Antalya'yı bırak, Kopenhag'a bak…

Antalya'yı bırak, Kopenhag'a bak…

HİÇ uzatmaya, evelemeye-gevelemeye gerek yok!

Antalyaspor''a 5-2 mağlup olmak "Trabzonspor için utançtır" diyeceğim ama 2015-2016 sezonunun ikinci yarısındaki 7-0''lık mağlubiyeti hatırlayınca, ister istemez, biraz rahatlıyor, sonra da frene basıyorum!

Ama şunu da biliyorum ki 7-0''lık maçın kadrosu ile 2021-2022 sezonu şampiyonu Trabzonspor''un kadrosu aynı ayarda değildi.

Onun için sezonun 3''üncü maçından alınan 5-2''lik yenilgi hiç ama hiç Abdullah Avcı''nın Trabzonspor''una yakışmadı!

Yakışmaması bir yana salı günü Kopenhag ile oynanacak 2-1''lik mağlubiyetin rövanşına taşınan Şampiyonlar Liginde gruplara kalma hedefi için gereken sonuç adına da umutsuzlukları arttırmadı değil!

Bu durumda Teknik Direktör başta olmak üzere Trabzonsporlu futbolculara "Antalya''yı bırak, Kopenhag''a bak" demekten başka çare kalmıyor ama Danimarka ekibinin gücünü de hesaba katınca Play-Off''u geçmek öyle pek kolay görünmüyor.

Daha kolay görünen Antalyaspor karşısında Abdullah Avcı''nın talebelerine verdiği taktik ile özellikle ilk yarıda ortaya koydukları oyunu anlamak da anlatmak da oldukça zor.

Yeri gelmişken Trabzonspor''da maçların ilk yarısında genelde, ikinci devreye göre "daha kötü oynama" gibi bir alışkanlık elde edilmiş gibi duruyor.

Ligin ilk 2 maçı ile Kopenhag karşılaşmasında da belirgin bir şekilde kendini gösterip, Antalyaspor maçında da bunun tekrarlanmasını Abdullah Avcı''nın kendine "Acaba bende de hata var mı?" diye sorarak iyice irdelemesi gerekiyor.

Antalya karşısında kimilerine göre "Kopenhag maçını düşünerek", kimilerine göre ise "Yeni gelenlere hemen ilk 11 formasını teslim etmeyip, eskilerin hak ve hukuklarını gözeterek" tahmin edilenin ötesinde farklı bir kadro ile çıkan Abdullah Avcı, öyle veya böyle negatif sonuca birinci derecede etki etmiştir.

Bu etkinin bana göre farklı bir sebebi de Abdullah Avcı''nın kadro zenginliğine paralel kararsızlıklarının da artmasıdır.

Şöyle ki, Trabzonspor''u takip eden spor muhabiri ve yazarlarının hiç hesaba katmadığı Doğucan''ı ilk 11''e yerleştirmesi, "sağ stoper, sağ stoper" diye diye aldırdığı ve hazır olan Bartra yerine yine sol ayaklı Denswil ile başlaması, hiç olmaması gerekeni yaparak Siopis''i yanına oturtması, hazır olan Bardhi ile Bakasetas''dan daha iyi olan Abdulkadir''i 2-0''dan sonra oyuna sürmesi…

Velhasılı kelâm kendince gerekçe bulduğu arayışlarına bir son vermeyerek kalıcı başlangıç kadrosu oluşturmaması ben diyeyim "yanlışlık", siz söyleyin "eksiklik" olarak Abdullah Avcı''nın hanesine kalın harfler ile yazılmıştır.

Temennimiz Kopenhag karşısında, Antalya''daki düşence ve bunun da sebep olduğu sonucun tam tersinin zuhur etmesidir.

Etmez, yani Trabzonspor Şampiyonlar Ligi gruplarına kalamaz ise Antalyaspor karşısında 5-2''lik sonuç alınmasına rağmen Süper Lig de telafisi mümkün olan kaybın bin beteri yaşanacaktır. Çünkü Kopenhag maçı "telafisi mümkün olmayanlar" hanesine kayıtlı bulunmaktadır.

Telafi edilemeyecek olanlar ise öncelikle ekonomik açıdan yaşanacak büyük bir kayıp başta olmak üzere Avrupa hayali kuranların söz konusu arenadan mahrum kalmaları, camianın da şampiyonluk sonrası hatırı sayılır bir hayal kırıklığına uğraması olacaktır.

Bu olumsuzlukların Süper Ligi''nin 2022-2023 sezonundaki mücadeleye ne kadar etki yapacağı da akıllardaki başka bir sorudur.

Ezcümle; Abdullah Avcı işler yolunda giderken ve Trabzonspor yükselirken, gelecekte nelerin kötü gidebileceğini de şimdiden iyi hesap eyleyerek, ona göre takımı dizayn edip, gerekli tedbirleri almalıdır.

Futbolun düşünen adamlarından rahmetli Özkan Sümer''in dediği gibi; Yönetenin iyisi işler yolunda giderken, gelecekte nelerin kötü olabileceğini tahmin ve tespit edip, ona göre tedbir alabilendir.

 

Yazarın Diğer Yazıları