Avrupa Birliği'nin (AB) yapay zekâ teknolojilerine yönelik ilk kapsamlı yasası, 2 Şubat 2025’te yürürlüğe girecek. Ancak, Fransa ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin yürüttüğü gizli lobi faaliyetleri sayesinde yasa, insan haklarını koruma iddiasından uzaklaştığı yönünde eleştiriliyor. Özellikle kamu alanlarındaki gözetim ve sınır bölgelerinde yapay zekâ (AI) kullanımı, yasada genişletilmiş istisnalarla mümkün hale getirildi.

Gizli belgeler, Fransa'nın yanı sıra İtalya, Macaristan, Çekya ve İsveç gibi ülkelerin, polise ve sınır yetkililerine kamu gözetimi ve yüz tanıma sistemlerinde daha geniş yetkiler tanınması için yürüttüğü çabaları ortaya koyuyor. Fransa’nın 2024’te Paris Olimpiyatları’nda AI destekli gözetim sistemlerini kullanma kararı, bu yaklaşıma yönelik ilk somut örneklerden biri olarak dikkat çekiyor.

edit-shutterstock-2494168041.webp

KRİTİK İSTİSNALAR VE GÜVENLİK ARGÜMANLARI

Yapay zekânın, bireylerin politik görüşlerini veya dini inançlarını hedef alacak şekilde kullanılmasının yasak olduğu belirtilse de, ulusal güvenlik gerekçesiyle bu kuralların aşılması mümkün kılındı. Fransa'nın bu konuda yoğun lobi faaliyetleri yürüttüğü ve diğer ülkelerden de destek aldığı, AB Konseyi’ne sunulan belgelerle doğrulandı.

Sınır bölgelerinde gözetim teknolojilerinin kullanımını genişletmek isteyen Yunanistan, biyometrik verilerin gerçek zamanlı analizinin, hem vatandaşlara hem de mültecilere yönelik uygulanmasını savundu. Bunun yanı sıra İspanya ve Hollanda, suçları öngörmek için kullanılan algoritmaların (predictive policing) yasaklanmaması gerektiğini belirterek bu sistemlerin etkin bir kolluk aracı olduğunu savundu.

edit-shutterstock-2445330509.webp

“YASA İNSAN HAKLARINI KORUMA AMACINDAN UZAK”

Equinox Irksal Adalet Girişimi’nin kurucularından Sarah Chander, yasa tasarısını, “insan haklarını koruma iddiasından uzak, endüstriyi destekleyen bir araç” olarak nitelendirdi. Avrupa Dijital Haklar Ağı ise bu durumun kamu alanlarında anonimliği sona erdireceği konusunda uyardı.

Ayrıca, yüz tanıma ve duygusal analiz teknolojileri gibi sistemlerin, belirli sektörlerde yasaklanmış olsa da, kolluk kuvvetleri için serbest bırakılması, toplumsal eşitlik kaygılarını artırıyor. Hukukçular, bu istisnaların Avrupa Adalet Divanı'nın 2020 ve 2022’deki kararlarıyla çeliştiğini savunuyor.

reglement-ia.png