TRT ÇEKİMLERİ

Yıllardır TRT İstanbul Radyosu Mesut Cemil Stüdyosu'ndan konserleri izleriz. TSM, THM ve caz. Son iki yıldır yapılan canlı programlarda gariplikler yaşandı. Salona duman vermeler, ışıkları seyircinin gözüne sokmalar. Daha önce de çekim yapılır ama böylesi gariplikler olmazdı.

* Bu duman çok tehlikeli. Sanatçıları bile öksürtüyor. İzleyenler mahvoluyor. Sorduğumuzda ışık kırılması falan diyorlar. Gelenler genelde 60 yaş üstü insanlar. Havaya partiküller saçılıyor. Ciğerler açısından zararlı.

* Kameralar sahneye dönük ama ışıklar seyircilerin gözlerine tutulup, evrilip çevriliyor. Yani konsere gelenleri pişman ediyorlar.

Pınar'a saygısızlık

Soruyorum size TSM, THM ve caz müziği disko müziği midir? Sanırım TRT, diskoculara bu görevi vermiş. Onlar da bildikleri gibi yapıyor ve işin içine ediyorlar. Düşünün Selahattin Pınar'dan okunuyor ama dumandan göz gözü görmüyor. Işıklar da dönüp duruyor. Haber vermeden her pazartesi saat 20.00'da başlayan yayını izlemek için saat 19.40'ta orada olmanız yeterli. Gidin ve kendi gözünüzle görün. Önümüzdeki pazartesi program TSM'ye ayrılacak. Buyrun bekliyoruz.

Bu konudaki şikayetler bana kadar geliyor da, TRT Müzik yönetimine gitmiyor mu? Önümüzdeki canlı yayını dikkatle izleyeceğiz. Bakalım yanlışlara son verecekler mi?

***

Seviyeli olabilmek

Eski hakem ve Limitsiz Futbol'un yorumcusu Bülent Yıldırım'dan cevap geldi. Bazılarınınki gibi bel altı değil. Üslubu hoş. terbiye sınırlarını aşmıyor. Buyurun birlikte okuyalım:

"Burhan ağabey, öncelikle bir büyüğüm olarak selam ve saygılarımı sunuyorum.

Ağabey, yazınızdan anladığım kadarıyla, sizlerde kırmızı balık ve TFF ile MHK yağcılığı izlenimi bırakmışım. Çok üzüldüm. Burhan ağabey, ben hakem camiasının en eğitimli insanlarından birisi iken tam aksine biat etmediğim için sistemden hiç bir karşılık beklemeden ayrılmayı tercih ettim.

İnanın bağımsız ve yekpare birisi olmasam ve en küçük yağcılık ve network kullanışım olsa sistemde kalırdım. Bu insanların kulüpçülere göbekten bağlı olması ve kötü yönetimleri nedeniyle işsiz kalmaya razıyım. Ekonomi Bakanlığı İç Denetim Kurulu Başkanı iken 'Sen bize lazımsın, bizimle olacaksın' baskı ve zorlamalarıyla bir de futbol sevgimden dolayı memuriyetten istifa ettim. Akitli hakemliği tercih ettim. CNNTURK'ten kendiliğinden gelen teklif üzerine kabul edip, 26 yıllık suskunluğun üzerine konuşmaya başlayan bir stajyerim.

Beklentim yok

Size öyle görünmem belki de içinde bulunduğumuz tuhaf dönemden kaynaklanmaktadır. Konuşurken sadece eleştiri yapmıyor, objektif olmak adına doğru yapılanları da söylüyorum.

Ve bu insanlardan zerre kadar beklentim yok. Sadece size, tecrübenize ve kişiliğinize saygı duyan bir insan olarak bilmenizi istedim. Selam ve saygılarımla."

Bu satırları özellikle kimi seviyesizlerin okuması için aynen yayınladım. Ötekilerin kalemi sadece hakaret etmek için çalışıyor.

 

Kanal İstanbul

Seyfullah Çiçek Giresun-Görele'de yaşayan bir yerel yazar. Kısa ironik yazılar kaleme alıyor. Bana da bir fıkrasını yolladı. Hem de güncel:

"Akıl hastanesinin başhekimi, bahçedeki hastalarını ha bire toprağı eşelediklerini görünce seslenir:

- Hey siz ne yapıyorsunuz orada?

- Kanal İstanbul'a ilk noktayı vuruyoruz doktor bey.

Ağız dolusu bir kahkaha atan başhekim "Hay Allah iyiliğinizi versin emi" der.

- Niye siz?

Hastalar topluca cevap verir:

- Akıl işi değil de ondan!"

 

Seviye düştü

Mesut Ertekin, ekranların tartışma programlarından şikayet edenlerden:

"Yazılarınızı büyük bir zevkle ve bugün hangi konu ya da programı irdeleyecek diye merakla bekleyen bir okurunuzum. Her daim aynı duygularla Allah sizi başımızdan, kaleminizden eksik etmesin diyorum. Maalesef tartışma programlarında seviye iyice düştü. Son günlerde bunların arasına Latif Şimşek'in katılımlarıyla dibe vurdu. Asıl üzücü olan, konuşmacıların -yaygaracılar- birbirlerine bey, bayan, hanım hitaplarını bırakmaları. Bunların yerine Ahmet, Ayşe gibi sesleniyorlar.

Sağlıklı günler diler saygılarımı sunarım."

...

GÜNÜN SÖZÜ

Sürüden ayrılanı, sürü sevmez. Cenap Şahabettin

 

Yazarın Diğer Yazıları