Adı: Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç.
AKP Antalya Milletvekili.
Çok sayıda eseri olan ve 6 dil bilen İrbeç Milliyetçi-Muhafazakâr kimliği ile tanınıyor.
AKP milletvekilliği öncesinde uzun yıllar Bilkent Üniversitesinde öğretim üyeliği ve akabinde Beykent Üniversitesinde rektörlük yaptı.
AKP’den politikaya Tayyip Erdoğan’ın ısrarlı daveti ile girdi.
İşte böylesine donanımlı ve çaplı bir isim önceki gün feveran ve hatta isyan ederek partisi AKP’den istifa etti.
Israrla altını çiziyoruz, istifa nedeni şahsi bir konu değil Başbakan’ın izlediği politikalardır.
Prof. Dr. İrbeç’e göre Tayyip Erdoğan ülkeyi bölüyor.
İşte Yusuf Ziya İrbeç’in istifası sonrasında yaptığı açıklamaların özeti:
- “Başbakan Türkiye’yi sürekli etnik guruplara böldüğü için istifa ediyorum.
- İzlenen politikalarla milletimiz sosyolojik, psikolojik ve coğrafi yönden bölünüyor.
- Başbakan Türklüğü sürekli alt kimlik haline getirmeye çalışıyor ve Türk’üm demiyor.
- Habur’da açılan yara seçimden sonra daha da derinleşecek.
- Başbakan konuşmaları ile toplumu ayrıştırıyor.
- Bu endişelerimi uzun zamandır parti içinde dile getirdim ancak etkili olamadım”
Evet bu sözleri eden MHP yahut CHP’li bir vekil değil, Başbakan’ın AKP’den mebus olması için ricacı olduğu bir isimdir.
Prof. İrbeç’in bu yaptığı ülke için kendi siyasi geleceğini çöpe atması ve gelinen uçurum noktasını millete haykırmasıdır.
Yusuf Ziya Bey bu sözleri eğer şimdi değil de aday belirleme sürecinde etseydi belki bir anlam taşımazdı, lakin bugün bunlar söyleniyorsa bunun adı Tayyip Erdoğan’a muhtıra vermek ve milleti göreve çağırmaktır.
AKP’nin Türkiye’yi hızla bölmeye götürdüğünü AKP’li eski Rektör bir Profesör milletvekili söylüyorsa bu işin artık saklanacak, örtülecek bir yönü kalmamıştır...
Ey muhalefet ve özellikle de ey MHP; Prof. Yusuf Ziya İrbeç Hoca’nın bu feveranını ne olur 72 milyona duyurun ve ısrarla her gün bunu tekrarlayın. Emin olun AKP’li milletvekilinin o sözleri tahmin edilemeyecek akisler yaratacaktır.
Tam bu noktada referandumda şahsi ikbal ve vaad hesapları adına evet oyu veren sözde ülkücülerle bazı BBP’lilere sesleniyorum, Yusuf Ziya Hoca’nın sözleri sizin için bir anlam taşımıyor mu? Eğer taşımıyorsa hiç kuşkunuz olmasın Başbakan’ın İrbeç Hoca’nın ifadesi ile yaptığı ayırımcılıkta verdiğiniz destekten ötürü tarih önünde siz de vebal altındasınız.
Bir çağrım da bölünme zilleti realitesine rağmen aldırmayıp AKP’den hâlâ mebus olurum hesabı yapan Köksal Toptan ve onun gibilerine olacaktır.
AKP’de kaldığınız her saniye ülkenin ayrışmasına omuz vermek demektir ki tekrar ediyorum bunu söyleyen ben değil partili mebus arkadaşınız Yusuf Ziya Hoca’dır.
Ve heyhat bu önemli haber televizyon ile gazetelerde yer bulmayıp geçiştirildi.
Yandaş medyanın bunu yapması normal de peki ya candaş medya?
Ey ahali bakmayın AKP ile güruhunun saptırmalarına, yandaşı da candaşı da bu ülke medyasının yüzde 95’i artık kapıkuludur...

KİM KURDURDU?
Arınç: MSP’yi askerler kurdurmadı mı?
AKP olmayan şeyleri bile olmuş gibi sunarak istismarlar yaparken muhalefet olmuş şeyleri bile hatırlatamıyor. Bülent Arınç soyut iddialarla habire asker karşıtlığı ile oy toplamaya çalışırken muhalefet, Milli Görüş ile 12 Mart’ın darbeci generalleri arasında var olan ilişkiyi gündeme getirmiyor... Hangi ilişkiyi mi?..12 Mart’tan sonra Adalet Partisini bölüp parçalamak için Necmettin Erbakan’ı İsviçre’den getiren askerler değil midir? Hadi hayır deyin bakalım. Cevap ver Bülent Arınç, Muhsin Batur değil miydi Erbakan Hoca’ya kefil olan ve Türkiye’ye gelmesi için ikna eden? Peki kimdi Batur? 12 Mart darbecisi yani dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı... Peki sayın Arınç sen o zaman MSP’nin militanı değil miydin? Aynı şekilde Tayyip Erdoğan MSP’li değil miydi?.. Şimdi birileri çıksa ve size askerin ürünüsünüz dese yalan mı söylemiş olur?.. Ama eskidendi falan demeyin baksanıza Başbakan CHP’nin tek parti dönemini karıştırıyor ki nereden baksan o dönem 70 sene önceydi; oysa MSP’nin asker tarafından kurdurulmasını ben bile hatırlıyorum... Ah bu CHP ile MHP bunları niye gündeme getirmez!..

ŞAHİDİN İYİSİ
Şahidim Özer Çiller’dir Tansu Hanım!
Tansu Çiller dün yayınladığım açıklamasında Tayyip Erdoğan’la ilişkileri konusunda yalan yazdığımı iddia ediyor. İyi de Tansu Hanım benim şahidim kocanız Özer Çiller’dir. Özer Bey Habertürk TV’de Balçiçek Hanıma, “Tansu Hanım Başbakan Erdoğan’a ekonomik konularda danışmanlık yapıyor” dedi mi, demedi mi?.. Dedi ise ve o kayıtlar ortada ise yalan söyleyen kim oluyor o zaman? Sizin o açıklamayı bana değil de, eşiniz Özer Bey’e göndermeniz gerekmiyor mu?.. Mugalatayı ve hedef şaşırtmayı bırak Tansu Hanım ve şu sorulara cevap ver:
1) Şehit Anneleri Vakfına bağışlayacağım sözünü verdiğin ABD’deki servetini niye bağışlamıyorsun? 2) Zekeriyaköy’de onlarca havuzlu süper lüks villalar yaptığını yazdım, yalan mı? 3)Tepebaşı’nda üç oteli var dedim yalan mı? 4) DP Genel başkanlığına aday olmayacak ama suçu başkalarına atacak dedim ve haklı çıkmadım mı? 5) Faili meçhul cinayetlerde sorumluğun var mı yok mu cevap ver?

GELİŞMENİN BÖYLESİ
Kadir İnanır’ın atkısına
50 milyar veren AKP’li
Geçen hafta İstanbul’da Fatsalılar gecesi yapıldı ve çok sayıda davetli yapılan açık artırmaya katıldı. Açık artırmaya konu olan şey Kadir İnanır’ın “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminde kullandığı boyun atkısıydı... Atkı 1 milyara satışa sunuldu, derken işadamı Cemal Aga 35 milyara kadar çıktı ve atkı ona kaldı derken ön masadan mağrur bir ses 50 milyar dedi ve açık artırmayı orada bitirdi. Peki kim miydi bu isim?.. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin’di... İdris Bey’i bazıları tanımaz ama CHP eski Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu iyi tanır ve onun Ordu’nun mübalağasız en fakir ailesinin çocuğu olduğunu söyledi... Bravo İdris Naim Bey’e, çok çalıştı, zengin oldu ve bir atkıya 50 milyar ödeyecek duruma geldi... İdris Naim Şahin AKP mebusluğundan önce İstanbul belediyesinde bürokrattı.