Adalete karşı büyük yenilgi

Gördünüz mü halkı... İşte böyle bir Türkiye var. Yalanlardan,  haksızlıklardan, kara propagandadan bıkmış ve farkında olan bir halk var. Cumhurbaşkanının daha önceki açıklamalarından öğrendiğimize göre 2-2,5 milyonluk Maltepe miting alanını tıka basa doldurmuş bir halk.

Gelemeyenler ile birlikte koca bir Türkiye var orada.

Önceki gün ne demiştim hatırlayın. Türkiye'de ağır bir dürüstlük sorunu var... İşte bakın. Miting sonrası bütün gazeteleri önünüze koyun. Türkiye'nin habercilik anlayışını, dürüstlük ve okuyucuya olan saygısını orada net bir biçimde görün.

Yazarları bir kenara koyun.

Sadece gazetelere bakın.

Ne görüyorsunuz?

İçinde bulunduğumuz Türkiye fotoğrafını.. Acı bir gerçeği görüyoruz. Şimdi aklı başında olan su soruyu sorsun lütfen: Buradan gerçek ve doğru bilgiye ulaşmak mümkün mü?

Bu yayıncılıktan adalet, hak, hukuk çıkar mı?

Çıkmaz..

Bunlara televizyonlardan anlatılan yalanları ve kara propagandayı da ekleyin.

İşte size "Yeni Türkiye" kurduğunu ya da kuracağını iddia eden, mütedeyyin, muhafazakâr ve dindar olduğunu söyleyen insanların davranış tarzı.

Bu insanların elinde önce dini değerler çürüyor.

Geçersiz ve anlamsız kalıyor.

"Adalet" diyorsun..

Hep birden ayağa kalkıyorlar..

Dindar insan, "adalet" kavramını duyduğunda dikkat kesilir. "Adaletle yönetilmiyoruz" denilirse nefesi tutulur. İçi kurur. Eli ayağı birbirine dolanır. Çünkü adalet İslam'ın özüdür özü..

Hatta İslam'ın kendisidir adalet. En büyük iddiasıdır...

İslam'ın öngördüğü toplum, Kureyş toplumuna karşı adalet toplumundur. Hz. Peygamberin yegâne amacı adalet toplumu inşa etmektir.

Dahasını da söyleyeyim: Allah'ın adıdır adalet. "El Adl" sıfatı onundur.

Halen daha "başörtüsü de başörtüsü" deyip nutuk atan, görünürde biçimsel Müslümanlığı kimselere bırakmayan iktidar korosu, "Adalet" denilince tüyleri diken diken olacak yerde, "Adalet sokakta aranmaz. PKK ile yürüyor.. Halkı sokağa taşıyorlar.." deyip sızlandıkça sızlandı.

Yetmedi, gazeteleri televizyonları ile haberleri saptırmaya çalıştı.

O da yetmedi, kameraların canlı olarak çekip uyduların yayınladığı Maltepe görüntülerini küçümsediler.

O da yetmedi, adaletsizliklerinden ders çıkaracakları yerde tınmadılar. Yozlaştırılan Türk medyasının acı halidir bu. Öyle ki apaçık gerçekliği görmezden geldiler... Bu halleri ile ne kadar adaletsiz olduklarını açıkça belgelediler.

Haydin insanlardan utanmadılar, Allah'tan da mı korkmadılar.

Hâlbuki öyle yapacaklarına "Bizim solculardan, ateistlerden, deistlerden, natüralist ve materyalistlerden, hatta liberallerden bir farkımız olmalı. Biz Müslüman kimlikten söz ediyoruz. Adamlar bize adil değilsiniz diyorlar. Ne oluyor? Allah rızası için kendimizi sorgulayalım" dedikten sonra "hakkı sahibine önce biz teslim edelim" deyip doğruluk ve dürüstlüğün örnek davranışlarını ortaya koymaları gerekirdi.

Yapamadılar..

Dolayısı ile "İslamcılık, boş laf ve iddiadan başka bir şey değil" görüşünü de doğruladılar. Bunların geldiği nokta aynı zamanda ideolojik çöküşün ta kendisidir.

Yazarın Diğer Yazıları