“AZERBAYCAN’DA KARA LİSTEYE ALINDI”

Veryansın TV Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Habertürk yazarı Nagehan Alçı ile ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu. Atay, Ermeni gazetelerininNagehan Alçı’nın “Karabağ yüzde yüz Ermeni toprağıdır” sözlerini öne çıkarması sonrası Alçı’nın “İşgal altındaki bölgelere izinsiz girerek işgale meşruluk kazandırmaya çalışan bir gazeteci” olarak Azerbaycan'ın kara listesine girdiğini ve ülkeye girişinin yasaklandığını belirtti.

“FETÖ’NÜN AZERBAYCAN İMAMI”

Nagehan Alçı’nın bu süreçten sonra ne yazarsa yazsın Azerbaycan’da “En nefret edilen ‘Türk’ gazeteci” olarak nam saldığını yazan Atay, Alçı’nın “kara liste”den çıkarılması sağlayan Cumhurbaşkanlığı İdaresi Siyasi Tahlil ve Enformasyon Daire Başkanı Elnur Aslanov’un FETÖ’nün Azerbaycan imamı olduğu için görevden uzaklaştırıldığını iddia eden bir yazı kaleme aldı.

İşte Erdem Atay’ın ilgili o yazısı:

Şimdi size yeni birNagehan Alçıhikayesi anlatacağım.

Başlamadan bir giriş yapalım…

***

Önce sorduk,“Nagehan Alçıdosyası açalım mı?”diye.

Aksini söyleyen tek bir kişi çıkmadı, herkesin ortak tepkisi, “Aç aç aç..”oldu.

Şunu anladım ki, bu ülkedeNagehan Alçı’ya güvenen 10 insan bulamazlar!

Fakat arkasındaki güç nasıl bir güçse her gün ekranlarda, her gün köşelerde.

Neyse…

Biz de dosyayı açtık.

İlk yazımızda“FETÖ artığı” kararını ortaya çıkardık. Haber gündem oldu.

TümgeneralAhmet Yavuzsayesinde önemli bir hukuk kararı çıktı ve herkesNagehan Alçı’ya “FETÖ artığı” dedi.

İlk yazıçok etkili oldu.

Şimdi yenisine başlıyoruz.

***

Yıl 2009

Nagehan Alçıo yıllardaAkşamgazetesinde yazıyor.

Hedefinde büyük bir gazeteciliğe imza atmak var.

O zaman kendisine “Ermeni açılımı” görevi verilmiş olacak ki, “kahramanımız” Ermenistan işgali altında bulunan kardeş Azerbaycan toprakları olan Karabağ’a gitmeye karar veriyor. Zaten o yıl“Ben de Ermeni’yim”diyerek yazı yazıyor veHrant Dinkcinayetini yapan “örgütün” yargılanmasını istiyor.

Tam da Türkiye ile Ermenistan arasında protokol imzalanmış ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin bu duruma tepki gösterdiği sıralar.

Şunları hatırlatmak lazım:

Bir Azerbaycanlı için en acı tarih Hocalı katliamıdır. Onlar için bunun önemi asla tarif edilemez.

Ve hala Azerbaycan’ın o toprakları Ermenistan işgali altındadır.

Evet,Nagehan AlçıBakü’ye bilgi verme gereği duymadan buraya gitmeye çalışıyor.

Ermeni yetkililerle tüm temaslarını sağlıyor ve önce Erivan’a, arkasından işgal altındaki Karabağ’a gidiyor… Hocalı’ya uğruyor… Gidilmesi ne kadar yasak köy varsa oraya ayak basıyor!

Önce şunu söyleyelim…

İşgalin yaşandığı 1992 yılından o güne kadar hiçbir Türk oraya girememişti.

Bunu başaran ilk “Türk”Nagehan Alçıoldu.

Kendisini bizler değil ama Gazeteciler Cemiyeti tebrik etti ve‘Yılın yazı dizisi’ ödülünü verdi kendisine.Hıncal UluçdaNagehan Alçı’yı öve öve bitiremedi!

Peki ödülü hak edecek ne yaptı?

Karabağ’ı okurlarına “Ermeni toprakları” algısı yaratarak sunduğu ileri sürüldü.

Ve… Ermenistan’da gazetecilere konuştu.

Ermeni gazeteleri,Nagehan Alçı’nın “Karabağ yüzde yüz Ermeni toprağıdır” sözlerini öne çıkardılar.

Azerbaycan vatandaşları ayağa kalktı, çok fazla tepki geldi.

O dönem gazeteninGenel Yayın Yönetmeniolanİsmail Küçükkayada gelen tepkilere dayanamayarak yazı dizisini durdurma kararı aldı.

AncakAlçı, Ermenilerin söyleşisini çarpıttığını iddia etti.

Kızılca kıyamet kopunca, Bakü’den resmi izin almadan işgal edilmiş topraklara giden diğer yabancı gazetecilerin kaderiyle birleştiNagehanAlçı’nın kaderi…

Azerbaycan yönetimiNagehan Alçı’yı ‘Persona non grata’yani ‘istenmeyen kişi’ilan etti.

“İşgal altındaki bölgelere izinsiz girerek işgale meşruluk kazandırmaya çalışan bir gazeteci” olarak Azerbaycan'ın kara listesine girdi ve ülkeye girişi yasaklandı.

Evet, Azerbaycan’a girmesi yasaklanan tek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma“şerefine”böylece o nail olmuş oldu.

***

Ne yazarsa yazsın, kâr etmedi.Nagehan AlçıAzerbaycan’da “En nefret edilen ‘Türk’ gazeteci” olarak nam saldı.

