Kış aylarının soğukluklarıyla birlikte kafelerde yeni bir tartışma konusu gündeme geldi.
Müşterilerin üşümemesi için masalara bırakılan ya da isteyenlere verilen şallar, bir yandan sıcaklık sağlarken, bir yandan da hijyenik açıdan tedirginlik yaratıyor.
Birçok kafe, özellikle açık balkon bölümünde oturanların talebine karşılık olarak şal hizmeti sunuyor.
Ancak bu uygulamanın giderek yaygınlaşması, kullanılan şalların sıcaklığı ve bakımıyla ilgili soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Ortak kullanımda olan kumaşların ne kadar sıklıkla yıkandığı, hangi koşullarda saklandığı ve hijyen standartlarının ne ölçüde sağlandığı konusunda netlik olmaması ise dikkat çekiyor.
Müşterilerin bir kısmı soğuk havada şal uygulamasını konforlu bulurken, bazıları ise hijyen endişesi nedeniyle bu hizmetten uzak durmayı tercih ediyor.

İşletmelerin şalları ne sıklıkla temizlediği ya da hangi koşullarda sakladığına dair net bilgi verilmemesi de tartışmaları beraberinde getiriyor.
Konu ile ilgili uzmanlar dikkat edilmesini önerirken müşteriler arasında farklı görüşler bulunuyor.Kimi, soğuk havada oturabilmenin yolunu şal hizmetinde görürken, kimi ise hijyen riskinin ortaya çıkmasından bu uygulamadan uzak duruyor.
Özellikle kış aylarında artış gösteren soğuk algınlığı ve diğer solunum yolları hastalıkları düşünüldüğünde, yaygın olarak kullanılan şalların sağlık açısından risk taşıyabileceği yönde kaygılar oluşuyor. Ortak kullanılan bu şalların düzenli olarak profesyonel temizlikten devam ettiklerini belirtiyor. Ancak yine de bu konuda bilinçlenmesi ve hijyen politikasını şeffaf bir şekilde paylaşması gerektiği vurgulanıyor.
Öte yandan bazı kafeler hijyen endişesi nedeniyle bu uygulama tamamen kaldırılmış durumda. Müşterilere sıcak tutan alternatif çözümler sunuluyor. Kafelerdeki şal hizmeti, bir çevrede misafirperverlik örneği olarak görülse de hijyen belirtilerinin ortaya çıkması nedeniyle mesafeli yaklaşılan bir hizmet olarak da görülüyor.