Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT

Evren Devrim ZELYUT

Şimşek’e çok kritik ikazlar!

Şimşek’e çok kritik ikazlar!

Sayın Şimşek’in başarılı olması gerektiğini en başından beri söylüyoruz. Zira bu gök kubbenin iktisadi olarak ayakta durması gerek. Bu bağlamda son vergiler ve zamlarla ilgili kendisine dostane ikazlarımız olacak…

Seçim öncesi verilen muazzam açıkların kapatılması için KDV ve KV gibi vergilerin artarak zamların yapılacağını zaten söylüyorduk. Ama bu maliye politikasında eksik giden taraflar var. Maddeler halinde ifade edelim.

1-1377 yılında İbn Haldun tarafından kaleme alınan Mukaddime adlı eserde şunu der: Vergi oranları artarsa belli bir noktadan sonra elde edilen hasılat düşer. Aynı zamanda üretim miktarı da geriler zira artan vergilere katlanmak zorlaştıkça girişimciler üretimden çekilir.

İbn Haldun’un bu tespitini Arthur Laffer isimli ekonmist ‘Laffer Eğrisi’ olarak literatüre sokmuşsa da bizler kaynağı İbn Haldun olduğunu biliyoruz.

O zaman sayın Şimşek’in 1,2 trilyonluk ek bütçesinde yine bu kadar olan gelirlerin tamamı Hazine’ye giremeyecek. Tahsilat kuvvetle muhtemel 750-800 milyar TL olacak. O zaman aradaki kısım için borçlanma karşımıza çıkacak. Bu da faiz demek…

659 milyar TL yılbaşında planlanan açık üstüne ek bütçeden binecek açıkla 1 trilyona vuracak bütçe açığı acı bir gerçek olacak.

Açık ve sonundaki zamların enflasyon yaratacağı muhakkak. Enflasyon ise Lira değerini düşürecek ve dolara olan talep kesilmeyecek.

2-Dolara olan talebi dengelemek için Körfez’den 30 milyar dolar gelecek ancak bu para ayda 6-7 milyar dolar açık veren ekonomide bizi kaç ay idare eder?

En fazla 5 ay daha götürür. Peki ya sonra?

Sonrası için kaynak girişinin sadece Körfez’den değil dünyadan, özellikle Batıdan gelmesi önemli.

Ancak Batı sermayesi direkt olarak yani fabrika kurmak, ya da portföy yatırımı yani tahvil/hisse almak için gelecekse Türkiye’de yeni ve cazip bir hikayenin olması şarttır.

Sayın Şimşek bu hikayeyi yani reformları çok iyi hazırlamalı. Aksi halde küresel sermaye akışları ile desteklenmeyen ekonomi yılbaşından sonra kurda 30 seviyesinin kırılması ile dramatik rakamlar ile yüzleşir.

Bu durum sanayideki girdi maliyetlerinin artışı ile daha yüksek enflasyon, KKM ile daha büyük borçlar ve faiz demektir. Bunların da yeni zamlar demek olduğunu artık biliyoruz.

3-Maliye politikasında gelirleri artırmak için zamlar yapılırken giderlerde tasarruf da çok önemlidir. Deprem bölgesine yapılan harcamalar kısılamazsa o zaman kamunun makam araçları gibi lüks kalemler gözden geçirilmelidir.

Halkın ezildiği bir mali programda kamu da elini taşın altına koyup örnek olmalıdır. Politikayı tek kesime yıkmak demek de başarısız kalacağının işaretidir.

Şimşek’in işi zor lakin desteğimiz kendisiyledir. Zira ona ikazlar yapacak muhalefet taht oyunlarına düşmüş, muhalefet lideri “Kazanamadık ama dünyanın sonu değil” diyecek kadar mevcut ağır ekonomik tablodan kopmuş bir görüntü çizmektedir.

Zorlu bir kış bizleri bekliyor…

Yazarın Diğer Yazıları