Ak Parti/Saray doludizgin

Önce muhalefet partileri, sonra Ak Parti, muhalefet partilerine bakarak işe almada mülâkatı kaldıracaklarını söylemişlerdi.

Şikâyetlere cevap verilemeyince, işe alışlarda mülâkat kaldırılacak diye afiş bile hazırlamışlardı. Ne diyordu o afişte:

“Türkiye Yüzyılı için / Doğru adımlarla / Yola devam // kamuya işe alımlarda MÜLAKAT kaldırılacak // Gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralaması dikkate alınacak”

Altında imza da var: “Recep Tayyip Erdoğan”

Nihayet muhalefet partilerinden bir milletvekili, iç çekişmeleri, kim genel başkan olacak tartışmalarını, yenildik miydi, yenilmedik miydi, kafa karışıklığını bir tarafa bırakarak, memleket meselesine döndü.

Dört “sağ” partiye havadan 39 milletvekili bahşeden CHP’nin bir milletvekili, TBMM’de, “Hani işe almada mülakat yapılmayacaktı?” diye sordu.

Bu soruları cevaplandıracak olan da Saray’dan Cumhurbaşkanı yardımcısı. Bir iktidar partisi var, bir de Saray kabinesi. Rejime bakın siz!

CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz soruyor: “AKP yeniden iktidara seçildi ve aradan dört aylık bir zaman geçti. Bugün gelinen noktada ne kamuda mülakat sistemi kalktı ne verilen sözler tutuldu ne de söylenen vaatler yerine getirildi. Neden kamu kurumlarında hâlâ mülakat uygulanmaya devam ediliyor? Hani kamu kurumlarında işe girmek için tek kriter KPSS olacak ve alınan puanlara göre atamalar yapılacaktı?”

Hâlbuki Recep T. Erdoğan seçimlerden önce “Projelerimiz hazır. Kamuya işe alımlarda tereddütleri gideriyoruz. İşe alımlarda bu yöntemi zaten uyguluyoruz. Mülakatların sebebi kurumların ihtiyaçlarına erişme kabiliyetidir. Zorunlu bazı alanlar dışında başarı sıralamasına göre işe alımı esas haline getireceğiz” demişti.

***

Devlet Tiyatroları’nın genel müdürlüğüne, tiyatroda değil, dizilerde seyrettiğimiz“Çocuklar Duymasın” dizilerinin baş aktörü Tamer Karadağlı’nın tayini, tiyatroyla yakından ilgilendirenleri şaşırttığı gibi, Saray’ın ölçülerini bilenleri de şaşırttı. Acaba dedim, aslen Azerbaycanlı olan Tamer Karadağlı, 2020’de 44 gün süren ve Azerbaycan’ın Türkiye’nin desteğiyle Ermenistan’ın işgal ettiği topraklarını büyük oranda geri aldığı savaş sırasında Ermenistan’la savaşmaya gönüllü olduğunu söylediği için mi genel müdür yapıldı, yoksa başta kimsenin pek itiraz edemeyeceği, fikrî yapısı da belli bir ismi genel müdür yaparız, sonra tiyatroyla ilgisiz, İlâhiyat Fakültesi mezunu genel müdür yardımcısına imza yetkisini verir, devam ederiz mi, dediler?

Muhtemelen kontrol “ilahiyatçı”da olacak.

(Saray, “aşk” skandallarına da dikkat eder, biliyorsunuz. Tamer Karadağlı’nın geçmiş vukuatı, olur böyle şeyler, denilerek görülmek istenmemiş belli ki.)

Daha önceki Genel Müdür Mustafa Kurt, iktidara yakındı. Saray’ın büyük destekçisi partinin fikriyatıyla içi içe olduğu yazılıp söylenir. Öyle ki; Türk dünyası kültür, sanat ve bilim alanında üstün hizmetlerde bulunan kişiler için hazırlanan "TÜRKSOY 20. Yıl Madalyası", 2013’te Mustafa Kurt’a verilmişti.

Anlaşılan, Mustafa Kurt, onun bunun suyuna gitmeyip “yukarı”yı bizar ettirince “Yolun açık olsun.” denmiş.

Tiyatro içimde ince sızıdır. Ankara’da talebeliğimde, o zorlu günlerde muhakkak her oyuna giderdim. “Sızıdır” dedim; sonra zaman kavramı ister istemez öne çıktı. Doktorası, işi, kitapları, sık yurt dışı derken, ister istemez savsakladım. Ama çocuklarımı baştan alıştırdım, sonra kendileri gitmeye başladılar. Hatta en küçüğü tiyatro kursuna gönderdim.

Bakalım, Saray, Tamer Karadağlı’yla (Yoksa “ilâhiyatçı”yla mı deseydim) tiyatroyu nasıl dizayn ettirecek?

Yazarın Diğer Yazıları