Her içilen sigara, bir süzgeç gibi aldığımız havayı temizleyerek vücuda veren ve hücrelerimizin oksijen ihtiyacını karşılayan AKCİĞER denilen organımızı kirletmektedir. Kirlenen akciğer bir müddet sonra oksijen üretemez duruma gelmektedir. Akciğer oksijen üretme görevini yerine getiremeyince, vücudumuzda bulunan kan ihtiyaç duyduğu oksijeni kendisi üretmeye başlıyor. Bir müddet sonra akciğerden hiçbir destek alamayan kan da hacim olarak ağırlaşmaya ve akışkanlığını kaybetmeye, buna bağlı olarak da oksijen üretememeye başlıyor. Hacmi ağırlaşmış ve değişime uğramaya başlamış olan kan artık vücutta rahatlıkla dolaşamamaya, özellikle kılcal damarların bulunduğu el ve ayak parmak uçlarımıza ulaşamamaya başlıyor.
Bunun neticesinde de sigara içen arkadaşlar hastanelere müracaat ediyorlar. Ve bir kısmı da ayağını, bacağını kestirmek zorunda kalıyorlar. Burada sorun bitmiyor tabii. Akciğer kanseri, gırtlak kanseri olmuş olan hasta sürünmeye devam ediyor.
Şimdi geçtiğimiz 9 Şubat Dünya SİGARAYI BIRAKMA GÜNÜ idi. Ben de bir hatırlatma yaparak bunu yazdım. Ama her günü Sigarayı Bırakma Günü kabul ederek SİGARAYLA MÜCADELE etmeliyiz.
Ama sigarayı üreten ve bizleri zehirleyen, sağlıklı yaşama hakkımızı elimizden alan sistemle mücadelemizi kesinlikle sürdürmeliyiz.