Anayasa Mahkemesi’nden hızlı tren faciası için tazminat kararı

Anayasa Mahkemesi’nden hızlı tren faciası için tazminat kararı
Anayasa Mahkemesi, dört yıl önce Pamukova’da 37 kişinin hayatını kaybettiği hızlı tren faciası ile ilgili kararını verdi. Mahkeme, yargılamanın uzun sürmesi nedeni ile ailelere tazminat ödenmesine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi dört yıl önce 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlı tren kazasında yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle ailelere tazminat ödenmesine karar verdi.

22 Temmuz 2014’te Yakup Kadri Ekspresi, İstanbul-Ankara seferini yaparken Sakarya’nın Pamukova ilçesinde raydan çıkmıştı. Trenin altyapı eksiklikleri tamamlanmadan hizmete alındığı yönünde eleştirilere de neden olan kazada 37 kişi hayatını kaybetmiş, 90 kişi de yaralanmıştı.

AYM’nin internet sitesinde ölenlerin ailelerinin başvurusundan bahsedilirken ilk olarak yargı süreçleri anlatıldı.

ÜÇ KERE AYNI YARGILAMA

Açıklamada, olayın ardından Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) yetkilileri hakkında açılan soruşturmanın sonucunun tespit edilemediği belirtilerek trendeki makinistler ve şef hakkında da dava açıldığı, makinistlere verilen mahkumiyetin Yargıtay tarafından bozulduğu ifade edildi. Tren şefinin beraati ise onandı.

Sitede yer alan bilgiye göre bozma kararının ardından yeniden yargılamada dava düşürüldü. Bu karar da temyiz üzerine bozuldu. İkinci yeniden yargılamada iki makiniste ceza verildi.

Aileler bu kararı da temyiz etti ve AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Yargıtay Ceza Dairesi, eksikliklerin giderilmesi için dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Davanın temyiz incelemesi sürüyor.

TAZMİNAT ÇIKTI

Dava sürerken AYM, 30 Ekim’de ailelerin ceza yargılamasının uzun sürmesi nedeniyle kendilerine başvurduğunu ifade etti.

Mahkeme, yaşam hakkının usul yönünde ihlal edildiğine hükmetti.

Yüksek mahkeme, başvuran Burcu Demirkaya ve Yücel Demirkaya’ya 15’er bin lira ödenmesine karar verdi.

‘HIZLI SORUŞTURMA YAPILMALI’

Mahkemenin değerlendirmesinde, devletin doğal olmayan olayın sorumlularının tespiti ve cezalandırılması için etkili bir soruşturmayı hızlıca yapmak zorunda olduğu ifade edildi.

AYM, demiryolu taşımacılığının kişilerin yaşamı ve vücut bütünlüğü bakımından birtakım riskler içerdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bu tehlikeli olma durumu nedeniyle kamu makamları, demir yollarının işletilmesinde gerekli güvenlik tedbirlerini almalı; trenlerin seyrüseferinde veya gar ve benzeri işletmelerde istenmeyen ölüm ve yaralanma olaylarının önüne geçmek için makul ölçüler çerçevesinde gerekenleri yapmalıdır.”

14 YILDIR SÜREN YARGILAMA

Değerlendirmede, olayın 2004’te meydana geldiği, soruşturmanın iki aydan daha kısa bir sürede tamamlandığı, mahkemenin ilk kararının 2008’de verdiği ifade edildi.

Kararın temyiz hakkı olan bazı kişilere tebliğ edilmemesi nedeniyle ilk bozma kararına ilişkin temyiz sürecinin iki buçuk yıl, ikinci bozma kararına ilişkin sürecin de yaklaşık iki yılda tamamlandığı kaydedildi.

AYM, ceza mahkemesinin üçüncü kararının 24 Kasım 2014’te verildiğini ifade ederek yargılamanın henüz sonuçlandırılmadığına dikkat çekti.

Değerlendirmede şöyle dendi: “Meydana gelen olayda ölen ve yaralananların fazlalığı nedeniyle ölenlerin yakınları ile yaralıların ifadelerinin tespitinin uzun zaman alması anlaşılabilir bir durum olmakla birlikte, soruşturmadaki hiçbir unsur yargılamanın bu denli uzamasını ve henüz sonuçlandırılamamasını haklı kılmamaktadır. Bu sebeple başvurucu yakınlarının ölümüyle ilgili soruşturmanın makul süratle yürütüldüğü söylenemez.”

İlgili Haberler