Deniz kıyısında yaşayan hamile kadınlar, bahar mevsiminde yorgunluk ve halsizlikle mücadele ediyor. Bilimsel çalışmalar, yüksek nem oranlarının ve hormonal değişimlerin bu bölgelerdeki anne adaylarını daha fazla etkilediğini ortaya koydu. Uzmanlar, bu riski azaltmak için önemli uyarılarda bulundu.

Bahar mevsimi, doğanın uyanışıyla birlikte enerji vaat etse de, deniz kıyısında yaşayan hamile kadınlar için durum tam tersi.

The Journal of Maternal-Fetal & Neonatal Medicine’de yayımlanan bir araştırma, nem oranının yüksek olduğu bölgelerde yaşayan hamile kadınların, iç kesimlere göre daha fazla yorgunluk ve stres bildirdiğini gösterdi.

Çalışma, nemin vücudun termoregülasyonunu zorladığını ve hamilelikte artan metabolik yükle birleştiğinde, fiziksel ve psikolojik tükenmişliği artırdığını ortaya koydu.

Araştırmanın başyazarı Dr. Maria Rodriguez, “Nem, kan dolaşımını ve oksijen dağılımını etkileyerek hamilelerde halsizlik hissini körüklüyor. Bu durum, kıyı şehirlerinde daha belirgin” açıklamasını yaptı.

Benzer şekilde, Environmental Health Perspectives’ta yayımlanan bir başka çalışma, bahar aylarında hormonal dalgalanmaların nemle birleştiğinde depresif belirtileri ve uyku düzensizliklerini artırdığını belirtti.

Araştırmayı yöneten Dr. Anna-Karin Welin, “Hamilelikte progesteron ve östrojen seviyelerindeki artış, nemin oluşturduğu fiziksel strese eklenince, anne adayları bahar yorgunluğunu daha ağır yaşıyor” dedi.

Özellikle gebeliğin son trimesterindeki kadınların bu etkilere daha duyarlı olduğu vurgulandı.

YABANCI UZMANLARDAN GÖRÜŞLER

İngiltere’de King’s College London’dan kadın sağlığı uzmanı Prof. Dr. Lucy Chappell, deniz kıyısı gibi nemli bölgelerde yaşayan hamilelerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekti:

“Yüksek nem, vücudun sıvı dengesini korummasını zorlaştırır. Hamilelikte zaten artan sıvı ihtiyacı, bu koşullarda daha da kritik hale geliyor. Anne adayları, susuzluk ve yorgunluk döngüsüne kolayca kapılabilir.”

Chappell, bu durumun erken müdahaleyle kontrol altına alınabileceğini söyledi.

ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nden perinatal psikolog Dr. Jennifer Payne ise, bahar yorgunluğunun psikolojik boyutuna odaklandı:

“Hormonal değişimler, nemle birleştiğinde anksiyete ve huzursuzluğu tetikleyebilir. Deniz kıyısında yaşayan hamileler, bu nedenle bahar depresyonuna daha yatkın. Sosyalleşmekten kaçınma ve sürekli uyuma isteği gibi belirtiler sıkça görülüyor.”

Payne, düzenli egzersiz ve dengeli beslenmenin bu etkileri hafifletebileceğini ekledi.

ANNE ADAYLARI İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Uzmanlar, deniz kıyısında yaşayan hamilelerin bahar yorgunluğuyla başa çıkması için bir dizi öneri sundu.

Dr. İrgil, “Bol sıvı tüketimi şart; günde en az 2.5-3 litre su içilmeli. Tavuk, balık ve sulu gıdalarla beslenme desteklenmeli, ağır ve yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı” dedi.

Sabah ve akşam 30-40 dakikalık hafif yürüyüşlerin hem fiziksel hem de ruhsal rahatlama sağladığı belirtildi.

Prof. Chappell ise, “Nemli ortamlarda serin kalmak için pamuklu kıyafetler tercih edilmeli ve günün en sıcak saatlerinde dışarı çıkılmamalı” tavsiyesinde bulundu.

ERKEN FARKINDALIK HAYAT KURTARIR

Deniz kıyısında yaşayan hamileler için bahar yorgunluğu, nem ve hormonların birleşimiyle ciddi bir sınav haline gelebiliyor.

Bilimsel veriler ve uzman görüşleri, bu durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini açıkça ortaya koydu.

Anne adaylarının kendilerini dinlemesi, belirtileri ciddiye alması ve uzman desteğiyle hareket etmesi, hem kendi sağlıkları hem de bebeklerinin iyiliği için kritik önem taşıdı.