Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

8 yıl sonra Menderes’in mezarına gidişin sırrı...

Tayyip Erdoğan’ın bu aralar Menderes’lerle yatıp kalkması tesadüf değil.
Bir gün oğul Aydın Menderes’in evine gidiyor, ertesi gün baba Menderes’in Anıt Mezarı’na!
Peki ne oldu da Tayyip Bey’de böyle bir aşk depreşti?
O Tayyip Bey ki 2007 seçimlerinde Aydın Menderes’i, talep etmesine yani aracılar koymasına rağmen partisinden milletvekili adayı bile yapmamıştı.
Dahası Erdoğan, aslında Aydın Bey’den geçmişte pek hoşlanmazdı.
Yakından biliyorum; 1995 seçimlerinde Erbakan Hoca, Aydın Menderes’i Refah Partisi’nin listesine koyunca Erbakan sonrasında liderlik hesapları yapan Tayyip Erdoğan kıyameti koparmış ve Hoca’nın önünü kesmeye çalıştığını söylemişti.
Bitmedi, aynı Erdoğan 2001’de AKP’nin kuruluş günlerinde herkesin kapısını çalarken Aydın Bey’i aklına dahi getirmemişti.
Peki dün böyle olan bu ilişki nasıl oldu da bugün düzeldi ve muhabbete dönüştü?
Haftanın üç günü İstanbul’da olan Başbakan, 8 yılda aklına hiç getirmediği Menderes’in anıt mezar ziyaretini dün niye yaptı?
Bunun cevabı şudur:
Tayyip Erdoğan yeni süreçte merkez sağ hinterlanda fiili bir kanal açmak istiyor.
Cumhurbaşkanlığını, yani Çankaya Köşkü’ne çıkmayı aklına koyan Başbakan bu kitlenin gönlüne girmek ve orada kalmak istiyor!.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ya da Başkanlık sistemine geçiş referandumunda Erdoğan’ın merkez sağ oylara çok  ihtiyacı var.
Tayyip Bey bugüne kadar Kürt oylarına gösterdiği hassasiyeti bundan sonra merkez sağ oylara gösterecek.
Bunun için de merkez sağa selam gönderecek sembolik adımlar atıyor.
Dahası, Erdoğan yeni süreçte merkez sağda var olan dağınıklığı da dikkate alıp partisini tamamen bu kulvarın temsilcisi yapacak.
Buradan hareketle Erdoğan’ın önümüzdeki genel seçimde sadece Aydın Menderes’i değil, çok sayıda merkez sağ ismi ve hatta milliyetçiyi  listesine koyacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ayrıca Erdoğan köşke çıksa bile, orada Milli Görüş’ün Cumhurbaşkanı görüntüsünde olmak istemiyor ve bugünden farklı bir imaja bürünmenin tuğlalarını örüyor!
Erdoğan Saadet Partisi ve PKK’nın siyasallaşması olguları ile muhafazakar ve Kürt oyları hinterlandında pazarın daralacağını görerek kendine yeni bir seçmen alanı yaratmaya çalışıyor.

 

Kesici, istifa edeceğini bana 5 kere söyledi, Nazif Bey şahit!..
İlhan Kesici’nin istifa edip etmemesi gazetecilik dışında beni hiç ilgilendirmiyor.
Kuracağı ya da katılacağı oluşumla da gazetecilik ötesinde bir ilgim olamaz!
Arkadaşı sıfatıyla kendisi ile çok sık konuşurum.
Buradan hareketle yazdığım CHP’den ayrılıyor yazısının perde gerisini açıklamak zorundayım.
İlhan Bey’in CHP’den ayrılması benim arzum değil ve olamaz, kendisinin açık ve net ifadesi var.
Üç gün önce bana,  “Aslında daha önce ayrılacaktım ama referandum sürecinde yani zor günde partiyi bıraktı, kaçtı demesinler diye referandum sonrasına bıraktım”  dedi.
Öyle ki bu konuşmaya, tesadüfen büromda beni ziyarete gelen MHP eski İstanbul milletvekili gazeteci Nazif Okumuş da tanık oldu ve o da telefonu alıp benim yanımda kendisine bunu teyit ettirip hayırlı olsun dileklerini sundu...
Durum budur.
Ancak ben bu haberi izlenimim şeklinde yazdığımın ertesinde İlhan Bey gazeteciler tarafından aranır.
Peki sonra ne mi olur?
İlhan Bey bu aramalar sonrasında beni tekrar arar.
-Sabahattinciğim bu istifayı hemen açıklamakla iyi mi ettik acaba?
Şaşırdım ve tekrar sordum:
-İstifa edeceğini sana sormadan sen bana açıkladın. Şimdi pişman mı  oldun yoksa?
Kesici:Hayır pişmanlık yok, zamanlama diyorum.
Tekrar cevap verdim:
-Onu ben bilemem ama sana aktarayım, yazımı okuyan bizzat senin çok yakın dostların bile İlhan’ın kronik sorunu kararsızlığı, tereddütlü hali ve risk alamaması diyor. Dün aldığın bir kararı bugün  değiştiriyorsan senin işin zor!..
Kesici:Olur mu canım, tekrar ediyorum bir haftaya yokum. CHP’den kesin ayrılıyorum.
Evet yazdığım İlhan Kesici’nin CHP’den ayrılıyor haberinin kısa hikayesi budur!
Hal bu iken dünkü Hürriyet’te şöyle bir haber vardı.
Kesici:CHP’den ayrılmıyorum.
Ne diyeyim İlhan Bey!
Bir ayrılma olayında bile böylesi gel gitler sergileyip farklı fotoğraflar verirsen, paramparça olan merkez sağ’ı nasıl yapıştırabilirsin?
Sadece üzgün değil, şaşkınım!

Yazarın Diğer Yazıları