Ama sonra garip bir şey oldu.

Kasım 2013’te “Azerbaycan’ın yasaklı listesinden nasıl çıktım?” başlıklı bir yazı yazdı.

“Geçen gün telefonum çaldı”diye başlıyor cümleye… Yani kendisini aramışlar! Devamını kendi ağzından okuyalım:

“KarşımdaAzerbaycan Büyükelçiliği Basın Ateşesi Elsevar Salmanov. Meğer Türkiye’den yalnızca ben persona-non-grata listesindeymişim. Görünce çok üzülmüşler ve bu işi düzeltmeye karar vermişler.Salmanovbeni görmek için İstanbul’a geldi. Son derece liberal görüşlü, olumlu bir diplomat... İlham Aliyev’e bir mektup yazmamı istedi. Yazdım. Önümüzdeki hafta Bakü’ye gidecek ve mektubu bizzat verecek. Böylece galiba benim ‘istenmeme’ durumum ortadan kalkmış olacak...”

Ateşe çok üzülmüş! Dayanamamışlar, çabalamışlar ve girişimlerde bulunmuşlar!

Böyle olunca daAlçı’nın ismi kara listeden silinmiş.

***

Peki işin arka planında ne oldu?

***

Şimdi okuyacaklarınıza dikkat kesilin lütfen.

***

Azerbaycan basınında bir haber çıktı.

“Ermeni yanlısı Türk gazetecinin arkasındaki adam öğrenildi” başlıklı haberde söz konusu kişinin çok üst düzey bir yetkili olduğu yazıldı. O kişi döneminCumhurbaşkanlığı İdaresi Siyasi Tahlil ve Enformasyon Daire Başkanı Elnur Aslanov’du.

Azerbaycan’ın önemli sayılan kişilerden biriydi.

Aslanovhaberi yalanladı ama haberi yapan gazetecilere de şu sözü söylemeden edemedi: “Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'nın yasaklı listesinde Türk yazarların isminin yer almasını kim ister?”

Azerbaycanlı gazeteciler bu işin peşini bırakmadı, olayı doğrulattılar.

Alçıile işbirliği yapmanın Azerbaycan’a fayda sağlayacağı yönünde görüş bildirdiği ortaya çıkanElnur Aslanov’un,Alçı’nın kara listeden çıkması içinDışişleri Bakanlığı Basın Servisi BaşkanıvedöneminAzerbaycan Etiyopya Büyükelçisi Elman Abdullayev’i ikna etti.

Aslanovbununla da yetinmedi,Azerbaycan’ınTürkiye Büyükelçisi Faig Bagirovile görüştü.

Yine yetmediAzerbaycanİstanbul Başkonsolosu Hasan Zeynalov’u aradı.Aslanov, BaşkonsolosaAlçı’nın listeden çıkarılması için Dışişleri Bakanlığına başvuru yapması talimatını verdi.

Ancak dönemin Başkonsolosu bu talimatı dinlemedi ve Dışişleri Bakanlığına bu konu ile ilgili olumsuz görüş bildirdi.

Elnur Aslanovişi gücü bırakmışNagehan Alçı’nın kara listeden çıkması için uğraşıyordu.

Bir akrabasını İstanbul’a yolladı ve Ankara Büyükelçiliğinde çalışan biriyleMilliyetgazetesinin yazı işleri müdürüne gittiler. Gelen Azerbaycanlı yetkililerNagahan Alçı’yı affettiklerini,Alçı’nın özür dilediğini söylediğini belirttiler.

VeNagehan Alçıkara listeden çıkarıldı.

Bunun üzerine Başkonsolos bu konuda geri adım atılmaması içinAlçıile ilgili yeniden olumsuz bir rapor yazdı.

Fayda etmedi.

Elnur Aslanovbaşarmıştı.

***

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bir zamanlar çok yakın çalışma arkadaşı olanAslanov2014 yılında görevden alındı. 2016’da da hükümetten tamamen uzaklaştırıldı.

Aslanovdaha sonra ABD’ye gitti ve Harvard Business School'da eğitime başladı.

Geçenlerde de Azerbaycan’daAslanov’la ilgili yeni iddialar ortaya atıldı.

İddiaya göreAslanovyeniden harekete geçmişti ve kendisinin Azerbaycan’da bakan olacağı yazılmıştı. Ülke bu haberle çalkalandı…

***

PekiElnur Aslanovkimdi?

Açıklıyorum:

FETÖ’nün Azerbaycan imamı!

Görevden alınma nedeni de FETÖ’cü olması!

***

Peki ben bunları nereden mi öğrendim?

Türkçe biliyorsanız, Azerbaycan gazetelerini açıp okuyabilirsiniz ve Azerbaycan’a gidince de kim varsa sorabilirsiniz.

***

Yani yazının özeti:

Nagehan Alçı’yı Azerbaycan’daki kara listeden çıkaran ve bunun için canını dişine takan kişi FETÖ’nün Azerbaycan’daki en önemli adamı!

***

Sadri Alışık’ın müthiş bir filmi vardır:Ofsayt Osman.

Ofsayt Osmanfilmin son cümlesinde hâkime şu soruyu sorar?

“Bu da mı gol değil?”

Şükür bir ofsayta düşmüşlüğümüz yok ama bu kez de biz size soralım:

“Bu da mı gol değil!”

Cevabınızı duyar gibiyim…

***

Ama hala “gol değil” diyen varsa… Sıradaki yazıyı beklesin…

Röveşata geliyor.

Yazının linki:https://www.veryansintv.com/bu-da-mi-gol-degil-nagehan-alciyi-kara-listeden-kim-cikardi