Diker, çelik iskele ve ziyaretçi giriş kapısı hakkında, “İskele ve altındaki giriş, restorasyonun bir parçasıdır ve minarenin restorasyonu tamamlandığında çıkarılacaktır. Bunlar geçicidir. Buraya ne konulursa konulsun, hiçbir şey buraya uygun olmaz.” ifadelerini kullandı. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tarihi caminin Topkapı Sarayı’na bakan tarafında bulunan II.Bayezid Minaresi’nin üstünden altına kadar çelik iskeleler ve yapılar kurulmuş durumda. Ayasofya restorasyonu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, çalışmayla ilgili bilgi verdi.
“HER MİNARENİN MALZEME VE MİMARİ ÖZELLİKLERİ FARKLI”
Diker, “Burada bulunan minare, Ayasofya’nın dört minaresinden biri. Dört minare arasında en çok yapısal zayıflığı olan bu minarede onarım öncelikli olarak başladı. İlk aşamada, külahın üstünden şerefeye kadar olan bölümde taşların çıkarılması planlanıyor. Çünkü mevcut çatlakların sebebi deprem veya korozyon olabilir. Korozyon, minarenin yapı taşlarını birbirine bağlayan kenet ve zıvanaların zamanla paslanması ve hacimlerinin büyümesi sonucu taşları çatlatıyor olabilir. Bu yüzden sorunun deprem mi malzeme mi kaynaklı olduğunu anlamak için kısmi bir söküm yapılacak. Sonrasında en uygun müdahale ile II.Bayezid Minaresi restore edilecek. Sonra diğer minarelere geçilecek. Her minarenin malzeme ve mimari özellikleri farklı olduğu için her biri kendine özgü müdahale yöntemleri gerektiriyor.” dedi.
“İSKELE VE GİRİŞ KAPISI ÇIKARILACAK, HEPİ GEÇİCİ”
Diker, çelik iskele ve ziyaretçi giriş kapısı hakkında, “Bu tür onarımlarda acele etmek söz konusu olamaz. Öncelikle sorunun kaynağı anlaşıldıktan sonra en uygun müdahale yöntemi belirlenecek. İskele ve altındaki giriş, restorasyonun bir parçasıdır ve minarenin restorasyonu tamamlandığında çıkarılacaktır. Bunlar geçicidir. Buraya ne konulursa konulsun, hiçbir şey buraya uygun olmaz. Bunu sadece minarenin bir parçası olarak görmeliyiz. Konulma sebebi, minarede yapılan işlemler sırasında, aşağı düşebilecek herhangi bir parçanın ziyaretçilerin can güvenliğini etkilememesi için düşünülmüştür. Bunun kalıcı bir yanı yok. Bunu sadece iskelenin bir parçası olarak görmeliyiz ve sonrasında çıkarılacak.” dedi.
“BU, RESTORASYONUN KÜÇÜK BİR AŞAMASI”
Diker, “Bu, restorasyonun çok küçük bir aşaması. Henüz minareler, biliyorsunuz onlar da sonraki Osmanlı eklemeleri. Yapısal zayıflıklar hem kendileri hem de yapının kendisi için sorun olmaması adına öncelik bunlara verilmiş durumda. Bunlarla birlikte yapının kendi bünyesine de, dış cephesine de, kubbelerine de sirayet edecek restorasyon” dedi. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, " Ayasofya-i Kebir Camii II. Bayezid Minaresi’nde yapılan tespitler sırasında derin bir çatlak tespit edilmiş; Ayasofya-i Kebir Camii Bilim Kurulu ve Koruma Kurulu’nun söküm kararıyla ziyaretçi güvenliğini sağlamak için çelik platform yapılmış, çelik platform üstünde tam güvenlikli minare iskelesinin kurulumu gerçekleştirilmiştir." bilgisi verildi.
