Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Yunanistan'la müzakere yanlışı

Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Meis adasının 100 deniz mili açığında araştırma yapmak üzere hareket etmesi ve Türkiye'nin bilgilendirme için "Navtex" ilanı, Yunanistan'ı endişelendirmiştir.

Türkiye'nin, araştırma güvenliği için deniz ve hava kuvvetleriyle tedbir almasından daha da tedirgin olan Yunanistan, bazı gemi ve uçaklarını harekete geçirmiş, bunun üzerine Türkiye de tedbirlerini arttırmış, gelinen durum iki ülke arasında çatışmaya gidecek derecede gerginlik yaratmıştır.

Almanya'ya başvuruyor

Durumun aleyhinde geliştiğini gören Yunanistan, Merkel'den çözüm bulmasını istemiş, o da bizzat devreye girerek gerilimin sonlandırılması için iki ülkeyi ikna etmeye çalışmış ve bunda da başarılı olmuştur. Müzakere yapılması telkin edilmiştir.

Merkel'in bu girişimi, iki ülkenin çatışmasını önlemek kadar, Yunanistan'ı ve AB'yi korumak için yaptığını söylemek mümkündür. Ayrıca, Almanya'nın Doğu Akdeniz ve Ege konularında Yunanistan'ın tezlerine yakın olduğu da bir gerçektir.

Müzakereler başlayacak

Bu gelişme üzerine Türkiye, iki ülke arasında güven arttırıcı tedbirler kapsamında yapılmakta olan, ancak duraksayan müzakerelerin yeniden başlayacağı düşüncesiyle Oruç Reis gemisinin araştırma yapmasını ertelemiştir.

Türkiye, Yunanistan ve Almanya'nın ilgili bürokratları görüşmüş ve müzakere sürecinin başlamasında mutabık kalmışlardır. Yunanistan diyaloğa açık olduğunu, ancak bunu Türkiye'nin baskı ve zorlaması altında yapamayacağını açıklayarak, müzakereler başlamadan avantaj sağlama çabasındadır.

Anlaşmazlık var

Yunanistan sadece Deniz Yetki Alanları konularının müzakeresini istemekte, Türkiye ise, başta 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmalarına göre, Gayrı Askeri Statüde olan adaların anlaşmalar hilafına silahlandırılması, askeri statüye dönüştürülmesi başta olmak üzere tüm sorunların masaya getirilmesini talep etmektedir. Ayrıca, 10 millik hava sahasının hukuka uygun olmadığını da gündeme getirecektir. Yunanistan bunun üzerine, karşı hamleyle, Lozan'ın ele alınması ve güncellenmesi isteğini dile getirmiştir.

18 adacık ne olacak?

Anlaşmalara aykırı olarak askeri statüye dönüştürülen adaların dışında, anlaşmalarda Yunanistan'a bırakılmayan ve Türkiye'ye ait olduğu bilinen 18 adacığın Yunanistan tarafından işgaline ve buralara askeri birlik yerleştirilmesine Türkiye'nin itiraz edip etmeyeceği bilinmemektedir.

Yunan komutanların, Savunma Bakanının, hatta Cumhurbaşkanının buralara gitmeleri, nispet yaparcasına pozlar verip bunları yayınlamalarına tepki verilip verilmeyeceği de meçhuldür.

İyi sonuç getirmez

Rumlarla diyalogda Kıbrıs müzakere sürecinden ders almak gerekir. Rumlar, müzakereler kesildiğinde kazandıklarını kâr hanesine yazmış, yeniden başladığında bu noktadan başlamışlardır. Bilinen deyimle salam taktiği uygularlar.

Müzakerelerden bir sonuç çıkması beklenmemelidir. Yunanistan'ın bu süreci, zaman kazanarak ortamı yumuşatma amacıyla kullanacaktır. Başta Almanya olmak üzere AB onlardan yanadır. Doğu Akdeniz ve Libya'da karşımızda olanların bir kısmı da Yunanistan'dan yana olabilir.

ABD şimdilik bu konuya girmemiştir. Ancak Yunanistan'daki yeni üslerinden ve Kıbrıs'tan dolayı Yunanistan'a yakın durabilir. Ayrıca ABD, Suriye'nin kuzeyinde PYD/PKK'ya dayalı bir devlet/yönetim kurmada ısrarlıdır. Onunla petrol anlaşması bile yapmıştır. Türkiye'nin bekası olan bu konudaki hassasiyetini istismar etmeye çalışabilir.

GKRY de destek istiyor

GKRY'nin tek taraflı açıkladığı ve Türkiye'nin geçersiz kabul ettiği Münhasır Ekonomik Bölgede sismik araştırma yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin faaliyeti de GKRY'ni rahatsız etmiş, Rus liderden Türkiye'yi durdurması talep edilmiştir.

Bu konunun da açıktan müzakere masasına getirilmesi mümkündür. Konu müzakereyi gerektirmez.

Lozan Antlaşması, Türkiye'nin kuruluş belgesi, tapu senedidir. Müzakere edilemez. Yunanistan Lozan şartlarına ve Paris anlaşması hükümlerine uymaya zorlanmalıdır.

10 millik hava sahasının hukuka uygun olmadığı vurgulanmalıdır.

Adaların, ana kara gibi deniz yetki alanlarına sahip olamayacaklarında ısrar edilmelidir.

18 adadan derhal çıkmaları talep edilmelidir.

Konular egemenlik sorunu olup müzakere edilmemeli, edilirse de yukarıdaki kapsam dışına çıkılmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları