Türk Ocakları CHP ile niçin bütünleşti?

Türk Ocakları CHP ile niçin bütünleşti?

Şu sıra tartışmaların odağında Türk Ocakları yer alıyor, biliyorsunuz. Dün tartışmanın sebeplerini "içeriden" aldığımız bilgilerle yazdık.

Ocağın Türk fikir hayatında ayrı yeri vardır.

1908''de Türk Derneği, 1911''de Türk Yurdu Cemiyeti, 22 Mart 1911''de Türk Ocağı Derneği kuruluyor.

Türk Ocağı''nın kuruluşunda 190 Tıbbiye talebesi öncü olur. Bir beyanname hazırlarlar, tanınmış aydınlara gönderirler. Beyannamede, aydınları, "Nesl-i müstakbel temiz, miskinliği günah, faaliyeti ibadet bilen, müteşebbis kuvvetli ve servet sahibi" bir millet meydana getirmek için "ilmî ve fiilî" iş birliğine davet ederler.

"Türkçü aydınlar" öğrenci temsilcileriyle 3 Temmuz 1911''te, Ahmet Ağaoğlu''nun evinde toplanırlar. "Türk Ocağı"nın kurulması kararını alırlar.

Ocağın başkanı Ahmet Ferit (Tek), ikinci Başkan ise Yusuf Akçura''dır. 1913''te Ahmet Ferit parti kurmak için ayrılınca yerine Hamdullah Suphi (Tanrıöver) başkan seçilmiştir.

Türk Yurdu Cemiyeti de sonra Türk Ocağı''na katılacaktır. Hâlâ yayınlanmakta olan Türk Yurdu dergisi önce Cemiyet tarafından çıkarılacak, sonra Türk Ocağı bünyesine geçecektir. (Bildiğiniz gibi, Türk Yurdu dergisini 1928''e kadar olan 205 sayısını yeni harflere biz aktardık. İlk teklifi, şimdi tartışmaların odağındaki isim İstanbul Türk Ocağı Başkanı Dr. Cezmi Bayram''a götürmüş ve yeni harflere aktarmayı başlatmıştık. Ancak şartlar uymadı. Çalışmamız çok az yol kat ettikten sonra akîm kaldı. Daha sonra Murat Şefkatli''nin TUTİBAY Yayınları''yla çalışmayı sıfırdan yeniden başlattık ve bitirdik. Ayrıca 1929-1931 arası yeni harfli sayılarının da tıpkıbasımını yaptık. 233 sayı=14+3 cilt).

Türk Ocağı nizamnamesinde "Ocak maksadını tahsile çalışırken, sırf millî ve içtimaî bir vaziyette kalacak, asla siyaset ile uğraşamayacak ve hiçbir zaman siyasî fırkalara hâdim bulunmayacaktır" maddesi yer alır. Sonra tek parti döneminde Cumhuriyet Halk Fırkası''yla iç içe geçmiştir. Mehmet Âkif''in yazdığı İstiklâl Marşı''nın kabul edilmesinde asıl rolü oynayan kendisini Türk Ocakları''na adamış dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi sonra CHP''nin milletvekili olacaktır. Öyle ki; 1927''de toplanan Cumhuriyet Halk Fırkası kurultayında ocağın nizamnamesi, "Türk Ocakları''nın devlet siyasetinde Cumhuriyet Halk Fırkası ile beraber olduğu" şeklinde değiştirilecektir.

Türk Ocakları, 1920''de İstanbul işgal edilince kapatılır. 1922''de Ankara''da Türk Ocağı kurulur. Mustafa Kemal, Türk Ocağı''na bin lira yardım eder. Anadolu''yu dolaştığında uğradığı Türk Ocağı şubelerine de para verir.

Cumhuriyet Halk Fırkası''nın 1931''deki kurultayında Halkevleri''nin kurulması kararı alınır. 260 şubesi bulunan Türk Ocağı Derneği, Mustafa Kemal''in emriyle 10 Nisan 1931''de feshedilerek bütün mal varlığı Cumhuriyet Halk Fırkası''na devredilir.

Şimdi aklınıza şu soru gelecek: Mustafa Kemal bu kadar içindeyken, Türk Ocağı''nı niçin kapattı?

25 Mart 1931''de, Hâkimiyet-i Milliye gazetesi muhabirine yaptığı açıklamada Türk Ocakları''nın Cumhuriyet Halk Fırkası ile birleştirme kararına dair şunları söyler:

"Milletlerin tarihinde bazı devirler vardır ki, muayyen maksatlara erebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı istikamete sevk etmek lâzım gelir. Yakın senelerde milletimiz böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin mühim neticelerini idrak etmiştir.

Memleketin ve inkılâbın içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı masuniyeti için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lâzımdır.

Teessüs tarihinden beri ilmî sahada halkçılık ve milliyetçilik akidelerini neşir ve tamime sadakatle ve imanla çalışan ve bu yolda memnuniyeti mucip hizmetleri sebk etmiş olan Türk Ocakları''nın, aynı esasları siyasî ve tatbikî sahada tahakkuk ettiren fırkamla [partimle] bütün manasıyla yekvücut olarak çalışmalarını münasip gördüm.

Bu kararım ise, millî müessese hakkında duyduğum itimat ve emniyetin ifadesidir.

Aynı cinsten olan kuvvetler müşterek gaye yolunda birleşmelidir."

Ocak kapatılıyor ama tartışmalar bitmiyor. Bu tartışmalarda Mahmut Esat Bozkurt''un ayrı yeri vardır. Yazacağız.

Yazarın Diğer Yazıları