Tüp bebek (IVF) tedavisinde yapay zeka teknolojisi, infertiliteyle mücadele eden çiftlere yeni bir umut kapısı açtı.

Son bilimsel araştırmalar ve dünya çapındaki uzmanların görüşleri, yapay zekanın embriyo seçiminden folikül analizine kadar birçok aşamada başarı oranlarını artırdığını ortaya koydu.

Dünya genelinde her altı çiftten biri infertilite sorunuyla karşı karşıya. Tüp bebek tedavisi, bu çiftler için en yaygın çözüm yollarından biri olsa da, başarı oranları hâlâ geliştirilmeye açık bir alan. Ancak, yapay zekanın IVF süreçlerine entegrasyonu, bu tabloyu değiştirmeye başladı.

Embriyo kalitesinin değerlendirilmesi, en uygun yumurtaların seçilmesi ve hormon tedavisinin zamanlamasının optimize edilmesi gibi konularda yapay zeka, doktorlara rehberlik ederek daha kesin ve etkili sonuçlar sundu.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE GÖSTERİYOR?

Nature Communications dergisinde yayımlanan bir çalışma, yapay zekanın tüp bebek tedavisinde folikül seçimini nasıl iyileştirdiğini gözler önüne serdi.

Araştırmaya göre, yapay zeka algoritmaları, ultrason görüntülerini analiz ederek hangi foliküllerin sağlıklı bir embriyoya dönüşme olasılığının olduğunu tespit edebiliyor. Bu, doktorların “tetikleyici” hormon enjeksiyonunun zamanlamasını daha doğru belirlemesine olanak tanıyor.

Çalışmanın başyazarı Dr. Scott Nelson, “Yapay zeka, insan gözünün göremediği detayları yakalayarak IVF başarısını artırıyor. Bu teknoloji, kişiselleştirilmiş tedaviyi bir üst seviyeye taşıyor” dedi.

Benzer bir bulgu, npj Digital Medicine’da yayımlanan bir araştırmada da ortaya çıktı. Araştırmacılar, yapay zekanın embriyo seçiminde geleneksel yöntemlere kıyasla yüzde 20 daha yüksek doğruluk sağladığını bildirdi.

Çalışmayı yöneten Dr. Siobhan Hanassab, “Yapay zeka, embriyo gelişimini saniyeler içinde analiz ederek en yüksek implantasyon potansiyeline sahip olanları seçiyor. Bu, hem zaman hem de maliyet açısından büyük bir avantaj” açıklamasında bulundu.

YABANCI UZMANLAR NE DİYOR?

İngiltere’deki Imperial College London’dan fertility uzmanı Dr. James Hopkyns, yapay zekanın IVF’deki rolünü “oyun değiştirici” olarak nitelendirdi:

“Geleneksel yöntemler, büyük ölçüde doktorların deneyimine dayanıyordu. Ancak yapay zeka, büyük veri analitiğiyle bu süreci standardize ederek hata payını azaltıyor. Özellikle karmaşık vakalarda, bu teknoloji çiftlere umut oluyor.”

ABD’de Harvard Tıp Fakültesi’nden embriyolog Prof. Dr. Catherine Racowsky ise, yapay zekanın etik boyutuna dikkat çekti:

“Bu teknoloji, embriyo seçimini daha objektif hale getiriyor, ancak hangi embriyonun ‘en iyi’ olduğuna bir makinenin karar vermesi, etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Yine de, başarı oranlarını artırdığı bir gerçek.”

Racowsky, hastaların bu süreç hakkında şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesinin önemini vurguladı.

TEDAVİDE YENİ BİR ÇAĞ

Yapay zeka, tüp bebek tedavisinde sadece embriyo seçiminde değil, aynı zamanda hasta verilerinin analizinde de devrim oluşturdu. Örneğin, hastanın yaşına, hormon seviyelerine ve geçmiş tedavi sonuçlarına dayanarak kişiselleştirilmiş protokoller sunabiliyor.

Avustralya’daki Virtus Health’in 2024’te gerçekleştirdiği bir klinik deney, yapay zekanın embriyo gelişimini öngörmede yüzde 90 doğruluk sağladığını gösterdi. Bu, tedavi süresini kısaltarak çiftlerin hem maddi hem de duygusal yükünü hafifletti.

UMUTLAR GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR

Tüp bebek tedavisinde yapay zeka desteği, bilim ve teknolojinin birleştiği bir dönüm noktası olarak öne çıktı.

Uzmanlar, bu yeniliğin IVF başarı oranlarını artırarak daha fazla çifti anne-baba olma hayaline kavuşturabileceğini belirtti. Ancak, teknolojinin yaygınlaşması için daha fazla araştırma ve düzenleme gerektiği de aşikâr.

Yapay zeka ile güçlendirilmiş tüp bebek tedavisi, infertiliteye karşı mücadelede umut verici bir ışık olarak parladı.