Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü 2023’ü Uluslararası Darı Yılı ilan etmişti. Darı'nın kökeni nedir?

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü 2023’ü Uluslararası Darı Yılı ilan etmişti. Darı'nın kökeni nedir?
Doğu Asya’dan Orta Avrupa’ya kadar üretimi gerçekleşen buğdaygillerden 'darı' günümüze kadar nasıl ulaşmıştır? İşte detaylar...

Arkeofili''den aktarılan bilgilere göre; Kiel Üniversitesi’ndeki araştırmacıların vardığı sonuca göre, insanlar zaten 3.500 yıl önce küreselleşmiş bir dünyada yaşıyorlardı. Araştırmacılar, akdarının yayılımını ayrıntılı olarak yeniden yapılandırabildiler ve tahılın o sırada Asya’dan Orta Avrupa’ya zaten yayılmış olduğunu öğrendiler.

Ekip biçmesi kolay, kısa bir büyüme mevsimi ve kuraklığa dayanıklı olan akdarı (Panicum miliaceum), bugün dünyanın gıda arzı için en değerli mahsullerden biri. Tunç Çağı insanları, neredeyse tüm dünyada bu avantajlara zaten değer veriyordu.

Prehistorik ve Protohistorik Arkeoloji Enstitüsü’nün “Tarih Öncesi ve Arkaik Toplumlarda İnsan-Çevre Etkileşimleri” üzerine yaptığı araştırma, yakın zamanda düzenlenen “Millet and What Else? The Wider Context of the Adoption of Millet Cultivation in Europe.” adlı ciltte yayınlandı.

DARININ AVANTAJLARI: BUGÜN VE SONRA

Darı’nın tarih öncesi yayılımına ilişkin bu cilt, son zamanlarda yeniden keşfedilen bir tahıl için tarihsel bağlam sağlayan önemli bir bilgi kaynağı.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2023’ü “Uluslararası Darı Yılı” olarak belirlemesi de boşuna değil. Küresel ısınmanın arttığı zamanlarda, kuraklığa dayanıklı tahıllar olarak darıların, diğer tahıllar başarısız olduğunda nüfus için yiyecek sağlamaları gerekiyor.

Darı, sadece üç aylık kısa büyüme periyodu nedeniyle, geç yaşanan donların diğer tahılları yok ettiği kuzey Avrupa’da bir zor zaman mahsulü olarak kullanılabilir. Ayrıca saklanması da kolaydır. Küçük taneler, onları böceklerden ve mantarlardan koruyan gövdelerde sıkıca korunur. Darının hazırlanması da diğer tahıllara göre daha kolaydır. Uzun süre pişirilmesine gerek yoktur ve deri bir torbaya veya bir kase sıcak suya batırılarak hazırlanabilir. Bu, onu “hareketli göçebe biniciler ve yerleşik çiftçiler için bir “süper yiyecek” yapar.

TUNÇ ÇAĞINDA KÜRESELLEŞME

Bu avantajlar, benzeri olmayan bir akdarının yayılımına yol açtı. Prehistorya ve Protohistorya Arkeoloji Enstitüsü’nde araştırma görevlisi Dr. Dragana Filipović, “Darı dayanıklılığı o dönemde dünya çapında insanları ikna etmişti. Çin’de uzun yıllar evcilleştirildikten sonra, Tunç Çağı’nda batıya doğru yayıldı. Darının kuzey Karadeniz bölgesine MÖ 1600 civarında ve kuzey İtalya’daki Po Vadisi’ne 1500 civarında ulaştığını gösterebildik. MÖ 1400 civarında Alpleri geçti ve 1200 civarında nihayet kuzey Avrupa’ya ulaştı.” diyor.

Darı, Tunç Çağı’ndan itibaren Tunç Çağı Avrupa’sının çoğunda önemli bir gıda güvenliği kaynağı olarak hizmet etti.

Professor Kirleis, “Tunç Çağı küreselleşmesinden temel bir şey öğrenebiliriz. Tunç Çağı boyunca, bronz arzı geçici olarak çöktü, ancak metal yaşam için gerekli değildi. Öte yandan, bir zamanlar bölgeler arası ağlar aracılığıyla ithal edilen tahıl, tüm bölgelerde insanlar tarafından yetiştirildi. Böylece darı arzı güvencede kaldı.” diyor.

Bölgeler üstü ilişkiler olağanüstü bir öneme sahiptir, yenilikleri tetikler ve uluslararası anlayışa katkıda bulunur. Bununla birlikte, darı ve bronz ile ilgili Tunç Çağı vaka çalışmaları, otarşik arzın karmaşık ticaret zincirlerine göre avantajlarını gösteriyor.

Wiebke Kirleis, “Tunç Çağı insanları tıpkı bizim gibi birbirine bağlı bir dünyada yaşıyordu ama onlar bizden önemli bir adım öndeydiler. Temel ihtiyaçların yerel seçeneklerle karşılanması gerektiğini zaten biliyorlardı. Bu, iyi bir yaşamın temelini garanti eder.” diyor.

 

İlgili Haberler