Tunceli Belediyesi’nin komünist başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu gözü doğaya dikti. 26 futbol sahası büyüklüğündeki orman talan edilecek

Tunceli Belediyesi’nin komünist başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu gözü doğaya dikti. 26 futbol sahası büyüklüğündeki orman talan edilecek
Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve 5 CHP’li 2 AKP’li belediyenin Tunceli’nin Sütlüce Köyü’nde AB fonuyla yapmayı planladığı katı atık depolama tesisi, 55 bin Meşe ağacının, 9 endemik bitki türünün bulunduğu 26 futbol sahası büyüklüğündeki 183 dönümlük ormanı yok edecek. Projeye kurdukları platformla karşı gelen köylülerin ortaya koyduğu raporlar ise, projenin uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu ve ÇED raporunda belirtilen esaslara riayet edilmediğini ortaya koyuyor.

YENİÇAĞ/ TOLGA ŞAHİN

Tunceli Sütlüce Köyü’nde yapılması planlanan katı atık depolama tesisi 55 bin Meşe ağacının, 9 endemik bitki türünün bulunduğu 26 futbol sahası büyüklüğündeki 183 dönümlük ormanı yok edecek.

Tunceli Merkez, Pülümür – Nazimiye – Ovacık – Mazgirt – Hozat – Pertek - Çemişgezek olmak üzere 5 CHP, 2 AKP’li belediye ve Tunceli merkez belediyesinin oluşturduğu Katı Atık Yönetim Birliği (DER-KAB) tarafından hayata geçirilmesi planlanan projeyi Avrupa Birliği fonlarken köylüler ise projeye itiraz ediyor. 550 dönüm ormansız arazinin olduğu Tunceli’de neden bu bölgede ısrar edildiğine anlam veremiyorlar. Ancak belediyenin projeyi iptal etmesi durumunda AB fonunun kesilmesi söz konusu.

HDP’li Tunceli eski Belediye Başkanları Mehmet Ali Bul ve Nurhayat Altun döneminde kabul edilen ve komünist başkan Mehmet Maçoğlu döneminde projenin ÇED Olur raporu alındı.

Köylüler ise Kırmızıdağ Çevre ve Yaşam Platformu’nu kurarak ÇED Olur raporunu mahkemeye taşıdı. Erzincan İdare Mahkemesi’nin tayin ettiği bilirkişi heyeti raporunda ise ÇED raporunun eksiklikleri ortaya konuldu.

Bilirkişi raporuna göre, bölgedeki 9 endemik türün bulunduğunu ortaya koyarken 54.900 meşe ve ardıç ağacı katledilecek. Çöp tesisinin yayacağı koku nedeniyle yerleşim yerlerinin de olumsuz etkileneceğinin belirtildiği rapora göre, projenin sızıntı su yönetim ve planlamasında da eksiklikler var.

Kırmızıdağ Çevre ve Yaşam Platformu’nun ortaya koyduğu belgelere göre, projenin rakım olarak aşağısında Pülümür Çayı yer almakta ve bu çay Uzunçayır barajına ulaşmakta. Ayrıca . Tesisin kurulacağı alanda, derin vadilerden inen üç dere kolu bulunmaktadır. Bu dereler birleşerek Milli köyü içinden geçip Pülümür Çayına ulaşmakta.

Platform yetkilileri tesis yapılacak alanın içerisinde mezarlık bulunduğunu da belirtirken bölgenin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından I. Grup koruma altına alınan alanlar kapsamında olduğunu belirtiyor.

MUNZUR ÜNİVERSİTESİ EKSİKLİKLERİ TESPİT EDİYOR
Diğer taraftan Munzur Üniversitesinde görevli uzman bilirkişi raporuna göre, proje alanındaki yüzey suları, dere yatakları ve sızdırma olasılığı konularında, ÇED raporunda ciddi eksikliklerin mevcut olduğu araştırmaların yetersiz, saha incelemelerinin eksik olduğu, mahallinde detaylı araştırmaların yapılmadığı, birçok hususun eksik bırakıldığı tespit edilirken ve hazırlanan rapor Tunceli Belediyesine sunuluyor.

PROJE ULUSLARARASI ANLAŞMALARA DA AYKIRI
Doğaya ciddi tahribat verecek proje, Türkiye’nin 1994’te taraf olduğu amacı ana amacı "sulak alanların ekonomik, kültürel, bilimsel ve sosyal olarak büyük bir kaynak teşkil ettiği ve kaybedilmeleri halinde bir daha geri getirilmeyeceği" esasına vurgu yapan Ramsar Sözleşmesi’ne aykırı.

Diğer taraftan proje Türkiye’nin 1997’de taraf olduğu ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını esas alan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne de aykırı.

Proje aynı zamanda Türkiye’nin 1987’de taraf olduğu kültürel ve doğal mirasını esas alan Paris Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmesi’ne de aykırı.

Aynı zamanda proje Glasgow Liderlerinin Orman ve Arazi Kullanımı Bildirgesi’ne de aykırılık teşkil ediyor.

Platform ayrıca ÇED rehberinde belirtilen hususlara dikkat edilmeden bu projenin ÇED raporunun verildiğini belirtirken 2009 yılında yayımlanan Atık Bertaraf Tesisleri ÇED Rehberindeki yer seçim sürecine ilişkin şu maddelerin ihlal edildiğine dikkat çekiyor:

1- Potansiyel alanların kısa bir listesinin hazırlanması (hem tercih edilen hem de alternatif alanları içerecek şekilde).

