"Türk milleti size neden güvensin?"

"Türk milleti size neden güvensin?"
Eski Bakan Rıfat Serdaroğlu, kendi internet sitesinde bugün yazdığı yazısında, YSK üyelerine tepki gösterdi.

YSK üyeliği için önce yüksek yargıç ve Yargıtay ya da Danıştay üyesi olunması gerektiğini hatırlatan Serdaroğlu, ardından da YSK üyelerinin gizli oy ile seçildiğini ve görev süresinin de aynı şekilde uzatabileceğini belirterek, “Seçimle ve belli süre için geldiğiniz bu göreve, AKP tarafından atanmayı niçin kabul ettiniz? Sizleri AKP mi seçti de onun uzatmasına boyun eğdiniz?” diye sordu.

İşte Rıfat Serdaroğlu’nun yazısı:

YSK / YENİDEN SEÇİLEMEMEKTEN KORKANLAR!

"Yüksek Yargıç, meslektaşlarının kendisi ile ilgili yapacağı seçimden kaçmamalı.
Yüksek Yargıç, seçimle gelinecek bir yere atamayla gelmeyi kabul etmemeli.
Yüksek Yargıç, milletinin nezdinde “Emir Alan Kişi” konumuna düşmemeli.
Yüksek Yargıç, üç sene daha görevde kalmak için fikrini, adaleti satmamalı.
Yüksek Yargıç, aynı konuda fakat farklı zamanda ve farklı kişiler için, kanunları esneterek farklı kararlar vermemeli.
Yüksek Yargıç, Anayasayı çiğneyememeli.
Yüksek Yargıç, yanlışları için yargılanmaktan muaf olmadığını unutmamalı…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anayasamızın 2. Maddesine göre bir HUKUK DEVLETİDİR. Siyasi İktidar, Türk Devletinin bu vasfına aykırı hareket edemez…

Değerli Okurlar;
YSK Üyelerinin altısı Yargıtay Genel Kurulunca, beşi Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısı salt çoğunluğunun (yarısından bir fazlası) GİZLİ OYU ile seçilir.
Görev süresi bitenler, aynı yolla YENİDEN SEÇİLEBİLİRLER.

Demek ki neymiş;
Önce Yüksek Yargıç ve (Yargıtay veya Danıştay) üyesi olacaksınız.
Sonra YSK Üyeliği için, sizin gibi YÜKSEK YARGIÇ olan meslektaşlarınızın huzuruna çıkıp ADAY olacaksınız. Yüksek Yargıçların namus kantarından geçebilirseniz, yani oylarını alabilirseniz, seçilmiş olacaksınız!

Peki, Anayasamızın 67. Maddesinin son fıkrası ne der;
“Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren BİR YIL içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.”

Bir an için düşünün;
Demokrasiden sapmış, başındaki kişinin akıl ve ruh sağlığı bozulmuş bir parti, TBMM’de ki çoğunluğuna ve yardakçısına güvenip seçimlerden 10 gün önce şöyle bir yasa çıkarsa;
“Seçimlerde herkes oyunu açık bir şekilde göstererek kullanacaktır. Sayım ise gizli olarak yalnız sandık başkanları tarafından yapılacaktır.”
Bu durumda ne olacak? İtiraz için, yasa iptali için zaman yok!
Bu şekilde mi seçime gideceğiz?
İşte kanun koyucu tüm bu olasılıkları düşünerek, Anayasanın 67. Maddesinin son fıkrasını yazmış. Değişiklikten sonra en az BİR YIL geçmelidir.

AKP denen, Anayasa ve Yasa tanımazlar şunu yaptılar;
“27 Aralık 2018’de TBMM de (Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair) bir kanun kabul edildi. Bu yasanın içine eklenen bir madde ile Ocak 2019 da görev süreleri sona erecek YSK Başkanı ve 5 üyenin görev süreleri SEÇİM KANUNUNDA değişiklik yapılarak, uzatıldı!
Halbuki, Anayasamızın 67. Maddesine göre bu yasanın ancak, 27 Aralık 2019 tarihinde uygulanması gerekirdi!

Şimdi Türk Milleti adına YSK Başkanına ve don lastiği gibi süresi uzayanlara soralım;
-Seçimle ve belli süre için geldiğiniz bu göreve, AKP tarafından atanmayı niçin kabul ettiniz?
-Sizleri AKP mi seçti de onun uzatmasına boyun eğdiniz?
-Yargıtay ve Danıştay’daki Yüksek Yargıçlar içinde bu görevi yapacak yok mu?
-Yüksek Yargıç olarak görev yapan meslektaşlarınızı ne hakla küçümsediniz?
-Neden, arkadaşlarınızın huzuruna çıkıp, tekrar seçilmeyi tercih etmediniz?
-Bu göreve seçilmek isteyen meslektaşlarınızın “Seçilme Haklarını” niçin engellediniz?
-Türk Milleti size neden güvensin?
-Tehdit altındaysanız, İSTİFA denen bir kurumdan da haberiniz yok mu?

Değerli Okurlar;
İçinizde YSK’nın şu şekilde bir karar alamayacağına inanan var mı?
Olası YSK Kararı;
“İstanbul Belediye Başkanlığını çok uğraşmamıza rağmen İmamoğlu’nun elinden alamadık. Binali Bey’i de orta yerde bırakmaya gönlümüz razı olmadı. Bu yüzden oy çokluğuyla (Görev süresi AKP tarafından uzatılan 6 üye) olarak SEÇİMLERİN İPTALİNE, yeni seçimin 2 Haziran 2019 da yapılmasına ve İmamoğlu’nun bir daha aday olamamasına karar verdik. Bildiğiniz gibi bizim kararlarımız kesindir, itiraz mümkün değildir. Kimse bizi arayıp boşuna yorulmasın.
Derdinizi Markopaşaya anlatın. Biz Muhtarlarımız gibi İspanya’ya Endülüs’e gidiyoruz. Sonra da Rize’de çay toplayacağız. 2 Haziran’da görüşmek üzere…”

Yapamazlar mı? Beka’cı Bahçeli MHP Grup toplantısında AKP önderliği için ne demişti? “Bu kişi devletin hazinesini soydu! Hazine soyguncusu bu!”
Beka’cı Bahçeli nerede? O kişinin dizinin dibinde!
Rahmetli anacığım “Hırsız, kilit tanımaz oğlum” derdi. Çok haklıymış…"