Son bilimsel araştırmalar, günlük tüketilen atıştırmalıklardan içeceklere kadar pek çok üründe bulunan yapay gıda boyalarının, özellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı konmuş veya hassas çocuklarda davranışsal sorunları şiddetlendirebileceğini gösterdi.
Kaliforniya Çevre Koruma Ajansı'nın kapsamlı raporu, sentetik boyaların çocuklarda hiperaktivite ve diğer nörolojik etkileri artırdığını doğrularken, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) gibi kurumlar da ek çalışmaların gerekliliğini kabul etti. Bu bulgular, ebeveynleri ve politika yapıcıları harekete geçirerek, gıda endüstrisinde reform çağrılarını güçlendirdi.
Konu, 1970'lerden beri tartışıldı. Ben Feingold'un öncülüğünde başlayan tartışmalar, yapay renklendiricilerin hiperaktiviteyi tetikleyebileceğini öne sürse de, o dönemki çalışmalar sınırlıydı. Ancak son 20 yılda biriken veriler, bu iddiaları destekleyen güçlü kanıtlar sundu.
Örneğin, Birleşik Krallık'ta yapılan ve The Lancet dergisinde yayımlanan bir çalışma, yapay boya içeren içeceklerin hem DEHB'li hem de sağlıklı çocuklarda hiperaktivite belirtilerini artırdığını ortaya koydu. Araştırmacılar, 3-9 yaş arası 300 çocuğa plasebo veya boya karışımı verdiklerinde, hiperaktivite skorlarında anlamlı yükselmeler gözlemledi. Daha yakın tarihli bir meta-analiz, Oregon Health and Science Üniversitesi'nden DEHB uzmanı Joel Nigg'in katkısıyla yayımlandı ve yapay gıda boyalarının çocuk davranışlarında "küçük ama güvenilir" bir etki yarattığını belirtti.
Nigg, "Bazı hassas çocuklarda, bu boyalar dikkat dağınıklığını ve dürtüselliği kötüleştiriyor; DEHB tanısı olmayanlarda bile sınıf ortamını olumsuz etkileyebiliyor" dedi.
Benzer şekilde, Ohio State Üniversitesi'nden çocuk ve ergen psikiyatristi L. Eugene Arnold, "Yapay boyalar, beyindeki dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterleri etkileyerek hiperaktiviteyi tetikleyebilir; özellikle kırmızı ve sarı tonlar riski artırıyor" şeklinde görüş bildirdi.
Kaliforniya raporuna göre, FDA'nın kabul ettiği günlük alım limitleri (ADI), 35-70 yıllık eski çalışmalara dayanıyor ve çocuklardaki davranışsal etkileri göz ardı etti.
Raporun yazarlarından UC Berkeley Halk Sağlığı Profesörü Asa Bradman, "Sentetik boyalar, çinko ve demir gibi mineralleri tüketerek nöron gelişimini bozabilir; bu da hiperaktiviteyi şiddetlendirir" uyarısında bulundu.
Purdue Üniversitesi Psikoloji Bilimleri'nden Sarah Karalunas ise, "Kırmızı 40 gibi boyalar, DEHB semptomlarını özellikle kötüleştiriyor; hayvan çalışmaları bile bu bağlantıyı doğruluyor" diyerek, bireysel hassasiyetin genetik faktörlerle ilişkili olabileceğini ekledi.
Uzmanlar, bu etkilerin tüm çocukları kapsamadığını, ancak DEHB'li olanlarda yüzde 30'a varan oranda belirginleşebileceğini vurguladı.
Center for Science in the Public Interest (CSPI) kıdemli bilim insanı Lisa Lefferts, "FDA'nın 2011 ve 2019 incelemelerine rağmen, etiketleme zorunluluğu getirilmemesi bir fırsat kaçırıldı; Avrupa Birliği'nde olduğu gibi uyarılar hayat kurtarabilir" dedi.
Nitekim, Birleşik Krallık'ta beri uygulanan "Çocuklarda aktivite ve dikkati olumsuz etkileyebilir" uyarısı, üreticileri doğal alternatiflere yöneltti.
PEKİ, EBEVEYNLER NE YAPMALI?
Arnold ve Nigg gibi uzmanlar, etiketleri dikkatle okumayı ve işlenmiş gıdalardan kaçınmayı önerdi.
Örneğin, mısır gevreği, meyve aromalı yoğurtlar ve spor içecekleri gibi ürünlerde gizlenen boyalar (Kırmızı 40, Sarı 5, Mavi 1) hiperaktiviteyi tetikleyebildi. Doğal renklendiricilerle (pancar suyu, safran) değiştirilen gıdalar, hem güvenli hem de besleyici alternatifler sundu.
Bradman, "Okul kantinlerinde boyasız menüler zorunlu kılınmalı; bu, milyonlarca çocuğun davranışını iyileştirebilir" çağrısını yaptı.
ABD'de California ve New York gibi eyaletler, boya yasağı için yasa teklifleri hazırlarken, FDA da Kırmızı 3'ü kanser riski nedeniyle yasakladı. Ancak hiperaktivite bağlantısı için daha fazla çalışma şart. Karalunas, "Bilimsel kanıtlar netleşiyor; gecikmek, çocuk sağlığını riske atar" dedi.
Bu gelişmeler, gıda güvenliğinin geleceğini şekillendirirken, ebeveynleri bilinçli tüketim için motive etti.