Sosyal medya ve e-ticaret platformları, modern alışverişin vazgeçilmez bir parçası haline gelirken, denetlenmeyen kanallar sahte ve kontrolsüz ürünlerin çoğalmasına yol açtı.

Takviye gıdalardan kozmetiklere, ilaç benzeri ürünlerden elektronik cihazlara kadar geniş bir yelpazede satılan bu ürünler, halk sağlığını ciddi şekilde tehdit etti.

Uluslararası araştırmalar ve uzmanlar, denetimsiz platformların karaciğer hasarından alerjik reaksiyonlara, hatta ölümcül sonuçlara varan riskler taşıdığını vurguladı.

İşte sahte ürünlerin halk sağlığına etkileri ve alınması gereken önlemler…

SAHTE ÜRÜNLERİN YAYILIMI: SOSYAL MEDYA VE E-TİCARETİN ROLÜ

Sosyal medya platformları ve e-ticaret siteleri, düşük maliyetli reklamlar ve geniş kitlelere erişim avantajıyla sahte ürün satıcılarının gözdesi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), küresel sahte ürün pazarının yıllık 200 milyar doları aştığını ve bu ürünlerin yüzde 60’ının sosyal medya veya e-ticaret üzerinden satıldığını bildirdi.

İngiltere’deki King’s College London’dan Prof. Philip Calder, “Denetimsiz platformlar, sahte ürünlerin kolayca pazarlanmasına olanak tanıyor. Tüketiciler, güvenilir sandıkları ürünlerin içeriğini bilmeden sağlıklarını riske atıyor” dedi.

The Lancet’te yayımlanan bir çalışma, sahte takviye gıdaların yüzde 30’unun toksik maddeler içerdiğini ortaya koydu.

HALK SAĞLIĞINA TEHDİT: ZEHİRLİ İÇERİKLER VE YAN ETKİLER

Sahte ürünlerin içeriği genellikle bilinmiyor ve bu, ciddi sağlık sorunlarına yol açtı.

Örneğin, zayıflama haplarında yasaklanmış sibutramin, cilt bakım ürünlerinde cıva veya kurşun, takviye gıdalarda ise sentetik steroidler tespit edildi.

ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nden Dr. Ryan Andrews, “Sahte ürünler, karaciğer hasarından böbrek yetmezliğine, alerjik reaksiyonlardan kalp krizine kadar geniş bir risk yelpazesi taşıyor” dedi.

Food and Chemical Toxicology dergisinde yayımlanan bir araştırma, çevrimiçi satılan sahte kozmetiklerin yüzde 25’inin cilt kanseri riskini artıran kimyasallar içerdiğini gösterdi.

Sahte ürünler, özellikle gençlerde sosyal medya etkisiyle hızla yayıldı. Bu, acil denetim gerektirdi.

DENETİMSİZLİK VE YASAL BOŞLUKLAR

Sosyal medya ve e-ticaret platformlarının çoğu, ürün güvenilirliğini denetlemek için yeterli mekanizmalara sahip değil.

Avrupa Birliği’nde yürürlüğe giren Dijital Hizmetler Yasası, platformların sahte ürün satışına karşı daha sıkı önlemler almasını zorunlu kılıyor, ancak küresel ölçekte uygulama yetersiz.

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden Prof. Gary Williamson, “E-ticaret siteleri, satıcıların kimliğini ve ürünlerin güvenilirliğini doğrulamalı. Aksi takdirde, halk sağlığı riski büyümeye devam edecek” dedi.

TÜKETİCİLER NE YAPMALI? UZMAN ÖNERİLERİ

Uzmanlar, tüketicilerin sahte ürünlerden korunmak için dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

Takviye gıda, kozmetik veya ilaç benzeri ürünleri sadece eczanelerden veya Sağlık Bakanlığı onaylı satıcılardan alın. Sosyal medya reklamlarına güvenmeyin. Ayrıca, ürün ambalajında barkod, seri numarası ve onay mührü kontrol edilmeli.

Harvard Tıp Fakültesi’nden Dr. Dariush Mozaffarian, “Tüketiciler, influencer önerilerine değil, bilimsel verilere ve uzman görüşlerine güvenmeli” dedi.

DSÖ, sahte ürün şüphesi durumunda yerel sağlık otoritelerine bildirim yapılmasını önerdi.

ÇÖZÜM: DAHA SIKI DENETİM VE BİLİNÇLENDİRME

Uzmanlar, sahte ürün tehdidiyle mücadelede üçlü bir strateji öneriyor: Platformların denetim mekanizmalarını güçlendirmesi, yasal yaptırımların artırılması ve tüketici farkındalığının yükseltilmesi.

The BMJ’de yayımlanan bir makale, sosyal medya platformlarının sahte ürün reklamlarını engellemek için yapay zeka temelli filtreler kullanabileceğini belirtti.

Tüketiciler, sağlıkla ilgili ürünleri satın almadan önce bir uzmana danışmalı. Bilinçli seçim, sağlığı korumanın ilk adımı.

SAĞLIĞINIZI KORUMAK İÇİN BİLİNÇLİ OLUN!

Denetlenmeyen sosyal medya ve e-ticaret kanalları, sahte ve kontrolsüz ürünlerin halk sağlığını tehdit eden bir tsunami gibi yayılmasına neden oldu.

Bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, bu ürünlerin ciddi sağlık riskleri taşıdığını açıkça ortaya koydu.