15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü içimn Sağlık Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, her yıl dünyada 400 binden fazla çocuğa ve 20 yaş altındaki genç kansere yakalanıyor.
Kanser teşhisi konulan çocukların hayatta kalma oranı bölgelere göre değişiyor. Bu oran, yüksek gelirli ülkelerde yüzde 80 dolaylarındayken, orta ve düşük gelirli ülkelerde yüzde 20'ye kadar iniyor.
Dünya genelindeki bakıldığında kansere yakalanan çocuklara yaklaşık üçte bir oranında lösemi teşhisi konuluyor. Lösemi, Türkiye'de görülen çocukluk çağı kanserleri arasında da ilk sırada bulunuyor. Bu hastalığı, beyin ve merkezi sinir sistemi tümörleri, lenfomalar ve tiroid kanseri takip ediyor.
Uzmanlar, iyonlaştırıcı radyasyonun, çocukluk çağı kanserleri için kesin risk faktörü olduğunu ifade ediyor. İyonlaştırıcı radyasyonun, lösemi ve tiroid kanseri riskini artırdığını gösteren birçok çalışma bulunuyor.
Diğer risk faktörleri arasında genetik faktörler ile epstein-barr, hepatit B ve HIV gibi bazı virüslere maruz kalınması bulunuyor.
KANSEROJEN KAYNAĞI
Çocukluk çağı lösemisi konusunda elde edilen verilere bakılarak, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik dalgalar, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından 'muhtemel kanserojen' olarak değerlendiriliyor.
Cep telefonlarının sağlığa etkileri hakkında sürdürülen çalışmalar, büyüme ve gelişmeleri devam ettiği için çocuklar ve gençlerin radyo frekanslı elektromanyetik alanlara daha hassas olduğunu gösteriyor.
Yaşamları boyunca bugünün yetişkinlerine kıyasla daha fazla radyo frekanslı elektromanyetik alana maruz kalacaklarından dolay genç ve çocukların cep telefonu kullanımının kısıtlanmasını öneriyor.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Öte yandan, çocukluk çağı kanserlerinin erken tespiti, tedavinin sağlayacağı faydayı ve hayatta kalma olasılığını arttırıyor. Erken teşhis, hastalığın sebep olacağı sorunların ve yoğun tedavi gereksiniminin de daha az olmasına yardımcı oluyor.
Çocukluk çağı kanserlerinin belirtileri genellikle yaygın hastalıkların yol açtığı semptomlarla benzediği için ayırt edilemiyor.
Ebeveynlerin, çocuklarındaki geçmeyen ve olağan dışı rahatsızlıkların varlığında sağlık kuruluşlarına müracaat ederek gerekli kontrolleri yaptırması erken teşhis için önem taşıyor.
Çocukluk çağı kanserleri için erken teşhisi sağlayabilecek semptomlar arasında şöyle:
"Kansızlık (anemi), enfeksiyonlara yatkınlık, çeşitli kanamalar (burun, diş eti, cilt altı kanamaları gibi), ciltte sık sık morluklar oluşması, kesik oluştuğunda kanamanın güçlükle durdurulması, açıklanamayan ani kilo kaybı, dalakta büyüme, lenf düğümlerinde şişlikler, halsizlik, kemik ve eklemlerde ağrılar (özellikle uykudan uyandıran kemik ağrısı olması), açıklanamayan ateş ve geçmeyen hastalık, ani göz veya görme değişiklikleri, kusmanın eşlik ettiği sık baş ağrısı".
(Anadolu Ajansı)
