Yeni Amerikan lideri

ABD’de derisinin rengi beyaz olmayan bir kişinin rahatlıkla seçim kazanarak ülkenin Cumhurbaşkanı oluşu gerçek bir devrimdir ve insanlık açısından ırk ayrımında uzun yıllar öncülük yapmış olan Amerikan kamuoyunun bu hastalıktan kurtulup normale döndüğünün en güzel bir göstergesidir. Yeni lider Obama’nın Bush’tan devralmış olduğu miras hiç de kolayca hazmedilecek cinsten ve taşınabilecek ağırlıkta değildir. Temennimiz bu hazmedilmesi ve taşınması güç mirastan kurtuluş yollarını, seçimlerden aldığı güce dayanarak yakın bir gelecekte halletmesidir.
Dıştan bakıldığında Bush’un hangi yanlışına öncelik vermesi konusunda herkes kendine göre bir sıralama yapacaktır. Benim sıralamam şöyledir:

1- Terörizmin dini olmadığının, İslâm’ın terörü cesaretlendiren veya tasvip eden bir din olmadığının kabul edilmesi ve bunun İslam âlemine duyurulması. İslâm âleminin Amerika’dan şikâyeti nedir sorusunun sorulup buna medeni bir şekilde yanıt verilmesi. Filistin-İsrail konusunda eşit yaklaşım ve eşit muamele ile barış olanaklarının güçlendirilmesi.

2- Quantanamo ayıbının süratle lâğvedilerek, yıllardır teröristtirler şüphesiyle yargılanmadan hapsedilmiş olan insanlar aleyhine delil varsa mahkemeye sevk edilmeleri, delil yoksa serbest bırakılmaları ve tazmin edilmeleri. Amerikan ajanların gizlice adam kaçırarak süresiz tutuklama eylemine süratle son verilmesi; Dünya Adalet Divanı konusunda yeni ve olumlu bir yaklaşım.

3- Kıbrıs konusunda ABD’nin Yunan lobisinin baskısından kurtularak, Enosis adına, uluslararası antlaşmalarla kurulmuş Ortaklık Cumhuriyetinin Türk ve Rum ortaklarına eşit muamele yapılması; ABD’nin 45 yıllık Kıbrıs siyasetinin Kıbrıs meselesini halledilemez hale getirdiğinin kabul edilerek eli kanlı, teröre ve soykırımına tevessül etmiş olan Rum idaresinin hiçbir şart altında Türklerin ve Kıbrıs’ın meşru hükümeti olamayacağının tespiti.

4- Irak’ın işgaline neden olan büyük yalanın kabulü; Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı ve işgal ordularının süratle Irak’tan çekilmeleri; Türkiye’nin başı ucunda bir Kürt devletinin kurulmasından vazgeçilmesi ve PKK’ya desteğin sona ermesi için gereken tedbirlerin alınması.

5- İran ile başlatılmış olan anlamsız husumete son verilerek bu ülke ile barış ve saldırmazlık anlaşması imzalanarak bölgeye ve İslam âlemine huzur getirilmesi.

6- Bölgedeki doğal kaynakları monopolüne alma gayretinin yarattığı ve Irak’a saldırı ile zirveye çıkmış olan siyasetten vazgeçilerek bu kaynakları bütün ülkelerle paylaşma yönünde insaflı bir davranış sergilenmesi; aksi halde Rusya-Çin gibi devletler bu kaynaklardan mahrum edilebilecekleri düşüncesi ile bulundukları bölgenin de dışına taşacak aşırı karşı koymalara tevessül edebilirler. Bu da üçüncü bir dünya savaşına neden olabilir.

7-  Küresel ısınmanın yarattığı kuraklık nedeniyle geri kalmış birçok ülkede açlık tehlikesi daha da artmış olacaktır. Bu konuda uluslararası kuruluşların ve BM’nin çalışmalarına ABD ile Çin’in de katılımı sağlanmalıdır; açlıktan kırılmakta olan ülkelere yiyecek yardımlarına hız verilmeli; vahim hastalıklar için gerekli ilâçların bu ülkelere ucuz bir fiyatla gönderilmesi için alınacak tedbirlere öncülük edilmelidir.
İlk akla gelen istekler listesi böyledir. Konu, dünya liderliğine güçle değil, kalple gelen Obama’nın dünyadaki haksızlıklara kalben çare aradığını herkesin görmesi ve İslâm dinini terör dini olarak tanımlamaktan vazgeçilmesidir. Amerikan vatandaşları İslam âleminde huzur içinde, korkusuzca gezip yaşayabilmeli “İslâm’ın düşmanı” propagandasını yaymak isteyenlerin oyunlarını bozacak şekilde İslâm’a karşı ılımlı ve anlayışlı bir siyasete dönülmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları