derinde daha büyük boyutlara ulaşmıştır. Bu anlamda Romanya’da 75 metre kalınlığında bulunan alanlar kanyon dolgu olduğu için daha dardır.
Bir benzetme yaparsak avucumuzu kapattığımızda başparmağımızın avuç çukurunun kuzey kenarı başparmağımızın gölgesi. Ukrayna’nın Rusya bölgesi, tırnaklarımızın yer aldığı bölge Romanya ve parmaklarımızın olduğu kesim yamacı belli etmektedir. Neptün Gaz Sahası, bu yamaç boyunca yer almaktadır. Türkiye bu avuç içerisindeki kesimde yer almaktadır. Avucumuzun güneyindeki yükselti ise Türkiye kıyısına doğru yükselmektedir.
Deniz tabanının yamacı kırmızı ile yükseklikleri mavi renkle ise çukurları göstermektedir. Yamaç boyunca akmalar ve kanal dolguların yapılarını görmekteyiz. Bu yapılar deniz tabanına indiği zaman, yayılarak yelpaze şeklini almaktadır. Bizim Sakarya bloğu da yelpazelerden oluşmaktadır. Buradaki yamaçlarda çukurlarda birikmiş kaymalar ve bu kaymalarda kanal içinden aşağıya doğru akmalarla birlikte daha sonra deniz tabanına yayılma şekliyle çalışmaktadır.
Katmanlardaki yeşiller petrolü, kırmızılar ise gazları gösteriyor.
Tuna Gaz Sahası’nın Bulgaristan kesimindeki bu kesitte kırmızılarla gösterilen Miocene tabakası içerisinde gaz mercekleri, onun altında ise Oligocene tabakasında görülen yeşil mercekler ise Maykop petrol sahaları…
Bu havzalar Trakya’ya doğru da uzanmakta. Burada vurgulanması gereken Maykop Tatarca bir kelime olup; -May- yağ, - kop- çok demektir. Yani Kırım Hanlığı’nın Kafkasya’daki Maykop alanında egemenlik döneminde buradaki ‘yağ’lı katmanlara verilen isim Maykop. Burada Maykop’taki ‘Petrol yatakları alt seviyelerde tekrardan gaz kesilebilir mi?’ sorusunun cevabı burada verilmektedir. Dört farklı seviyede aşağıya doğru gaz mercekleri yer almaktadır. Yelpazeler birbirinin üzerine bindirdikçe ayrı ayrı seviyeler oluşturmaktadır.
Bu haritada Karadeniz Bölgesi’nin genel görünümünü ve bizim Batı Karadeniz çanağının Karadeniz bütünü içindeki konumunu göstermektedir.
Yukarıda uluslararası çalışmayı gösteren ve 2017 yılında G.C. Tari'nin yayınladığı makalede, Neptün Gaz Sahası’ndaki batimetreyi, kanyonları ve deniz tabanını anlatmaktadır.
Tari’nin 2010’daki çalışmasını referans ediyoruz. Bu çalışma 2010’da başlamıştır. Demek ki Karadeniz’deki çalışmalar 2010 yılının çok öncesinden başlamış ve son bizim verdiğimiz verilerde 2018 verileri. Karadeniz, yıllar öncesinden başlayıp günümüze kadar detaylı çalışılan bir bölgedir. Bir günde yapılacak bir ve sabırlı bir çalışma olduğunu göstermektedir.