AKP'li Resul Tosun Atatürk'ün idam fetvasını veren isme övgüler yağdırdı!

AKP'li Resul Tosun Atatürk'ün idam fetvasını veren isme övgüler yağdırdı!
AKP eski milletvekili ve Star yazarı Resul Tosun, bugünkü yazısında Milli Mücadele döneminde Atatürk'ün idam fetvasını veren ve kaçtığı Yunanistan'da Türklük'ten istifa ettiğini ilan eden Mustafa Sabri'ye övgüler yağdırdı.

Bir dönem AKP Milletvekili de olan Star yazarı Resul Tosun, Atatürk’ün idam fetvasını yazan Mustafa Sabri Efendi’yle gurur duyduğunu yazdı.

Tosun, İskilipli Atıf, Said-i Nursi gibi isimlerle birlikte Müderrisin Cemiyeti’ni kuran, aynı zamanda İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin fahri başkanı olan, Atatürk ve arkadaşları hakkında Dürrizade Abdullah’ın onayladığı idam fetvasını kaleme alan kişi olan, Kuvayı Milliye yanlısı müftüleri görevden alan, Kaymakam Kemal Bey’in idam fetvasını ve Saltanat Şurası’nda Sevr’i onaylayan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin “hain” olmadığını savundu.

Mustafa Sabri’nin milli mücadeleye karşı İngilizlerin safında yer almasını “ihanet değil siyasi muhalefet” olarak tanımlayan Tosun, 150’liler arasında da yer alan Şeyhülislam için “alim” ifadesini kullandı.

Mustafa Sabri, sığındığı Yunanistan’da “Türklükten istifa ettiğini” ilan etmişti.

Resul Tosun’un Star’daki yazısının bazı bölümleri şöyle:

“6 Haziran 2020 Cumartesi günü Cumhuriyet gazetesinde Işık Kansu isimli yazar köşesinde ‘Demokrat Mustafa Sabrici’ başlığıyla şahsımdan bahsetmiş.

Demokratlık iddiasındaki bu yazar Habertürk’te katıldığım bir programda söylediklerimden yola çıkarak, tıpkı tek parti dönemindeki gibi başkasına ifade özgürlüğünü çok görmenin dürtüsüyle yazıvermiş.

Kansu’nun iddialarına teker teker değinmek gerekirse, Ben 1924-1950 arasındaki tek parti dönemini CHP saltanatı olarak niteledim. Ve Osmanlı’nın son döneminin bu dönemden daha demokrat olduğunu söyledim. Yine söylüyorum. 1908-1920 arasında şöyle veya böyle partiler vardı seçimler yapıldı. Oysa tek parti döneminde hiçbir partiye seçime katılma izin verilmedi, izin bir yana kurulmasına bile izin verilmeyerek tek parti diktası sürdürüldü. Üstelik cumhurbaşkanları aynı zamanda CHP’nin genel başkanıydı!

Bu tarihi bir gerçektir!

Programda da söyledim her zaman söylüyorum, 1924 yılına kadar milli iradeyle birlikte hareket eden Gazi, benim de kahramanımdır. Ama tek parti döneminde cumhuriyetin fabrika ayarlarını belirleyen 1924 anayasasından uzaklaşıldığını, milletin moral değerleriyle uyuşmayan icraatlar sebebiyle milletin 1950 seçimlerinde CHP’yi muhalefete mahkûm ettiğini söyledim yine söylüyorum.

Yazar, benim için ‘En önemli özelliklerinden birisi, “Tokat Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi Vakfı” Mütevelli Heyeti üyesi olması.’ demiş.

Doğrudur bu vakfın kuruluşunda mütevelli heyeti üyesiydim. Doğrudur Mustafa Sabri Efendi Gazi’ye muhalefet eden 150’liliklerdendir. Ama onların 29 Haziran 1938 tarihli 3527 sayılı yasayla Atatürk döneminde affedildikleri de doğrudur.

Başka bir doğru daha vardır ki Sabri Efendi döneminin dünyadaki en önemli İslam âlimlerinden biridir. Mısıra gittiğinde İslam alimleri “Akdeniz’den üzerimize doğan iki güneşten biri” diye sevinmişlerdir.(Diğeri Zahidülkevseri’dir).

Tokatlılar da 1994 yılında kurulan vakfa bu önemli ismi vermişler ve Tokat ileri gelenleri bu vakfın mütevelli heyetinde yer almışlardır. CHP il başkanı Orhan Diren bey de kurucu üyelerden biridir. Vakfın ismi etrafında koparılan fırtına üzerine Diren istifa etmiş, maksat kavga olmadığı için vakfın adı da bilahere ‘Tokat Aşevi ve Yardım Vakfı’ şeklinde değiştirilmiştir. 26 yıldır binlerce insana yardım ederek faaliyetini sürdürmektedir. Kurucu üyesi olmaktan dolayı da şeref duymaktayım.

Yazarın iddia ettiği gibi Mustafa Sabri Efendi hain değildir, tıpkı Nazım Hikmet gibi siyasi muhaliftir, siyasi muhalefet ise demokratik bir haktır. Kaldı ki affedilmiştir.

Bugün yazarın camiası Nazım Hikmet’in Atatürk’e muhalefetini -ki Nazım’ın Atatürk için söylediklerini buraya yazsam 5816’ya girer- değil, edebi yönünü nasıl öne çıkartıyorsa ve değişik mekânlara ismini veriyorsa biz de Sabri Efendiyi aynı şekilde önemsiyoruz.

Ayrıca, çoğunluğu Müslüman olan bu ülkede milletin inancına aykırı yasalar çıkarılmamasını talep etmek de demokratik bir haktır ben onu savunuyorum.