Hükümetin 12. Kalkınma planı meclise sunuldu. “2053 vizyonu” ile 2028 için pozitif ekonomik tahminler açıklandı. Planda, 2028 sonunda enflasyon yüzde 4,7’ye ve cari açık 2,8 milyar dolara gerilerken, kişi başına düşen milli gelirin 17,6 bin dolara çıkacağı ön görüldü.

Cumhuriyetin 100. Yıl programını savaş nedeniyle erteleyen TRT, nedense 12. Kalkınma Planını bir haftadır dile getirmekten ağzı kurudu. Söyledikleri ise yalan dolan. 20 yıldan beri yönettikleri ülkeyi, şahlanan ekonomi yalanlarıyla halka yutturanlar. Yeni dönem için birde sabır istiyorlar.

Açıkça Cumhuriyete düşman olanlar, savaşa sarıldılar. İstiklal savaşında Polatlı dan gelen top seslerine rağmen Ankara’da yapılan muallimler toplantısını ertelemeyen Mustafa Kemal, bu ülkenin kalkınmasının akılla ve bilimle olacağını biliyordu. Atatürk’ün adını statlardan kaldıranlar, Ayasofya da kurtarıcıya lanet okuyanların iktidar olduğu bir ülkede, kalkınma ancak yalanla yürüyor. Bilmiyorlar ki Cumhuriyet bu milletin zaferidir. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.

MİLLET CANINDAN BEZDİ

Her gün artan enflasyonla milleti canından bezdirenler, okuduğunu anlamayan bir nesil yetiştirdiler. Şimdi bu nesli okuduğu anlayan bir nesil yapmak için yeni yönetmelikler hazırlıyorlar. Bu kafayla işlerin düzeleceğini sanıyorlar. Enflasyon rakamlarını düşük göstererek, hayat pahalığı

ortadan kalkmıyor. Pahalığın merkezi pazarlardır. Çıkın halkın ne durumda olduğunu gözlerinizle görün. Bayat ekmek, askıda simit, çıkma sebze almak için vatandaş kuyrukta. Artan hayat pahalığı toplumun dengesini bozdu. Vatandaş umutsuzluğa düştü. Yalanın özgür ağırlığı artı. Cinayet, fuhuş ve hırsızlık rakamları tavan yapmaya başladı. Her sokakta bir mafya türedi. Dünya mafyası güzel ülkemizi mesken tuttu. Kırmızı bültenle arananlar ülkemizde vatandaş oldu. Kara para cenneti olduk. Bütün bunlar ülkenin suç endeksini Avrupa da 1. Dünya da 11. Yapmaya yetti. Sayın Süleyman Demirel her zaman dile getirirdi. Enflasyon olan ülkede ahlak yok olur diye. Gerçek gün gibi açıkta. Yanlış yönetimin cezasını dar gelirli çekiyor.

Kalitesizlik almış başını gidiyor. Neye el atsan elinde kalıyor. Çürümüşlük diz boyu. Hacı hoca muska yazmakla gününü geçiriyor. Her şeyin muskası var. Mülakatta bile başarılı olmak için muska yazıyorlar. Bir süre önce fiyatı biraz düşmüştü şimdi yeniden borsa gibi yükseldi. İşini bilenler maneviyattan, maddiyata savruldular. Sevgili okuyucular ülkemiz bu halde. Her alanda kokuşmuşluk var. Ne diyelim bilmiyorum. Siz daha iyi bilirsiniz.