Dini bile kendileriyle sınırladılar. Camide kızı için dua okutacak... Genç yaşında kaybetmiş. Evlat ayırt edilmez ama kız çocuklarının yeri başka. Baba politikacı. Yalnız iktidar partisinden değil.

İktidardakiler ağızlarını açtılar mı, muhalefete en ağır sözleri ediyorlar.

Ankara''da Yenimahalle İlçe Müftülüğü, camide hatim indirmek için izin vermiyor. "Cami tadilatta." diyor. Politikacı baba: "Müftülük, ismimi öğrendikten sonra ''cami tadilatta'' dedi. Bize başka bir cami gösterebilirlerdi ama bunu da yapmadılar." diyor.

Bu müdahale ilk olmadığı için muhalif politikacının dediğine inanırım.

Daha önce de merhum Sinan Ateş için mevlit okutulacaktı. Yine müftülük izin vermedi.

Müftüler kraldan fazla kralcı olduklarından değil; "baştaki"nin tavrını bildiklerinden. Çünkü iktidar, kendilerinden olmayanı "düşman" görüyor. Talep ne olursa olsun, "Düşman"a fırsat verilir mi?!

Devlet yönetiminde bütün aygıtlar, iktidarın emir kulu olmak mecburiyetinde. Halk için yoklar, iktidar için varlar. Bunlar sonra çıkıp camide vaaz veriyorlar, İslâmı anlatıyorlar, dayanışmayı, birliği, kardeşliği vurguluyorlar.  İnandırıcı olabilirler mi? Samimî din görevlileri de halkın kuşkularından nasiplerini alıyorlar ne yazık ki... İnsanlar, "iyi"yi anlatan hocaların da ne maksatla "iyi"yi anlattıklarını dahi sorguluyorlar.

Halkımız dini istedikleri gibi eğip bükenlere, memleketi bu hâle getirenlere buğz etse haksız mı?

Engellemeler, yolsuzluklar, kayırmalar... Sayın sayabildiğiniz kadar.

Uluslararası Şeffaflık Derneği, "Yolsuzluk Endeksi"nin 2022 raporunu yeni yayınladı.

Türkiye yolsuzlukta kaçıncı sırada biliyor musunuz? 101. Sırada! Kaç ülke arasında? 180 ülke arasında.

Uluslararası Şeffaflık Derneği, "Yolsuzluk Endeksi"nde Türkiye''nin son 2 yılda toplam 15 sıra gerilediğini rapor ediyor:

"Türkiye''nin Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü tarafından 2021 yılında gri listeye alınmasının yanında Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası ülkeye giren kayıt dışı para miktarının arttığına ilişkin iddialar, yargının politikleşmesi, sivil toplum alanının daralması, muhalefetin yaşadığı baskılar ve AİHM kararlarına uyulmaması gibi etkenlerden dolayı Türkiye''nin, düşüş yaşayarak bu trendi devam ettiği düşünülmektedir."

Saray''ın 1150 küsur odasına dağılmış başdanışmanlar ordusu, Uluslararası Şeffaflık Derneği''nin, "Ayakkabısı yalanası dünya lideri"ni karalamak için kasıtlı olarak Türkiye''yi 101. sıraya koyduklarını ispatlamak için delil toplama yarışına girdiklerinden eminim!

Delil bulmasalar da olur. "Onlar dış güçlerin uşakları!" deseler yetiyor. Sözleri ayet gibi... Efsunladıkları çok insan var. Kendilerine hemen inanırlar.

Allah bilir Saray''ın 1150 küsur odasına dağılmış başdanışmanlar ordusu yine, "Millet İttifakı" olarak halkın karşısına çıkan Altılı Masa''nın son "Ortak Politikalar Mutabakat Metni"nin önüne geçirecekleri bir rapor hazırlamakla meşguller.

Altılı Masa''nın "Ortak Politikalar Mutabakat Metni"nin üçüncü bölümünün "Yolsuzlukla Mücadele, Şeffaflık ve Denetim" ana başlığı altında dört ara başlık yer alıyor:

Yolsuzlukla Mücadele / Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı / Kamu İhale Kanunu / Şeffaflık / Denetim ve Sayıştay  / Siyasi Etik Yasası.

Muhalefet partileri neden yolsuzluğun, malî suçların, ihale kanununun, şeffaflığın, denetim ve Sayıştay''ın, siyasî etiğin altını çiziyor?

Bunun üzerinde düşünmek gerekir. İktidar açıklarla, böyle bir zarureti ortaya çıkardığı akla gelmiyor mu?