Yunus Emre Vakfı’na dair geçtiğimiz aylarda Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri, vakfın kasasının tabela şirketlerden alınan naylon faturalarla boşaltıldığını tespit etti. 2 Ocak 2025’te polis operasyonuyla birçok isim gözaltına alınıp tutuklanmıştı. 23 kişi hakkında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından iddianame hazırlanmıştı.

VAKFIN YENİ BAŞKANI İTİRAF ETMİŞ

Vakfın yeni başkanı Abdurrahman Aliy ise skandala dair çarpıcı ifadelerde bulundu. Skandal patlak vermeden yaklaşık dört ay önce Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın müfettişlerine ıslak imzalı bir yanıt gönderdiğini söyledi. “Ürünler gerçekten alındı" denilerek sahte faturalı soygunun inkâr edildiği belirlendi. Aliy, “Vakfımız bahsi geçen firmalardan söz konusu ürünleri/harcamaları gerçekten almıştır/yapmıştır. Ödemeler banka üzerinden gerçekleşmiştir” dedi. Ayrıca bu şirketlerden bazıları da ödemeleri iade ederek suçlamayı kabul etti.

vakif-222.jpg

NE OLMUŞTU?

Soyguna ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın vergi müfettişleri de önceki yaz aylarında 66 ülkede ve 88 noktada faaliyet gösteren Yunus Emre Vakfı’nı incelemeye aldı. 26 Temmuz 2024 tarihinde müfettişler, Yunus Emre Vakfı’nın kasasından para aktarılan, sahte fatura kesen, ticari faaliyeti bulunmayan tabela şirketlerle ilgili vakfa yazı gönderip açıklama istedi.

Skandalın ardından Vakfa bağlı Yunus Emre Enstitüsü’nün iki önemli ismi istifa etti. Enstitü’nün Başkan Yardımcıları Aile Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi Rahmi Göktaş ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın oğlu Abdullah Kutalmış Yalçın istifa etmişti. Bir de sahte faturaların ödenmesine onay veren Yunus Emre Vakfı’nın yönetim kurulu üyeleri de yargılanmıyor.