Gazeteci ve akademisyen ünlü yazar Prof. Dr. Nuray Mert, "Veda ediyorum" başlıklı yazısında, siyasi yorum yazısı yazmaya ve görüş bildirmeye son verme kararı aldığını açıkladı.
"ÜLKEM ADINA, BİR KARANLIK TÜNELDE NEREYE GİTTİĞİMİZ MEÇHUL HALE GELDİĞİ İÇİN KORKUYORUM"
Nuray Mert Veda yazısında, "Kendi adıma da ülkem adına da artık korkuyorum. Kendi adıma, soluğu cezaevinde alırsam kedilerime kim bakar diye korkuyorum. 'Torun' saydığım, yeğenimin küçük kızından ayrı kalırım diye korkuyorum. Geçirdiğim ölümcül hastalığın izleri, sağlık durumum, yaşım itibarıyla tahammülüm, mecalim bitmek üzere diye korkuyorum. Ülkem adına, bir karanlık tünelde nereye gittiğimiz meçhul hale geldiği için korkuyorum. O küçük kız için korkuyorum. Gocunulacak yanı yok, insan korkan bir varlıktır," ifadeleriyle duyurdu.

"ASIL BU KEZ KORKUYORUM, HEM DE ÇOK KORKUYORUM"
Prof. Dr. Nuray Mert, Medyascope'ta yer alan veda yazısında kararının gerekçesi üzerine "Yıllar önce, Fazilet Partisi'nin kapatılma kararı üzerine 'Utanıyorum' başlıklı bir yazı (Radikal, 26 Haziran 2001) yazmıştım. Bu ülkede 'ana muhalafet partisi kapatılırken, başörtülü kadınlar ‘suçlu' muamelesi görürken özgürce dolaşmaktan utanıyorum' demiştim. O kapatılan partinin devamı olanlar iktidara geldi, ülkeyi 23 yıldır yönetiyor. 2010 yılında, bu kez 'Korkuyorum' başlıklı bir yazı yazmıştım. Şimdi de korkuyorum, asıl bu kez korkuyorum, hem de çok korkuyorum. Hem kendi adıma, hem ülkem adına korkuyorum" dedi.

"YURT DIŞINDA YAŞAMA ÖZLEMİ DUYANLARA ŞAŞARIM"
"Yurt dışında yaşama özlemi duyanlara şaşarım. İmkân olduğu halde, hiç yurtdışında yaşamayı düşünmedim. Ona da pişman değilim. Sadece, kendi adıma da ülkem adına da artık korkuyorum" diyen Mert, şunları söyledi:
"Kendi adıma, soluğu cezaevinde alırsam kedilerime kim bakar diye korkuyorum. 'Torun' saydığım, yeğenimin küçük kızından ayrı kalırım diye korkuyorum. Geçirdiğim ölümcül hastalığın izleri, sağlık durumum, yaşım itibarıyla tahammülüm, mecalim bitmek üzere diye korkuyorum. Ülkem adına, bir karanlık tünelde nereye gittiğimiz meçhul hale geldiği için korkuyorum. O küçük kız için korkuyorum. Gocunulacak yanı yok, insan korkan bir varlıktır. Sonuçta bu nedenle ve başıma açılan son davada sonuç ne olursa olsun, hep bir vatandaşlık görevi olarak gördüğüm ülkeme ilişkin siyasi yorum yazısı yazmaya, görüş bildirmeye son verme kararı aldım"
NE OLMUŞTU?
Nuray Mert hakkında Mart ayında, "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla dava açılmıştı. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak olan Mert'e yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti. Davaya konu olan olay, Mert'in de aralarında bulunduğu bir grup kadın gazetecinin 2014'te Suriye'nin Kürt bölgesinde çekilen bir fotoğrafa dayanıyordu.

NURAY MERT KİMDİR?
Nuray Mert, 1960 yılında Trabzon'da dünyaya geldi. Boğaziçi Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi ve Tarih bölümlerinde lisans eğitimini tamamladı. Aynı üniversitenin tarih bölümünde yüksek lisansını (Prens Sabahaddin ve Terakki Mecmuası), siyaset bilimi bölümünde ise, doktorasını (Erken Cumhuriyet Döneminde Laik Düşünce) yaptı. Bir süre Boğaziçi Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışan Mert, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi olarak görev aldı.
Mert, Virgül dergisinde, Radikal ve Hürriyet gazetelerinde köşe yazıları kaleme aldı. 6 Mart 2011 tarihinde, "Doğru bildiklerimizi özgürce yazamayacaksak, yazmanın anlamı yok!" başlığını atarak, basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamaları protesto etmişti.
19 Şubat 2012 tarihi itibariyle Milliyet, Mert'in gönderdiği yazıyı basmayarak, yazarı ile yollarını ayırmış olduğunu "köşe boşaltarak" ilan etmişti. 11 Ocak 2013 tarihinden itibaren BirGün Gazetesi'nde tekrar yazmaya başlamıştır ilk yazısı : "İktidara Değil, Barışa Destek!" olmuştu.
Son olarak Medyascope’da köşe yazarlığı yapıyordu.