Tekrarlanan yanlışların bir süre sonra doğru gibi algılanması: Yanıltıcı gerçeklik etkisi

Tekrarlanan yanlışların bir süre sonra doğru gibi algılanması: Yanıltıcı gerçeklik etkisi
Dilden dile dolaşan artık belli bir zamandan sonra yanlış bile olsa doğruymuş gibi algılanan "bilgi"ler vardır. Bu bilgilerin yanlış olduğunu bilim insanları binlerce defa anlatsa da kabul etmeyiz. Peki bu durumun temel sebebi nedir?

WebTekno''dan alınan bilgilere göre; 1977 yılında yapılan bir çalışmada bir grup öğrenciye teker teker belirli sorular verildi ve daha sonrasında verdikleri cevaplardan ne kadar emin oldukları soruldu. Bu durum 3 seans şeklinde tekrarlandı. İlk testin sonunda oldukça normal, hatta beklentinin altında cevaplar alınırken seanslar arasında bu emin olma durumunun kademe kademe arttığı gözlemlendi. 

“Havuç yerseniz daha iyi görürsünüz” veya “Ispanak yerseniz daha güçlü olursunuz” gibi bilinen doğruluğu ispatlanmamış, sadece teoride kalan, hatta belki yanlış bilgiler zamanla doğru kabul edilir.

"Ceviz beyine benzediği için beyine iyi gelir" cümlesindeki romantik durum da aslında doğru değildir. Ancak zamanla öyle olduğuna inanılmıştır. Çünkü insanlar “sonuçta herkes böyle biliyor, uzman görüşüdür herhalde” düşünceleriyle hareket ediyor.

Reklam sektöründe bu yanlışlar genellikle kullanılmaktadır. Örneğin Apple''ın Watch modeli, reklamlarda çoğu zaman yüzme sporu yapan birinin bileğinde görünür ve doğal olarak herkes onun suya dayanıklı olduğunu düşünür. Bu sebeple "profesyonel sporcu bile kullanıyorsa bozulma riski yoktur" düşüncesi kafalara yerleşir. Fakat çok az kişi Apple''ın sudan kaynaklı bozulma durumlarına garanti vermediğini bilir.

İnsanlar bilginin ardını araştırırken bilişsel değil sezgisel yolla ilerlemek, daha önceden karşılaştığımız bir parçanın (kelime olabilir) şimdi duyduğumuz bilgiye yakın gelmesi ve çevrenin üzerinizde kurduğu baskı buna sebep olabilir. Önceden doğrusunu bildiğiniz bir bilgi bile çarpıtılmış hâlde tekrarlandığında maalesef inandırıcı hâle gelebiliyor. O bilginin bir parçasının size sunulmasıyla ortaya çıkan bu yakınlık durumunu bireysel olarak düşünebiliriz.

Şarjda telefonla uğraşmak gerçekten bataryanın ömrünü azaltıyor mu? Ya da günde 10 bin adım atmak insanın ömrünü uzatır mı? Veya acı yemek gerçekten sağlığa yararlı mı?

Bunlara verebileceğiniz stok cevaplar kafanızda hâlihazırda bulunuyor. Sorulduğunda çoğu kişi, “şarja takılıyken telefonla uğraşırsam bataryası hızlı biter” ya da “acı yemek çabuk iyileştirir” gibi cevaplar verecektir. Fakat bu cümlelerin arka planına gelindiğinde çok az kişi onları savunacak argümana sahip olur.

BU DURUMDAN NASIL KURTULUNUR?

Güvendiğiniz tek bir kanal yerine çok sayıda kanala danışarak bilgilerin doğruluğunu teyit etmeniz gerek. 

İlgili Haberler