Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformlarının özellikle son yıllarda yalan, dezenformasyon, nefret söylemi ve terör içerikli paylaşımlara ev sahipliği yapması, bu mecraların “hizmet sağlayıcı” rolünün sorgulanmaya başlanmasıyla sonuçlandı.

Her ülkenin kendi dinamikleri ve iç hukukları doğrultusunda atmaya başladıkları adımlar, başta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere pek çok ülkede sosyal medya reformunu gündeme getirdi.

İNGİLTERE: “SANAL DÜNYA İLE GERÇEK DÜNYA ARASINDA DENGE OLUŞTURMAK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”

İngiltere hükûmeti, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya şirketlerinin, platformlarında barındırdıkları zararlı içeriklere ya erişim engeli getirilmesi ya da bu içeriklerin platformlardan tamamen silinmesi noktasında harekete geçti.

Çocuk istismarı, siber zorbalık ve terör propagandası gibi içerikler konusunda bir yönetmelik üzerinde çalışan İngiliz hükûmeti, bu gibi durumlarda şahıs ve kurumlara verilecek cezalar üzerinde tartışmalarını sürdürüyor.

İngiltere’nin bir önceki Dijital Bakanı Nicky Morgan ve İçişleri Bakanı Priti Patel, yaptıkları bir ortak açıklamada, “İnternetin hayatlarımızı şekillendirmeye başladığı bu dönemde, sanal dünya ile gerçek dünya arasındaki dengeyi sağlamak ve kişi ya da kurumların zarar görmesini engellemek hayati bir önem taşımaktadır.” ifadelerine yer verdi.

ALMANYA: “HALKIN YÜZDE 87’Sİ, SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİNİ ONAYLIYOR”

Almanya’da 2018 yılında yürürlüğe giren ve Facebook Yasası olarak da bilinen NetzDG (Netzwerkdurchsetzungsgesetz) ile nefret söylemi, siber zorbalık, terör propagandası, yalan ve dezenformasyonla mücadele başlatıldı.

Bu kapsamda Facebook, Twitter, Reddit ve YouTube gibi platformlarda yer alan zararlı içeriklerin 24 saat içerisinde ortadan kaldırılması, aksi takdirde 50 milyon avroya varan para cezaları öngörüldü. Söz konusu şirketler de Alman hükûmetiyle uzlaşıya vardı.

Almanya’da iki adet “Temizlik Merkezi” kuran Facebook, buradalarda istihdam ettiği bin 200 kişi ile zararlı içerikleri anlık olarak takip ediyor.

Almanya merkezli araştırma kuruluşu Dalia Research, söz konusu sosyal medya düzenlemesine yönelik yaptığı anket çalışması sonucunda,Alman halkının yüzde 87’sininbu reforma destek verdiğini ortaya koydu. Aynı dönemde yine Dalia Research taraından Fransa’da yapılan araştırmadahalkın yüzde 82’sinin, İngiltere’dehalkın yüzde 82’sininve ABD’dehalkın yüzde 67’sininülkelerinde çıkacak benzer bir yasaya destek verecekleri öğrenildi.

FRANSA: “ZARARLI İÇERİK YALNIZCA 1 SAAT İÇİNDE SİLİNMEK ZORUNDA”

Fransız parlamentosunun henüz geçen aylarda geçirdiği yasaya göre, kimi içeriklerin 24 saat içerisinde, kimilerinin ise 1 saat içerisinde ortadan kaldırılması gerekiyor.

Sosyal medya platformlarını, paylaşılan içeriklerden doğrudan sorumlu tutan yasaya göre ırk, din, cinsiyet veya engellilik konularında nefret söylemi barındıran içeriklerin 24 saat içerisinde temizlenmesi gerekiyor.

Öte yandan, çocuk istismarı ve terör propagandası barındıran içeriklerin ise yalnızca 1 saat içerisinde yayından kaldırılması gerekiyor. Aksi takdirde söz konusu platformlara içerik başına 1,25 milyon avro para cezası öngörülüyor.

AVRUPA PARLAMENTOSU: “ŞİRKETLER, KÜRESEL GELİRLERİNİN YÜZDE 4’Ü KADAR CEZA ÖDEYECEK”

Facebook, Twitter ve YouTube gibi şirketlerin, sosyal medya kullanıcılarına hizmet verdikleri platformlar üzerinden yaptıkları paylaşımlardan dolayı sorumlu tutulmasına ilişkin en büyük adım, Avrupa Parlamentosu Adalet Komisyonundan geldi.

Buna göre, terör propagandası barındıran içeriklerin raporlanmalarının ardından yalnızca bir saat içerisinde yayından kaldırılması, aksi halde söz konusu platformaküresel gelirinin yüzde 4’üne karşılık gelen para cezasıverilmesi öngörüldü.