MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile başlayan açılım süreci Meclis ayağında devam ediyor. Bu süreçte ‘umut hakkı’ tartışmaları gündeme gelirken, bebek katili Öcalan’ın cezaevi koşullarına dair taleplerde konuşulmaya başlandı.
KONUT İSTENMİŞTİ
Öcalan için ormanlık alana ya da cezaevi içerisine 3+1 konut yapılmasının gündeme alındığı iddia edilmişti. Bahçeli ise bugün yine ‘kurucu önder’ diyerek komisyonun İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşmesini talep etti. Bu yeni çağrı ise dikkat çekti.
Devlet Bahçeli net konuştu! 'Komisyon İmralı'ya gitmeli'
BAKIRHAN YERİNİN DAR OLDUĞUNU SÖYLEDİ
DEM Partili Tuncer Bakırhan ise teröristbaşının koşullarının iyileştirilmesine ilişkin yeni açıklamada bulundu. Bakırhan, teröristbaşının kaldığı alanın dar olduğundan dert yanarak, “Bir adada, 12 metrekare bir hücrede, 100 yıllık meselenin çözümü nasıl olur ya da muhataplardan biri nasıl bu dar koşullarda bu işi yürütür meselesini sürekli kendime soruyorum” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Dolayısıyla iletişim, yaşam ve özgür çalışma koşulları oluşturulmalı. Mesele çözülecekse, barışacaksak yeni bir süreç, yeni bir zeminin kapısını açacaksak bu görüşme, görüşmeme meselesinin bu kadar çok abartılmaması gerektiğini belirtiyorum. Öncelikle şunu söylüyoruz. Çalışma ve iletişim koşulları kesinlikle bu süreci yürütmeye müsait hale getirilmelidir.
Sonuçta şöyle bir şey var; kendi hareketindeki arkadaşlarıyla da rahat görüşmelidir. Öcalan çağrı yapacağı zaman kime yapacak, nasıl yapacak? Sonuçta örgütü yöneten bir insandan bahsediyoruz. Koşullarının düzeltilmesi gerekiyor. Dünyada da benzer süreçler yaşandı. Taraflar karşılıklı diyalog, müzakere içerisinde oluyorlar. Sonuçta bir yere varılıyor. Evet, geçmişle belki yüzleşiliyor ama yeni döneme daha çok herkes motive oluyor. Yeni dönemde eksikliklerin, aksaklıkların yaşanmamasına çalışıyor.
Biz, Öcalan'ın koşulları derken çalışma ve iletişim koşullarının acilen düzeltilmesi gerektiğini belirtiyoruz. O koşullarda müzakere, diyaloğun yürütülmesi çok zor, imkansız. 26-27 yıldır cezaevinde bir hücrede olan bir insandan bahsediyoruz. 27 yıl içeride olmasına rağmen büyük bir barış çalışması ve diplomasi yürütmesi de önemlidir. Türkiyeli bir çözümden yanadır. Türkiye'de çözmekten yanadır. Orta Doğu'daki tüm fırtınalara rağmen, dengelerin değiştiği, bölgesel aktörlerin değiştiği bir süreçte ‘Türkiye çözümü, Türkiyeli çözüm, Türkiye'de çözüm’ denilmesine bence bir kıymet biçmek gerekiyor.”