Ukrayna’da gerilim tırmanıyor

Ukrayna’da gerilim tırmanıyor. Türk basını Ukrayna’daki gerilime büyük ölçüde Güney Afrika’da bizim ile ilgisi olmayan bir gerilim gibi davransa da, aslında Rusya-Ukrayna-Batı Dünyası gerilimi Türkiye’de düşünüldüğünden çok daha büyük bir kriz. Üstelik bu krizin kontrol dışına çıkması durumunda çıkacak krizin niteliği ve boyutlarına göre bundan etkilenecek ülkelerin başında olumlu ve olumsuz sonuçları ile Türkiye geliyor. 
Ukrayna’da darbe ile iktidara gelen ve henüz demokratik meşruluğunu tesis etmemiş, içinde  Sağ Sektör gibi faşist unsurların olduğu iktidar bloğu Ukrayna’nın istikrara kavuşmasına değil, istikrarsızlaşmasına yardımcı oluyor. 
Sağ Sektör milislerinin Doğu Ukrayna’da istikrarı sağlama görevi almaları Rusya yanlısı milisler ile faşist Ukranların çarpışması anlamına gelecek ki, bu durum Moskova’da Ukrayna’ya müdahale etmek isteyenlerin arzuladığı ortamı yaratacaktır. Parti okullarının adını Alman NAZİ’lerinin propaganda bakanı Dr. Goebels’den esinlenerek Goebels Parti Okulu olarak veren bir partinin Ukrayna’nın iktidarı üzerinde hak sahibi olması hangi etnik kökenden olur ise olsun bütün Ukraynalılara karşı yapılmış büyük bir haksızlıktır. Oysa, Ukrayna’nın birliğinin yolu demokratik seçimler ile sağlanacak meşruluk ortamından ve tarafları kışkırtmayacak bir psikolojik zeminin oluşturulmasından geçmektedir.
Kiev’deki yönetimin sağlıklı bir zemin ve konsept oluşturmadan 11.000 asker, 160 tank ve 230 zırhlı araç ile Doğu Ukrayna’da başlattığı askeri ve milis operasyonlarına Moskova’dan gelen tepki sert olmuştur. Putin’in,  “Kiev’in halkına karşı güç kullanması ağır suç oluşturur ve bedeli olur” açıklamasını Rus Ordusu’nun Ukrayna sınırında başlattığı yeni tatbikat izlemiştir. Putin,  “sıcak aşamadan”  ve  “cezalandırıcı operasyonlardan”  bahsederek, açık bir şekilde Ukrayna’ya karşı güç kullanmakla tehdit etmiştir. 
Ukrayna’daki gerilimin ana nedeni olan Kiev yönetiminin öngörülemez, istikrarsız adımlarından dolayı her kontrol dışına çıkabilecek ve bölgesel bir çatışmaya neden olabilecek şekilde evrilmektedir. Uluslar arası ilişkiler aktörlerinin her zaman rasyonel davranacakları ön kabulü doğru değildir. Eğer öyle olsaydı bir çok savaş hiç çıkmazdı. Ukrayna’daki ve dışındaki aktörlerin rasyonel davranacakları ve krizin büyümeden sona ereceği varsayımı da şimdiye kadar doğru çıkmamıştır. Aksine kriz kangren bir nitelik kazanarak uzamakta ve büyümektedir. Düzenlenen uluslar arası kongreler de çözüm olmamıştır. 
Moskova, Kiev’deki aktörlerin yanlışlarını istismar ederken, Washington, Kiev’deki aktörlere akıl vereceğine onların aklının peşine düşmüş görünmektedir. Bu süreç eğer aniden kontrol dışına çıkar ve kapsamlı bir konvansiyonel savaşa dönüşür ise hiç birimiz için şaşırtıcı olmamalıdır. Tarafların nükleer silahlarının olduğu durumda konvansiyonel silahların kullanılması da büyük tehdit oluşturmaktadır. Türk basının daha kapsamlı ve İngilizce kaynaklardan aktarılmayan Ukrayna yorumları için harekete geçmesinin zamanı gelmiştir. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü 21. Yüzyıl Dergisi Mayıs 2014 sayısında üç kapsamlı değerlendirme ile Ukrayna krizini ele aldı. İlgi ile okumanızı öneririm.

Yazarın Diğer Yazıları