Yahudi tarlasındaki laiklik karşıtı!

Facebook üzerinden de yayınladığım, "Dinin Devlet Yönetme İddiası Olamaz" başlıklı yazımın altına Muharrem isimli bir arkadaşımız, "Laiklik, Allah''a haşa sen bizim işimize karışma, biz kendi kendimizi yönetiriz demektir." diye yazmış... Yazmış çünkü; Muharrem bir laiklik karşıtı...

Oysa Muharrem özgürce boy gösterdiği Facebook gibi devasa küresel sanal devletin anayasası laik mi değil mi, ne biliyor, ne de önemsiyor...

Muharrem Facebook''a üye olmak istediğinde, önüne konulan anayasayı kabul ederken, bu anayasa Allah''ın mı yoksa Mark Zuckerberg''in mi diye sorgulamamıştı...

Hatta Mark''ın Müslüman değil, bir Yahudi olmasına da hiç takılmamıştı...

Laikliğin koruyucu şemsiyesi sayesinde, bir Yahudi''nin tarlasında dahi, İslam dinine göre paylaşımlar yaparken mutlu olan ve bunu sonuna kadar kullanan Muharrem, aynı koruyucu şemsiyenin ülkesinde olmasına da karşı...

Çünkü; Muharrem''in savundukları veya karşı oldukları ile düşüncelerinin çok ama çok önemli bir bölümü kendine ait değil.. Daha kötüsü; o bunun farkında da değil...

Muharrem''e, laiklik karşıtı düşünceler telkin eden odaklar, yarın Facebook devletinin anayasasından rahatsız olur, buna yönelik söylemler geliştirirlerse, Muharrem o gün, "Facebook''un kurallarına göre bu ağda sosyal paylaşımlar yapmak, Allah''ın değil Marks''ın kurallarını kabul etmek, Allah''a Facebook''ta işimize karışma demektir" diyecek...

Muharrem maalesef o gün de kendi düşüncesine göre değil, başkalarının düşüncelerine göre konuşacak...

Öte yandan; kendisine laikliği dinsizlik gibi gösterenlerin de Facebook, Youtube, Twitter gibi alanlarda hunharca faaliyet gösterdiklerinin.. onların da, bu platformların laik anayasasını kabul ettikleri ve o anayasaya bağlı oldukları için yayın yapabildiklerinin de farkında değil...

Muharrem en son Tokat''taki camilerin tuvaletinin kapısına konulan ve 1 lira atmadan kimseyi içeri almayan turnikelerin de aslında laik olduğunu göremiyor...

Cami yönetimi, müftülük ya da vakıf, caminin tuvaletine koyduğu turnike ile; içeri kimi sokacağına dinine, imanına, başındaki örtüye, yüzündeki sakala bakarak karar vermiyor...

Aksine; 1 lirayı verdikten sonra cami yönetimi için Müslüman olmuşsun ya da ineğe tapıyormuşsun fark etmiyor, laiklik ilkesi doğrultusunda herkese eşit mesafede duruyor...

Muharrem''in Almanya''daki sakallı hacı dayısı ile, türbanlı yengesi de, Hristiyan çoğunluğun kurduğu Alman devletinin laik anayasasından çok memnunlar. Almanya''daki laiklikten dolayı devletin, Hristiyan veya Müslüman diye ayırt etmeden vatandaşlarına verdiği haklardan eşit şekilde yararlanıyor ve bundan överek bahsediyorlar...

Alman devletinin laik yapısından dolayı eşitçe aldıkları sosyal haklar ve nakdi yardım paralarının bir kısmını, hem Almanya, hem Türkiye''deki cami yaptırma derneklerine vererek, cami yaptırırken de huzur içindeler...

Alman laik devletinin, "verdiğim avrolarla İslam dinine neden cami yaptırıyorsunuz?" diye sormaması, parayı kesmemesinden de... Hristiyan çoğunluğun yaşadığı devletlerde laiklik sayesinde eşit haklara sahip olmak ve özgürce ibadet edebilmekten de ziyadesi ile memnunlar...

Laik ülkelere göç eden hacı anne ve hacı babalarımız bu ülkelerde laikliğin ayakta kalması için dua ediyorlar.

Dua ediyorlar çünkü; o ülkelerde laiklik olmasa, baskı altında kalacaklar, haklardan faydalanamayacaklar, dolayısıyla da; mazlum durumuna düşeceklerdi.

Muharrem, laikliğin, mazlumların sığınağı olduğunu da fark etmiyor muhtemelen.

Muharrem ve gibilerini laiklik sadece ülkelerinde rahatsız ediyor...

Din ve vicdan özgürlüğü, eşit vatandaşlık, eşit haklar onlar için sadece ülkelerinde olunca sorun...

Devletin tüm inançlara eşit mesafede durması, tüm inançlara saygılı olması onlara sadece ülkelerinde kötü hissettiriyor ve işin kötüsü; bu onların düşüncesi de değil...

Çünkü Muharrem ve gibilerine öyle telkin ediliyor...

Bu telkinlerden dolayı Muharrem; laikliğin dinsizlik değil, aksine dinine göre bir hayat yaşamanın teminatı olduğunu ayırt edemiyor...

Muharrem; Facebook başta, hayatın bir çok alanında fırsat buldukça laikliğe sığındığının, laikliğin hüküm sürdüğü alanları tercih ettiğinin, laikliği yaşadığının da farkında değil...

Muharrem''e düşünme imkanı vermiyorlar. Muharrem düşünse,

İslam inancına göre; kendisine inanan veya inanmayan ayırt etmeksizin, Allah''ın bu dünyada herkese rızkını vermeyi garanti etmesinin de bir anlamda laiklik olduğunu anlardı.

Muharrem ve gibileri, gerçeklikten kopuk şekilde, başkalarının düşünceleri ile kendine ve dinine düşmanlık yapıyor...

Çünkü; kendisini din ile etki altına alıp, sonra da dinini boynuna yular yapıp sömüren odakların elinden kurtulamıyor...

Yazarın Diğer Yazıları