Dünyaca ünlü ABD merkezli kahve dükkanları zinciri Starbucks’ın, çalışanlara potansiyel hırsız gözüyle baktığını iddia eden barista, cepsiz pantolan giymeye bu imkanları yoksa cepleri dikmeye zorlandıklarına dikkat çekti. İşyeri içerisinde emekçilerin görev tanımları dışında işlerde de çalışmak zorunda kaldığını kaydeden barista, “Hazırladığım kahvelerin dakikalar içerisinde düzineleri bulduğunu hatırlayabiliyorum. Bazen adeta beynim tutukluk yapıyor gibi olurdu ve siparişi algılayıp harekete geçmekte bile zorlanırdım” ifadelerini kullandı.
Barista telefon taşımanın da yasak olduğunun altını çizdi. İşe giren işçilerin deneme süresi boyunca Starbucks’ın ürünlerinde çalışan indirimi alamadıklarını kaydeden barista son olarak şunları aktardı:
“Şube müdürü bunun sebebini bana: ‘İndirimli alınan ürünleri, satmanızdan çekiniyorlar’ diyerek açıklamıştı.
Bunlar beni ve beraber çalıştığım pek çok emekçiyi rahatsız etmişti. Oysa Starbucks’ta kağıt üzerinde her şey çok güzel ve samimi bir havada lanse ediliyordu. Bu kadar yüksek kâr oranlarının olduğu yerde samimiyet de alınıp satılabilen bir şey haline dönüşüyor olmalı. Starbucks gibi işletmelerde oldukça uzun bir sömürü hikâyesini barındırıyor.”
