Suriyelilerden vize istediniz mi?

Suriyelilerden vize istediniz mi?

NTV''de programa katılan Tayyip Erdoğan, "olası İstanbul depremi"yle ilgili bir soruya cevap verirken, "Ben İstanbul çocuğuyum. Yaklaşık 5 yıl İBB başkanlığını yaptım. İstanbul''u iyi tanıyorum. Aşırı derecede iddialı olmak yanlış olur. Depremin tehdit etmeyeceği hiçbir şehir olamaz. Ben bir de felaket tellallığı yapmayı da doğru bulmuyorum. İstanbul''un belediye başkanıyken benim İstanbul''a girişi vizeye tabi tutma diye tezim vardı. Her gelen rahatlıkla girsin, bu olamaz. İstanbul''a girmenin bir bedelinin olması lazım... Bakın Londra''ya giremezsiniz. Belli kuralları var bu işin. Eğer bu varsa siz de o zaman müsaade ederler girersiniz. Bunun sebebi trafiktir. İstanbul''da da belediye başkanlığımda nüfus 8 milyondu. Şu an 15 milyonu geçti. Bir de planlama noktasında maalesef zannedildiği gibi planlanmadı" dedi.

***

İçeride ve dışarıda felaket tellallığı yapanların, İstanbul''u boşaltmak hedefine hizmet ettiğini yazmıştım...

Yalnız Erdoğan nasıl İstanbul çocuğu olmuş? Kasımpaşa''da bir hastanede doğmuş olmakla... Ailesi Rize''den gelmiş, İstanbul onlara kapılarını açmış! İstanbul, bu göçlere izin vermese, Erdoğan en fazla Rize Belediye Başkanı veya Rize milletvekili olabilirdi.

Londra''da ise şehir merkezine gidildikçe fiyatlar yükselir. Yerleşmek, konut sahibi olmak veya konut kiralamak için Erdoğan''ın "bu varsa" dediği "para" gerekir. Daha fazla para...

***

Okurlarımızdan Mel Dan, İstanbul ile ilgili "Felaket tellallığının hedefi, şehir boşaltmak olabilir" ana fikirli yazılarıma atıfta bulunarak "Antakya''yı yabancılarla doldurdular. Türkler depremden sonra şehri boşaltmak zorunda kaldı. Türkleri, İstanbul''dan kaçırma projeleri de başladı. Tayyip Erdoğan''ın ''İstanbul''a vize ile girilsin'' sözleri de bu projesinin yansıması... Zaten Kanal İstanbul da o projenin parçasıydı. Kanal ile uluslararası hukuki statüsü değişecek İstanbul, önce bağımsız bölge, sonra da emperyalist Batı''nın kontrolünde bir diyar olacaktı.

İstanbul''a vize ile girilmesi yerine yabancılara mal-mülk şirket satılmasının yasaklanması, göçmenlerin ülkeye girmesinin engellenmesi gerekir eğer İstanbul''u da, Hatay''ı da Batı''ya kaptırmak istemiyorsak." diye yazdı.

Bir haber sitesinde konuyla ilgili habere yorum yapanlardan Samur Birsen, "Suriyelilere de vize olacak mı yoksa bu uygulama sadece Türkler için mi düşünülüyor?" diye sordu.

Eyüp Yamak da "Birçok ülkeye vizesiz gidilirken İstanbul''a vize ile girilsin denilmesi manidar..." dedi...

"MEZOPOTAMYA, BATILI BİR UYGARLIK MASALI"

Söz buraya gelmişken, konuyla doğrudan ilgili bir kitap önereyim... Bilindiği gibi, Batı''nın siyasi projeleri hep tarih tezleriyle desteklenmiştir... Mesela, "ari ırk" yaklaşımı, ırkçılığın temelini oluşturur ama hümanizmi öne çıkarırlar...

Son 20 yıllık dönemde bir de Mezopotamya Projesi var... Projeyi ABD adına seslendiren Büyükelçi Pearson idi. Barzani''nin İnternet sitesinde de Erzurum''dan Bağdat''a uzanan bölgenin sadece tek bir ekonomi bölgesi değil tek bir siyasi bölge olacağı da ifade edildi. Türkiye''de ise projeyi Abdullah Öcalan ve dönemin AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu gündeme getirmişti.

***

Mezopotamya tarihini kendi araştırmalarımıza göre anlamaya çalışmak gerekir. Çünkü Batı''nın "üstün kültür" dayatmasının temelinde Mezopotamya''nın medeniyetin beşiği olduğu kabulü vardır. Buradaki Sümer gerçeğini yok sayar, yerini Akadlar ile doldurmaya çalışırlar.

Cahit Doğan Doyar, "Zamanın Gerçek Tarihi" adlı kitap dizisinin devamı olarak "Mezopotamya, Batılı Bir Uygarlık Masalı" adıyla konuyla ilgili tarihî tartışmaları inceledi. Ağır bir konu ama kitabı bir solukta okuyabilirsiniz. Çünkü Mezopotamya için yazılan Batılı tarihçeyi akıl ve mantıkla ve eğlenceli bir dille çürütüyor. Ritim Sanat Yayınları arasında çıktı.

Yazarın Diğer Yazıları