Geleneksel tedaviler gibi antihistaminikler ve nazal spreyler semptomları geçici olarak hafifletirken, alerji tedavisinde devrim oluşturan "aşı uygulaması" olarak bilinen immünoterapi, yıllarca süren etki sağlayarak hastalığın köküne indi.
Uzmanlar, bu yöntemin özellikle subkutan (enjeksiyon) ve sublingual (dil altı) formlarının, alerjiyi yönetmede etkili ve güvenli bir seçenek olduğunu vurguladı.
Son bilimsel araştırmalar, bu tedavinin semptomları %85 oranında azalttığını ve uzun vadeli tolerans kazandırdığını gösterdi.
Alerji immünoterapisi, 1911 yılında İngiliz doktorlar Leonard Noon ve John Freeman tarafından geliştirilen bir yöntem olarak, alerjenlere karşı kontrollü maruziyetle bağışıklık sistemini yeniden eğitmeyi hedefledi.
Günümüzde, Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI) ve Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi (AAAAI) gibi kurumlar tarafından onaylanan bu tedavi, alerjik rinit (saman nezlesi) ve astım hastalarında standart bir seçenek haline geldi.
Imperial College London'dan Prof. Stephen Durham, Nature Reviews Immunology dergisinde yayınlanan bir incelemede, immünoterapinin IgE aracılı aşırı duyarlılığı azaltarak, T yardımcı hücreleri (TH2) baskıladığını ve düzenleyici T hücrelerini (Treg) artırdığını belirtti. Durham'a göre, üç yıllık bir tedavi sonrası semptomlar yıllarca devam eden bir toleransla azalıyor, bu da tedaviyi "hastalık değiştirici" kıldı.
Bilimsel çalışmalar, immünoterapinin etkinliğini net bir şekilde ortaya koydu.
REACT çalışması (The Lancet'te yayınlanan, 46 binden fazla katılımcılı bir kohort araştırması), alerjik rinit ve astım hastalarında immünoterapinin, ilaç kullanımını %20-45 oranında azalttığını ve astım alevlenmelerini %34 düşürdüğünü gösterdi.
Benzer şekilde, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Robert Hamilton, sublingual immünoterapi (SLIT) tabletlerinin, ev tozu akarları ve polen alerjilerinde semptom skorlarını %25-36 oranında iyileştirdiğini vurguladı.
Hamilton'ın liderliğindeki bir klinik deneme, SLIT'in FDA onaylı tablet formunun (örneğin Grastek veya Oralair), özellikle çocuklar için güvenli olduğunu ve yan etki riskini enjeksiyonlara göre %50 azalttığını kanıtladı.
Avrupa'da yaygın kullanılan SLIT damlaları, ABD'de off-label olarak uygulanıyor ve sigorta kapsamı sınırlı olsa da, Cochrane Review meta-analizleri, bu yöntemin alerjik astımda ilaç ihtiyacını %30 azalttığını doğruladı. Uzman görüşleri de bu bulguları destekledi.
National Jewish Health'ten Dr. Harold Nelson, Journal of Allergy and Clinical Immunology'de, immünoterapinin özellikle polen ve toz akarı alerjilerinde uzun vadeli fayda sağladığını belirtti.
Nelson, "Üç ila beş yıllık tedavi, semptomları kalıcı olarak azaltarak astım riskini önleyebilir" dedi.
Benzer şekilde, University College London'dan Prof. Mohamed Shamji, immünoterapi mekanizmalarını inceleyen bir çalışmada, IgG4 ve IgA blokaj antikorlarının üretimini artırarak alerjen toleransını sağladığını açıkladı.
Shamji'ye göre, bu tedavi, özellikle çocuklarda yeni alerjilerin gelişimini %40 oranında engelledi.
ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) destekli araştırmalar da, SLIT'in gıda alerjileri (örneğin fıstık) için umut verici olduğunu gösteriyor, ancak bu alanda daha fazla klinik deneme gerekiyor.
Tedavi süreci, bireysel alerji testlerine (cilt prick testi veya kan testi) dayalı olarak kişiye özel planlandı. Subkutan immünoterapi (aşı enjeksiyonları), haftalık düşük dozlarla başlayıp üç-altı ayda bakım dozuna ulaşıyor; ardından aylık enjeksiyonlar üç-beş yıl sürüyor.
SLIT ise dil altına damla veya tabletle uygulanıyor, günlük dozlarla evde yapılabiliyor ve enjeksiyonlara göre daha az sistemik yan etki riski taşıyor.
Yan etkiler genellikle lokal (ağız kaşıntısı veya enjeksiyon yerinde kızarıklık) olup, ciddi reaksiyonlar nadir. Ancak, beta-bloker kullananlar veya kontrolsüz astımı olanlar için kontrendike.
Maliyetler, sigorta kapsamına göre değişse de, uzun vadede ilaç tasarrufu sağladı.
REACT verilerine göre, yıllık 500-1000 dolarlık ilaç giderini %50 azaltıyor.
Prof. Durham ve Dr. Nelson gibi uzmanlar, erken başlangıcın en iyi sonuçları verdiğini vurguladı.