Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mustafa Hakan ÜNSER

Mustafa Hakan ÜNSER

3. Dünya Savaşı ihtimali

İran'ın İsrail'e yaptığı başarısız üç yüzden fazla fantastik İHA ve füze saldırısı ile Orta Doğu tekrar gündemimize oturdu.

İran İslam Cumhuriyeti, İsrail'in Filistin topraklarında oluşuna karşı çıkıyor. Bölgesel müttefikleri olan Filistin'deki Hamas ve Lübnan'daki Hizbullah gibi gruplarla beraber "Siyonist rejim" olarak gördüğü İsrail'le mücadele ediyor. Bu mücadele ve tarzı her an bizi de içine çekebilecek bir girdap oluşturma kapasitesine sahip. Çünkü bizim için Filistin meselesi insanî, İslamî, tarihî görevlerimiz dışında iki kıta ve iki denizin arasında bulunan Gazze'nin stratejik konumu nedeniyle de bigâne kalamayacağımız bir konudur. Buna rağmen Filistin halkının yanında olmamız bizi İran politikalarının takipçisi yapmamalı, Hamas ve Hizbullah Türk dış politikasının belirleyicisi olmamalıdır.

Türkiye'de Filistin meselesini konuşurken Hamas'ı savunmak imanın ayrılmaz parçası gibi görülüyor. Geçen yıla kadar bu basit iman imtihanı Lozan Antlaşması’ydı; Lozan Antlaşması 100. yılını doldurunca gizli maddeleri yürürlükten kalkacaktı, madenlerimizi çıkaracaktık ve ekonomimiz düzelecekti. Buna o kadar inanmışlardı ki, aksini söyleyenleri çıkışarak susturuyorlardı. Şimdi bu yalandan utanan bir kişi bile yok. Türkiye siyasetinin ve Orta Doğu siyasetinin özeti bu ve bunun gibi örneklerle doludur. Şimdi de sanki Hamas’ı iman meselesi yapmışlar, eleştiriye kapalı bir konu Filistin eşittir Hamas hâline getirdiler.

Hamas, İsrail'e saldırdığında Gazze için olacakları ön görememiş olamaz. Peki, Hamas elindeki güce bakmadan burayı neden tehlikeye attı? Hem yeterli gücü yok hem de sivillere saldırarak dünya kamuoyu karşısında İsrail'i haklı duruma getiriyor olması izaha muhtaç. Maalesef yaşananlar ortada ve devam eden süreç, Gazze’de yaşayan Filistinlilerin lehine sonuçlanacağa benzemiyor.

Şimdi İran-İsrail geriliminde Lübnan Hizbullah’ının İsrail'in ‘demir kubbe’sini yorma bahanesiyle yaptığı saldırı da benzer şekilde Lübnan’ı tehlikeye atıyor. Lübnan da Doğu Akdeniz için kilit önemde ve İsrail'e komşu dolayısıyla İsrail'in oraya doğru genişlemek istemesine şaşırmamak lazım.

Bizi de içine çeken düşmanını ortadan kaldıramayacak ciddi saldırılar yapamayan, komik ve etik olmayan saldırılar yapmak onlar da yetmezse animasyonlarla hayali saldırılar yapmayı bir şey sanan örgütler ve devletlerin eylemlerinin bedellerini kadın, çocuk ve masumlar ödüyor. İftira da olsa yalan da olsa rakibini bir an için durduran tek bir atak dahi, taraftar topluyor ama sorunların köklü çözümlerine kimse kulak asmıyor. Halkına yalanlar söyleyen dinci rejimler her yerde ülkesine ve halkına büyük zararlar veriyor.

İsrail'i Gazze ve Lübnan yönünde büyütmek dışında görünür bir sonuç elde edilmeyen saldırılar bir kısım fanatiği tatmin ediyor o kadar. İran gibi bir ülkenin dağılması için bütün emperyalistler el birliği mi etmiş, yoksa zaten kendisi bir dağılmaya doğru gittiği için mi İsrail'e saldırıyor bunu tarih yazacak.

2015 yılında Rusya’nın Hazar Denizi’nde bulunan dört savaş gemisinden fırlattığı yirmi altı füze 1500 km uzakta olan Suriye'deki IŞİD hedeflerinin tamamını imha etmişti. İran'ın İHA ve füzelerinin %95'i havada imha edildi. Bilindiği kadarıyla önemli bir hedef vurulamadı. Bu saldırı ile İran'ın saldırı kabiliyetini ve İsrail'in savunma kapasitesini gördük; şimdi herkes nefesini tutmuş İsrail'in saldırı ve İran'ın savunma kapasitesini görmeyi bekliyor. Fakat İsrail’in saldırıya uğramış mağdur durumunu kaybetmemek için İran'a saldırmayacağını düşünüyorum.

Uçak gemileri ve nükleer silahları olmayan ülkelerin Üçüncü Dünya Savaşı’nı çıkarmaları mümkün değil, dünyada sadece on üç ülkede uçak gemisi bulunuyor ve bunların arasında İran ve İsrail yok. İran'ın bilinmeyen güçlü silahları olduğu İran tarafından iddia ediliyor ve muhtemelen bunu sorgulayanlar hain ilan ediliyordur ama İsrail'in nükleer başlıklı silah sahibi olduğu biliniyor.

Buradan dünya savaşı çıkmaz fakat bizim için önemli olan, Filistin meselesi üzerinden iktidarlarını tahkim eden molla rejiminin anlık tatmin duyguları yüzünden İran'da bulunan soydaşlarımızın ve masum İranlıların zarar görmemesidir.

Yazarın Diğer Yazıları