Geçen sezon yaptığı transferlerden Neill dışındakilerden bir türlü yararlanamayan ve sezon sonunda yapılanların yalnış olduğunu kabul eden G.Saray yönetiminin ’Yapılanlardan ders aldık. Yeni sezonda benzer yalnışları yapmayacağız.
Bunun için ince eleyip, sık dokuyacağız’söylemlerinin doğru olmadığı Ali Sami Yen’de oynanan ilk resmi maçta kanıtlandı..
Gönderdiği Keita’nın yerine Pino’yu, Mehmet Topal’ın yerine de Cana’yı alan sarı kırmızılılarda bu iki transferin ne kadar doğru, ne kadar yalnış oldukları şu aşamada söylenemez.
Ancak G.Saray’ın Başkanı Adnan Polat’ın ısrarla söylediği “ Takımda oyun kurucu bir oyuncu yok, acil bir oyuncu almamız gerekiyor” söylemlerinin de dinlenmediği gün gibi aşikar..Zira bütün bu gelişmelere rağmen bu konuda sonlandırılmış bir transfer yok.
Üstelik, geçen sezon sakatlığı nedeniyle gol yollarında büyük sorunlar yaşadığı Milan Baros’un durumu henüz netlik kazanmamış iken, yönetimin genç Mehmet Batdal’dan büyük işler beklemesinin ne kadar doğru olduğu da ayrı bir konu..
Hele hele OFK karşısında izlediğimiz Aykut’un bu takımın yükünü kaldıracak bir kaleci olmadığı gün gibi aşikarken, yönetimin “ Bu sezon yerli kaleci ile devam edeceğiz ” sözlerini gerçekten duymamış olmayı tercih ediyorum..
Genç Ufuk’u henüz yeteri kadar izlemedik ve bu konuda henüz bir görüşümüz yok. Ancak geçen sezonlarda zaman zaman kalede şans bulan ve bulduğu şansları ne yazık ki, her defasında kullanamayan Aykut’ta ısrarın takımın lehine olacağını hiç ama hiç düşünmüyorum..
Sonuç olarak son maçta görüldüki G.Saray’ın gerçekten iyi bir orta saha yıldızına, bir golcüye ve bir de iyi kaleciye acil olarak ihtiyacı var. Özellikle eski yıllardaki Turgay Şeren, Simoviç, Taffarel ve Mondrogon gibi eldivenleri düşündüğümüzde ve bu isimlerle kazanılan büyük başarılar aklımıza geldiğinde, Aykut ve Ufuk’un ne kadar doğru bir karar oluduğunu birde siz düşünün...
