125 bin lira maaşlı bürokrat!..

Siyasetin medya ile birlikte her şeyi örtbas etmek, muhalifleri sindirmek ve yaşamsal soruları bile bertaraf etmek için çırpındığı bir dönemde, kamu vicdanını yaralayan olayların başında sadece "özelleştirme" talanı gelmiyor...

Son yıllarda köprü ve hastaneler üzerinde yoğunlaşan yap- işlet-devret rezaletinin, ülke bütçesini darmadağın eden, doğmamış çocuğu bile borçlandıran bir sinsi tuzağı var ki, vahamet her açıdan diz boyudur...

Geçiş garantili köprüler, hasta garantili hastanelerle ilgili skandallar ardı ardına gazetelere yansırken ve bu ülkede her yurttaş gitmediği hastanenin- geçmediği köprünün borcunu ödemeye zorlanırken, işte bu skandalları sorgulama olanağı bile kalmayacak artık!..

Çünkü torba kanuna konulan bir madde ile köprü, hastane ve benzeri yatırımlarla ilgili harcamaların içeriği ve boyutları açıklanmayacakmış!..

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun ilk gündem maddesi, AKP'li milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan 17 maddelik, "Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" olmuştu...

İktidar istediği için, bundan böyle bütçe hazırlama sürecinde "fonksiyonel sınıflandırma tablolarına" yer verilmeyecekmiş...

Bu da bakanlıkların bir sonraki yıl ödeneğinin nerelere harcanacağının gizli kalmasına neden olacakmış...

Velhasıl, iktidarın köprü, şehir hastanesi, yol, hizmet binası gibi yerler için müteahhitlere yaptığı ödemelerin içeriği bir daha öğrenilemeyecekmiş...

Düzenlemenin Anayasa'yı ihlal anlamına geldiğine dikkat çeken muhalefet milletvekilleri torba yasadaki çok sayıda maddeye itiraz etmiş ama bu ülkede herşey oldu bittiye getirildiği için, Meclis'teki gücünü kullanan AKP her yasayı rahatlıkla geçiriyor ve bildiğini okumaya devam ediyor...

İşte kuşkulu harcamaları gizleyecek olan yasa maddesine dayanılarak, milli kaynakların hangi uğurda, ne için ve kimler için harcanacağı sorgulanamayacak, Türkiye'de bürokratik örgütlenme, yatırımlar ve harcamalar konusundaki karanlık giderek daha da büyüyecek...

Peki, torba yasadaki bu madde tepki çekerken, Meclis'te ve kimi yerel yönetimlerde, gizlilik ve suskunluk konusunda neler yaşanıyor acaba?.. Bu konudaki iki örnek de çok çarpıcıdır...

Eti Maden karartması!..

Türkiye, cumhurbaşkanının maaşının 6750 TL zamla, 88 bin liranın üzerine çıkmasını tartışırken ve ülkedeki 10 milyonu aşkın emekliye yüzde 3.5 ile 4.5 arasında zam yapılması planlanırken, önceki akşam Meclis'te yaşanan tartışma yeni bir skandalı daha ortaya çıkardı...

İşte o tartışma sırasında, "Sen gerçeklerden kopuksun" diye bağırıyordu biri...

Bir diğeri ise "buraya provokasyon yapmaya mı geldiniz" diye haykırıyordu...

Ve bir başkası da "özel hayatın gizliliği"nden söz ediyordu!!!

Bu tepkilerin nedeni, bir CHP milletvekilinin Eti Maden'de çalışan bürokratların uçuk maaşlarını sormasıydı...

"Gerçeklerden uzaksın" diyen AKP'li vekil o kadar komik bir yanıt vermişti ki, kendisine soru soran vekilin, gerçeğin tam da peşinde olduğunun farkında bile değildi...

Oysa CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Sayıştay raporlarına dayanarak Eti Maden'de bir bürokratın 13 bin 500 euro, yani 125 bin lira maaş almasının nedenini öğrenmek istemişti...

Soru çok basitti ama AKP'liler konuyu oldu bittiye getirmekle kalmadılar, CHP'li vekil ve arkadaşlarına ağızlarına geleni söylediler sonra da komisyon toplantısını terk ettiler...

Velhasıl muhalefet milletvekilleri, bir bürokratın uçuk maaşının gerekçesini öğrenmek isterken dayak yemedikleri kaldı...

Oysa bu tartışmadan geriye kahredici bir gerçek de kaldı; Milyonlarca insanın açlık sınırında yaşadığı bir ülkede, devletin bir bürokratı 125 bin lira maaş alabiliyor ve iktidar milletvekilleri bunun üzerini örtmek için çırpınıyorlarsa, yazıklar olsun...

Evet; gizlilik, karanlık, örtbas yalnızca Meclis'teki Eti Maden tartışması ile sınırlı değil... Bir de Balıkesir'deki ilginç vaka var...

Balıkesir'de belediyeler susuyor?..

Pazartesi günü bu köşede, Gömeç'in merkezinde, 3 yaşlı kadına ait "değerli bir arsa üzerinde birileri oyun mu oynamak istiyor, belediyeler bunun farkında mı" diye sormuştuk ama konunun muhatabı olan Balıkesir ve Gömeç belediyeleri susmayı tercih ediyorlar!..

Oysa soru çok basitti; Gömeç'te, Çanakkale-İzmir karayolu üzerinde 11 bin metrekareden fazla bir arazi, çevresinde konut alanları bulunurken nasıl olur da ısrarla "tarla" vasfında tutuluyor ve bu konudaki kuşkuları giderecek belgeler niçin arsa sahiplerine verilmiyor?..

Bu sorularla birlikte, arazilerinin gerçek durumunu dilekçeyle öğrenmek isteyen vatandaşa, "Kurumumuz arşivinde yapılan incelemede, Mithatpaşa Mahallesi 482 ada- 1 nolu parsele ait 1/5000 ölçekli nazım imar planı bulunmamaktadır" diye yanıt veren Balıkesir Belediye Başkanlığı'nı konuya açıklık getirmeye çağırmıştık...

Gömeç'te neler oluyor?..

Evet; arazi spekülatörlerinin tarla vasfındaki arazileri ucuz fiyata kapatarak ve imar oyunlarıyla arsaya dönüştürerek büyük paralar kazandığı bir ülkedir burası...

İşte bu yüzden, Gömeç'te babadan kalma arazilerini korumak için çırpınan

Buket Kalkan'ın kardeşleri Muhteşem ve Füsun Telsiz'in sorularına Balıkesir ve Gömeç belediyelerinin yanıt vermemesi de tuhaflıklar içeriyor!..

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Mithat Paşa Mahallesi'ndeki 482 ada- 1 nolu parseldeki arazinin gerçek niteliği, geleceği ve kadastro geçtikten sonraki tuhaf durumuyla ilgili soruları yanıtlamadıkları sürece, arsa spekülatörleri ile imar cambazlarının yol açtığı kuşkular da büyümeye devam edecek...

Nasıl oluyor da, bir yanında küçük sanayi, diğer yanında konutlar-alışveriş merkezleri- hastane bulunan değerli bir arazi, tapusu değiştirildikten sonra da "tarla" olarak tutulabiliyor acaba?..

Gömeç Kaymakamı Akgün Corav'a geçtiğimiz pazartesi günü yaptığımız çağrıyı da yineliyoruz; Kaymakamlığın yanıbaşında, üzerinde kuşkular bulunan arsaya uğrayıp neler olup bittiğini öğrenirse, hem kamu vicdanı rahatlayacak hem de arkasında siyaset gücü olmayan ve devletin adaletine sığınan yurttaşların endişeleri ortadan kalkacak...

Vatandaş ısrarla yanıt bekliyor, biz de buradan sormaya devam edeceğiz...

 

Yazarın Diğer Yazıları