2- Her alanın ekolojik ve sosyo - kültürel anlamda tanımlanması

3- Doğal ve sosyo - kültürel kaynakların bozulması anlamında her alanın etkileri kaldırma kapasitesinin analiz edilmesi.

4- Ciddi çevresel sınırlamaları olan alanların elimine edilmesi.

5- Etkilenen halkla görüşülmesi.

6- Alternatiflerin uygunluğa göre sıralanması ve sebepler ortaya konarak yerin seçilmesi.

Aşağıdaki hususlar da yer seçimi sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır:

– Su kaynağı olarak kullanılan besleme alanları veya halkın kullanımında olan baraj gölleri. – Alıcı ortama deşarj edilmeden önce atık suların arıtılması gerekliliği.

– Mevcut hava kalitesi.

– Nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin yaşam alanları.

– Yerleşim merkezlerine yakınlık.

– Alanın (veya geçiş yollarının) sağlık kuruluşları, okullar ve konutlar gibi alanlara uzaklığı.

– Deprem ve göçük riski olan alanlar.

Projeyle ilgili tepkilerini dile getiren platform yetkilisi, “Masa başı rapor ve izinler ile on binlerce ağacın kesilmesi, orman sahasının yok edilmesi, yaban hayatın içinde yaşayan canlılar ile birlikte tahrip edilmesi, ekosisteme zarar verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Bu ağaçların kesilmesine tepki göstermek ve itiraz etmek de sadece yöre halkının görevi olarak düşünülmemelidir. Bu türden değerlere sahip çıkmak tüm insanlığın görevleri arasındadır. Çevresel tahribatlar tüm insanlığı etkilemektedir” ifadelerini kullandı.

Tesisin ısrarla neden bu bölgede yapılmasına yönelik sorularına ise platform yetkilileri şu şekilde cevap aldıklarını ifade etti:

“Projenin ilk belirleme aşamasında HDP’li Tunceli Belediye Başkanları, tesisin şehir merkezine yakın olması durumunda çöp taşıma araçlarının daha az benzin yakacağını hesapladıklarını itiraf ettiler. Sırf daha az benzin yakmak için 26 futbol sahası büyüklüğündeki ormanlık bir alanı geri dönülemez şekilde tahrip edecekler”

MECLİSTE PROJEYE DEVAM KARARI ALINDI
Geçtiğimiz ay belediye meclisinde Tunceli Belediyesi’nin projeden çekilmesine yönelik meclis oylamasında oy çokluğuyla projeye devam kararı alındı. Meclis Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’na, su dolu plastik bardak ve dövizler fırlatıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Maçoğlu, “Evet, yaptığımız bütün çalışmalarda belirli bir alana zarar veriliyor bunu biz de biliyoruz ve farkındayız. O bölgede köylülerimizin bütün kaygılarını ortadan kaldırmak adına yaptığımız görüşmelerde istedikleri her şeyi harfiyen yerine getirdik” ifadelerini kullandı.

MECLİS ÜYELERİ ÖNERGE VERİYOR
Köylüler adına açıklama yapan avukat Özgür Ulaş Kaplan, HDP’nin iradesiz tutum sergilediğini söyleyerek, "Katı Atık Birliği’nin gerçekleştirilmesi için oluşturulan bir birlik var DERKAB adında. Bu birlikten de merkez belediye başkanlığının birlikten çekilmesi yönünde meclis üyeleri önerge verdi. Bugün bu konunun görüşülmesi lazımdı. Meclis toplantısında belediye başkanı içeri girdi ve insanlara bir ''Merhaba'' bile demeden çok kısa sürede arka tarafta yapılmış pazarlıklarında neticesine güvenerek doğrudan oylamaya geçti. Oylama neticesinde daha önce önergeye imza atmış HDP meclis üyeleri önergelerine, iradelerine, basına yaptığı açıklamalara sahip çıkmadılar ve önergenin reddi yönünde oy kullandılar. Burada HDP, TKP meclis üyeleri ret; CHP ve EMEP önergenin kabulü yönünde oy verdi. Bir konuda görüşünüz 3 günde nasıl değişir? Pazartesi böyle bir önerge veriyorsunuz, cuma günü böyle bir karar alıyorsunuz. Bu iradesizliktir, kapalı kaplılar ardından yapılan pazarlığın gün yüzüne çıkmasıdır" dedi.

Köylüler tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Sütlüce köylüleri sözcüsü Seydali Bulut ise açıklamasında, Munzur Üniversitesi''nin proje ile ilgili bir rapor hazırladığını ancak belediye yönetiminin bu raporu gizlediğini ve açıklamadığını belirtti.

Bulut ayrıca, “Meclis''te temsiliyeti olan birçok siyasi parti gelinen aşamada, proje yerinin hatalı olduğunu ve mevcut alandan yapımından vazgeçilmesini kamuoyuna deklare etmişlerdir (EMEP, HDP VE CHP ) ancak belediye başkanı siyasi partileri, halkı, STÖ’leri ve bilimsel raporlara aldırış etmeden halkın iradesini yok sayarak projeyi ölümüne savunmakta ve mevcut alanda yapımından vazgeçmemektedir” ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler