Yolsuzluklar bir bir dökülüyor...

Son Gece Görüşü'nde ilginç rüşvetlerden söz edilmişti. Mesela Nijerya'da bir su kuyusu açmanın "açıktan ödemesi 3 bin dolar." Tabii normal ihale şartnamesindeki bedeli de buna ilave ediyorsunuz. Daha neler neler.

Şimdi de buna ilaveten Şehir Üniversitesi'nin Hazine arazisinin üstüne yapılması da eklendi. Dramatik olan bunun bizzat Erdoğan tarafından açıklanmasıydı. Ahmet Davutoğlu'ndan başladı Ali Babacan'ı ekledi taa Abdullah Gül'ün telefon etmesine kadar geldi.

Hatta Gül'ün "Sen istersen hemen halledersin" dediğini de ilave etti.

Al birini...

Tarafsız Bölge'de, bu konunun işlenmesini bekliyordum. Çünkü Ahmet Hakan'ın stratejisi belli; "iktidarın yoluna çıkanların canlarına okumayı gelenek haline getirdi."

İki hükümet sözcüsü ile iki "Doğrucu Davut" CHP'liyi sahneye sürdü. Bunların başını da 24. dönem milletvekili Erdal Aksünger çekiyor. Bu defa konu sözüm ona milletvekillerinin imtiyazları idi. Sözü edilenler zaten mevcut olan ayrıcalıklar. Arabalardaki çakarlara kadar karşı çıkıldı. Be mübarekler, bunlar zaten var.

Hedef

Ana amaç, lafı döndürüp dolaştırıp yeni parti kurmaya hazırlananların yolunu kesmekti. Sonunda da "bunlar da yolsuzluğa bulaştılar"a kadar uzandılar. Sözünü ettiğim CNNTURK'teki tartışmada, Hasan Basri Yalçın ve partneri "vurun Ak Parti'den ayrılanlara" emrini eksiksiz uyguladılar. Bunları iyi tanıyorsunuz.

Yenileri bekliyoruz

Bütün bu işaretler Ak Parti'deki paniğin açık ifadesi. Erdoğan'a bir tek soru sormak istiyorum; "Şehir Üniversitesi'ndeki usulsüzlüğü yeni mi öğrendi?"

Bakalım duydukları kendisine ne kadar bulaşacak. Bugüne kadar halının altına süpürülenlerin tamamının deşifre edilmesi, kimseye sürpriz olmayacaktır.

Yıkılmadılar

Ekran bülbülü haline gelen gazetecilerin yer değiştirmelerine fazla tanık oluyoruz. Bu konuda rekortmen olanlar ise Hürriyet'in Ankara temsilcileri. Bereket yeni kanallar çoğaldı da işsiz kalma riski azaldı.

Sözcü'yü ayrı kategoriye sokuyorum. Ne kadar ün yapmış yazar varsa, buraya transfer oldu. Şu anda yaptıkları haber yanı ağır basan yazılar kaleme almak.

Sonuç alamadılar

Yıllardır "Sözcü'yü nasıl yok ederiz" planı yapanlar bu işi bir türlü beceremediler. İlan ambargosu başta her türlü yasak da sonuç vermedi.

Son olarak "Saraydaki hayalet" senaryosu dahi tutmadı.

En yakın rakibinden iki misli daha fazla satıyorlar. Bu da halkın gücünün yansıması olsa gerek.

ÖZEL NOT: Rahmi Turan ağabeyimin ellerinden öpüyorum. Her zaman başımın üstünde yeri var. Başarı dolu nice yıllar diliyorum.

Eleştiriler

Bu bölüme bir düzeltme ile başlayacağım. Cumartesi günkü yazımda, ilk olimpiyat şampiyonu olarak Mersinli Ahmet'i göstermişim. Oysa bu şeref Yaşar Erkan'a aittir.

Tepkinin böylesi:

Son günlerin en fazla protestosu bir yarışmacıya gösterildi. Seda Sayan'la Mutfakta'ki Zümrüt Otu için gelen yazılar beni bile şaşırttı. Sırf bu mesajlardan dolayı iki bölümü izlemek zorunda kaldım. Gerçekten, hani derler ya "anadan doğma muhalif." Böyle birini seyrettim. Neyse ki Otu hak ettiği puanları alıp dibe yapıştı!

Her yörenin ayrı:

Alaattin Demirtaş'tan yoğurt ve yoğurtçulukla ilgili yazıma katkı geldi: "Yoğurdun ana mekanının Karagümrük olduğunu sizden öğrendim. Büyükada'ya ise Kartal'dan gelirdi. Çan seslerinden yoğurtçunun bize yaklaştığını fark eder ve tepsimizi kaptığımız gibi kapının önüne koşardık.

Bazı müşterilerin almadığı kaymaklar benim hanıma verilirdi. Bir de oğlum Doğukan, Yakup'un sütüyle büyüdü. Her sabah Kartal'dan süt getirirdi. Hatta Büyükada'da bir büfe tarzı yer açtı. Adını da Sütçü Yakup koydu. zaman zaman takılırdım; 'Martılar senin sütünden ölmüş.' O da kahkahayı basardı. Nerede o eski yoğurtçu ve sütçüler."

GÜNÜN SÖZÜ:

Başarı bir seyahattir, hedef değil. Mutluluk giden yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Yolun sonunda da olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakit de geçmiş olurdu. Mutlu olmanın zamanı ise bugündür, yarın değil. Hz. Mevlânâ

 

Yazarın Diğer Yazıları