Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

AKP zenginleri devlet kâfir diye mi vergi vermiyor!

Vergi verenlerin listesi açıklandı.
Peki kimler mi var listede?
Bildik isimler.
İlk 10 sırada Koç ailesinin mensupları var.
Onları yine geçen yıllarda listede olanlar takip ediyor.
Peki ya AKP’nin iktidara gelmesi ile Karunla yarışanlar?
Büyük enerji ihalelerini alanlar?
Dev barajları yapanlar?
TOKİ’den yağ-bal-kaymak onlarca iş alanlar?
Peki ya duble yol müteahhitleri?
ÖTV’siz pırlanta satanlar?
Büyükşehir belediyelerinin tünellerini açanlar?
Onlarca milyarlık imar rantlarını sağlayanlar?
Dubai’de bile yatırım yapanlar?
Katar bankaları ile içli-dışlı olanlar?
Büyük zararlara rağmen Tayyip Erdoğan hoşlansın diye her yıl onlarca milyon doları medyaya gömenler?
Yok, yok; hiç biri yok vergi verenler listesinde!
Hayır hadiseyi  dramatize ediyor değilim, her şey ortada!
Türkiye’de rejim artık fiilen değişmiştir.
Vergi verme olayı bile rafa kaldırılmaya çalışıldığına göre varın gerisini siz düşünün!
Peki vergiden bu kaçış niye mi?
Ülke Dârülharp, yani Devlet kâfir olarak görülüyor da ondan!
Öyle olmasaydı yandaş zenginlerden hiç olmazsa biri yüksek vergi veren ilk 100 kişinin arasında olurdu.
Tabloya bakar mısınız?
Kâfir dedikleri kamudan ihaleler alıp zenginleşiyorlar ama vergi vermiyorlar!
Sakın bana Maliye’yi yani vergi denetim elemanlarını sormayın!
Onlar iktidarı kazara eleştiren işadamlarını sıgaya çekmekle meşguller.
Görüyorsunuz devlette başlayan çöküş sadece biçimsel değildir.

 

YALAKALIĞIN SEBEBİ

Yandaş medyanın şeyhi?

Çok klasik bir ifadedir.
Şeyh uçmaz, müritleri onu uçurur derler.
Gerçekten de öyledir.
Hangi dini grup ya da cemaate giderseniz gidin, önder ya da şeyhlerini Peygamber Efendimizin yeryüzündeki halifesi olarak görürler.
Bu misal gibi Tayyip Erdoğan da yandaş medya mensupları tarafından adeta şeyh ya da Peygamber olarak benimsenir!
Her hareketi, her kelimesi keramet diye sunulur.
Hele bir de  sesini yükseltti mi anında manşetler atılır ve açık oturumlar düzenlenir.
Son örneği gördük Erdoğan’ın Avrupa Parlamento konuşması.
Tayyip bey asla dengi olmayan bir hanım milletvekiline  “Sen Türkiye’yi bilmiyorsun”  demek yerine  argo tabirle  “Sen Türkiye’ye Fransızsın” dediği için yanaşma ya da yandaş medya  onu anında Konstantinopolis’u  fethedip İstanbul yapan Fatih Sultan Mehmet’in  katına yükseltti.
Peki bu yandaş sözde gazeteci güruhu bütün bunları niçin mi yapıyor?
Tayyip Erdoğan gittiği gün mamaları kesilecek de ondan!
Hakkını yemeyelim cemaat mensupları şeyhlerine bakışta  samimiler, oysa bu yandaş matbuat güruhu tamamen duygusal, yani parasal hesaplarla hareket ediyor!
Erdoğan iktidarını kaybettiği saat pek çoğu dördüncü sınıf kalitede olan bu isimler işini kaybedip aslına rucu edecek, keza TRT onlara servetler transfer edemeyecek!

 

HAK ARAMAK

İptal için daha ne bekleniyor?

Her şey açık ve net!
Bizzatihi sınavı yapan ÖSYM Başkanı bile yazılı olarak itiraf etti.
Evet İbrahim Demir’in öğrencilere gönderdiği mektupta şifre ve dolayısı ile şaibenin olduğuna dair açık bir kabullenme var.
Hal bu iken nasıl oluyor da hâlâ sınavı iptal etmiyorlar?
Ortaya çıkan bu durumdan sonra mazallah hiçbir şey olmamış gibi yola devam adalet kavramını paspas yapmaz mı?
Bir şey olmasa bile  -ki olduğu bizzat ÖSYM Başkanının mektubu ile sabittir- bir şeyin şuyuu vukuundan beter deyişinden hareketle kuşku ve şaibenin önü alınamaz.
Yapılan açık bir  emek hırsızlığıdır ki  bu aynı zamanda kul hakkıdır; zira çalınan gençlerin istikbalidir.
Çağrımızı yineliyoruz, ey öğrenciler, ey veliler, ey aileler yasalara bağlı kalmak koşulu ile çıkın meydanlara, arayın hakkınızı!

 

MUHALİFLİĞİN GÜÇLÜĞÜ

Birine hapis, diğerine 528 milyar!

Ahmet Sever’i biliyorsunuz!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Basın ve Halkla  İlişkiler Başdanışmanıdır.
Son vukuatını Sözcü’den Sevgili Necati Doğru yazdı.
Meğer bu Ahmet program yapma adına TRT’nin  ve dolayısı ile halkın eski parayla 528 milyarını cebine indirmiştir ki bu yazılanın  gerçek olduğu bizzat TBMM’de soru önergesi ile doğrulanmış, yani TRT Müdürü bunu  itiraf etmek zorunda kalmıştır.
Tam bu noktada soralım:
1) Ahmet her hafta programı sen mi hazırlayıp sundun? Kaç programda sen yoktun? Bölüm başına ne aldın? Programda olmadığın zamanlarda para aldın mı?
2) Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı nasıl oluyor da yasaları görmezden gelip TRT’de programcılık yapıyor? Cumhurbaşkanı senin TRT’den 528 bin (milyar) aldığını biliyor mu?
Acele cevap yaz Ahmet, yayınlayacağım...
Not: Şu işe bakar mısınız, bir gazeteci yazmadığı kitap için hapiste, diğeri yapmadığı program için yüzlerce milyar  alıyor!.. Bu dönem muhalif olmak ne zor şeymiş!

Yazarın Diğer Yazıları