Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Vah Ceylanoğlu Paşa vah!

Bilmeyenlere olayın özetini  aktaralım. Gazeteci Can Ataklı TV 8’de başka bir konu ile alakalı olarak canlı yayında iken alt yazıdan Silvan’da 13 erin PKK’lılar tarafından şehit edildiğini öğrenir.
Tam o esnada TV 8 sunucusu Gökmen Karadağ sorar:
-Bu menfur saldırı için Kara Kuvvetleri Komutanı da hemen Diyarbakır’a hareket etti, olayla ilgili yorumunuz nedir?
Can Ataklı hadisenin verdiği üzüntü ile KKK’nın bölgeye gidişinin çok önemli olmadığı, esas olanın bu saldırıların önceden  istihbar edilmesi gerektiği mealinde şeyler söyledi.
Vay sen misin bunu söyleyen!
Kara Kuvvetleri Komutanlığı isim vermeden ama Can Ataklı’yı tarif ederek şahsa yönelik bir kınama bildirisi yayınladı.
Baştan ifade edeyim ben Can Ataklı’nın sarfettiği o sözleri onaylıyor değilim ama, belli ki Can üzüntü ile ağzından kaçırmış o ifadeleri!
Peki ama Erdal Ceylanoğlu’nun gösterdiği o tepki normal midir?
Açardı bir telefon, üzüntülerini aktarırdı. Bildiri yayınlamak  neyin nesi?
Yahu, Can Ataklı dediğiniz adam Mustafa Kemal’in ilkeleri için  mesleğini ve hatta kişisel özgürlüğünü riske etmiş biri değil mi ve Paşa bunu bilmiyor mu?
Dahası, Can, TSK’ya yıllardır yapılan rezil taarruzlara karşı  dikilenlerin başında gelmiyor mu?
Hal bu iken soruyorum Erdal Ceylanoğlu başka çatacak adam ve kurum bulamadı da Can Ataklı ile niye uğraşıyor?
Yoksa Can’ı zavallı gördü, yani AKP ve  cemaat desteği yok, sadece Atatürk’ü var diye mi saldırdı?
Yok, o değil de emeklilikte rahat etmek, yani AKP ve cemaatin hışmından korunmak için siciline muhalif Can Ataklı hakkında bildiri yayınladı diye dipnot mu düşürmek istedi?
Olmadı Erdal Paşam, hiç olmadı!
Tekrar ediyorum: Can Ataklı’nın yaptığı elbette yanlış ama, sizin mukabele metodunuz daha büyük yanlış!
Hem madem haksızlıklara bu kadar toleransızsınız, sahi Silvan’da şehit edilen 13 Mehmetcik için İçişleri Bakanlığının Komutanlığınız hakkında soruşturma açma kararına neden susuyorsunuz?
Görüyorsunuz  bu soruşturma  kararı ile hükümetten size açıktan ima var ve askerlerimizin şehadetini Ordumuza, yani sizin komuta makamınıza yüklüyorlar!
Sadece bu  çirkin ima mı?
Tam dört yıldır  malum tv kanallarında  ve Taraf gibi gazetelerde  istisnasız her gün TSK’ya sövülüyor sayın Paşam; bundan haberiniz yok mu?
Bütün bunlara susan ve görmezden gelen sizin, Can Ataklı gibi Atatürk Ordusunun müdafii olan bir isim üzüntüden bir sürç-ü lisan etti diye bildiri yayınlamanız normal mi?
Daha önce yazdım, aynı mesajı bugün de tekrar edeceğim:
1) Son yıllarda yapılan TSK’yı aşağılama ve çökertme operasyonu bağlamında  hiç kimse  CIA, AKP ve cemaate kızmasın, tersine TSK içindeki işbirlikçilere kızsın!
2) Allah korusun, o işbirlikçi Atlantikçi Askeri Kesim 12 Eyül ve 28 Şubat misali bir darbe yapsa, emin olun denge olsun diye en önce  bizim gibileri içeri alırlar.


KAZANMANIN SEBEBİ

Tayyip Bey derhal Denktaş’tan özür dile!

Avrupa Birliği neydi?
AKP’nin bu ülke insanlarına sunduğu yalan dünya cennetiydi.
Üstelik öyle bir cennet idi ki müzakereler başlıyor diye bayram ilan edilmiş ve  güpe gündüz havai fişekler patlatılmıştı.
Peki cennete erişebildik mi?
Nerdeeeee!
AB’ye girmenin hayal olduğu artık AKP’lilerin bile dilinde!
Dahası, Avrupa Birliğinin aslında cennet olmadığı da itiraf edilmeye başlandı.
Peki ya AKP’nin Kıbrıs  politikası?
Hatırlayın ne büyük laflar etmişlerdi!
Kıbrıs’a Türkiye’nin ayak bağı ve hatta pranga demişlerdi ve Annan Planı gibi olmadık densizliklere kapı aralamışlardı.
“Yes be Annem” kampanyalarını ve yapılan türlü dayatmaları hatırlayın!
Sonuçta ne mi oldu?
Tayyip Erdoğan, Rauf Denktaş çizgisine geldi.
Yok, bu ifade bana ait değil, Rauf Bey’in oğlu Serdar Denktaş’a ait ve Başbakan’ın Kıbrıs nutkunu, “Sanki babamı dinliyordum” diye açıkladı.
İyi de madem Denktaş çizgisine gelecektin bütün bunları neden yaptın Tayyip Bey!
En önemlisi  gerçek bir Kıbrıs kahramanı olan Rauf Denktaş’ı niye aşağıladın, neden topa tuttun Sayın Başbakan?
Demek ki  siyasetçilikle devlet adamlığı farklı şeylermiş!
Geldiğin noktadan sonra Rauf Bey’e bir özür borcun var Sayın Erdoğan!
Görüyorsunuz AKP, Avrupa Birliği ve Kıbrıs gibi en temel iki konuda iflas etmiştir ki bunu bizzat aslında Başbakan itiraf ediyor!
Peki bunu topluma anlatacak ve tescil ettirecek olan  muhalefet değil mi?
CHP ve Kılıçdaroğlu yine de bir şeyler söylüyor, peki ya MHP?..
Sayın Bahçeli, neden bu iflası millete duyurmaz ve AKP’nin iflasını tescil ettirmezsiniz?
Tayyip Erdoğan başarılı olduğu için yüzde 50 almadı, böyle bir muhalefete ülke teslim edilmez diye bu oyu aldı.

Yazarın Diğer Yazıları