Avrupa Birliği başka bahara kaldı

Avrupa Birliği başka bahara kaldı

Avrupa Birliği tarafından kabul edilen 2022 Türkiye raporunda; Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu şartlar içinde, AB’ye katılım süreci yeniden başlatılamaz” deniliyor. Raporda yer alan Demokrasi, yargı bağımsızlığı ve yolsuzluk başlıkları dikkat çekiyor.

Demokrasi;

Raporda “Türkiye’de demokratik gerileme ve derin siyasi kutuplaşma ve sivil toplum ortamındaki ciddi gerileme devam etmiştir. Sivil toplum sürekli baskıya maruz kalmış ve ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü kısıtlanarak özgür hareket alanı daraltıldı.” deniliyor.

Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı;

Yine 2022 Türkiye raporunda; “Hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı, AB’nin kurucu değerleri arasında yer almaktadır. Mevzuat ve uygulamada temel haklara saygı, etkili (bağımsız, kaliteli ve etkin) bir yargı sistemi ve yolsuzlukla etkili mücadele çok büyük öneme sahiptir.” Deniliyor.

Bu çerçevede; Türkiye’de yargıya siyasi baskı olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmadığı, gazeteciler, yazarlar, avukatlar, akademisyenler ve insan hakları savunucularının faaliyetlerine ve eleştirel seslere yönelik geniş kapsamlı kısıtlamalar yapıldığı, muhalif politikacıların yargılandığı belirtiliyor.

Yolsuzlukla mücadele;

Yolsuzluk konusunda; “Türkiye’de yolsuzlukla mücadelede AB ve Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi'ne uygun yolsuzlukla mücadele birimleri kurulmamıştır. Yolsuzluk hâlâ yaygındır ve endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.”Deniliyor.

AB raporuna Türkiye’nin verdiği tepki özetle; “sığ ve vizyonsuz rapor”şeklindedir.

Demokrasi ve hukukun üstünlüğünde Türkiye’yi yalnızca AB tenkit etmiyor. Freedom House -Dünya Özgürlükler Evi’nin her yıl yayınladığı siyasi haklar ve sivil özgürlükler endeksinde; Türkiye 1972 yılından 2016 yılına kadar “kısmen özgür” statüde iken; 2017 yılından itibaren “özgür olmayan ülke” statüsüne geriledi.

Freedom House 2023 raporuna göre; Dünyada son on yılda demokraside en fazla gerileyen ülkelerin başında eksi 33 puanla Libya geliyor. Dördüncü sırada eksi 29 puanla Türkiye geliyor.

Dünya Adalet Projesi (The World Justice Project- WJP) hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi amacıyla dünya çapında çalışmalar yürütüyor. Her yıl düzenli olarak yayınladığı Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksi’nde Türkiye, her yıl daha düşük bir sıraya geriledi. 2014 yılında dünyada endekse giren 99 ülke içinde 59. sıradaydı; yani endekse giren ülkelerin yarısından daha iyi durumda idi. 2022 yılında 140 devlet içinde 116. sıraya geriledi.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün (Transparency International) 2022 Yolsuzluk Algı Endeksinde de Türkiye, 36 puanla endekste yer alan 180 ülke arasında 101. sırada yer aldı.

Uluslararası kuruluşlar kimsenin dostu veya düşmanı değildir. Anketleri ve endeksleri ciddi yaparlar. Aksi halde yaşayamazlar.

Biz, AB Türkiye raporu için; sığ ve vizyonsuz diyoruz… Bütün dünyaya da mı aynı sözü söyleyeceğiz.

Aklımız varsa; AB’ye alternatif aramayız. Çünkü alternatifi yoktur.

Türkiye’de Şanghay Paktı’nı, Avrupa Birliği’ne alternatif olarak gören yorumlar yapılmaktadır. Gerçekte ise Şanghay Paktı totaliter rejimlerin iş birliğidir.

Freedom House/Dünya Özgürlükler Evi endeksine göre, Şanghay Paktı’na üye 9 ülke içinde; insan hakları ve siyasi özgürlükler olarak, özgür ülke statüsünde ülke yoktur. Bir tek Hindistan kısmen özgür ülke statüsündedir. Gerçekte ise insan hakları olarak Hindistan, dünyanın en kötüsüdür. Çünkü bu ülkede kast sistemi hâkimdir.

Hükûmet BRİCS ülkelerine girmeye çalışıyor. 6 üye davet edildi, Türkiye davet edilmedi. 2024 başı itibarıyla 11 BRİCS ülkesi içinde, siyasi haklar ve sivil özgürlükler endeksine göre yalnızca 3 üye, Brezilya, Güney Afrika ve Arjantin özgür ülke statüsündedir. Hindistan kısmen özgür bir ülkedir, diğerlerinde demokrasi yok, dikta rejimler var.

Demokrasiyi ve hukuku bıraktık, ekonomik çıkar açısından, teknoloji transferi olarak Türkiye için AB’nin alternatifi yoktur. Alternatif olarak gösterilen her iş birliğinde Rusya ve Çin var. Son 20 yıldır, Rusya ve Çin Türkiye’yi sömürüyor.

2022 yılında; ihracatımızın yüzde 50’sini Avrupa ve ABD’ye yaptık ve dış ticaretten kârlı çıktık… 11,5 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik.

Yine 2022’de ihracatımızın yüzde 7,9’unu Rusya ve Çin’e yaptık. Buna mukabil bu iki ülkeye karşı 87,5 milyar dolar dış ticaret açığı verdik. Toplam dış ticaret açığının yüzde 80’ini bu iki ülkeye verdik. Rusya’dan ithalatımız içinde petrol ve gaz ithalatının oranı yüzde 37’dir. Petrol ve gaz dışında daha 55 milyar dolar açık var.

Biz, eğer iktisadi ve sosyal kalkınmayı ve toplumun refahını gözeteceksek, demokrasi ve hukukun üstünlüğünde, yolsuzlukla mücadelede AB’ye girmesek bile AB müktesebatını tamamlamamız gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları