Babaannesinden öğrendi şimdi siparişlere yetişemiyorlar. Bağışıklığı zımba gibi yapıyor

Babaannesinden öğrendi şimdi siparişlere yetişemiyorlar. Bağışıklığı zımba gibi yapıyor
İstanbul'da yaşayan 41 yaşındaki Nezihe Filiz Toker, babaannesinden öğrendiği kemik suyunu yıllarca yapıp ailesine içirdi. 2 çocuk annesi kadın, arkadaşının tavsiyesiyle 2 yıl önce kendi markasını kurdu. 50 kavanoz satarak işe başlayan Toker, şimdilerde bu sayıyı 5 bin kavanoza çıkararak, siparişlere yetişemediğini söyledi. Hedefi dünyaya açılmak olan Toker, her derde deva olduğunu bağışıklığı güçlendirdiğini belirtti.

 

İstanbul Çengelköy''de yaşayan Nezihe Filiz Toker hikayesini "10 yıldan fazla bir süre evimde yapıp aileme içiriyordum. Mersinliyiz, soframızda etsiz yemek olmazdı. Bir arkadaşım, ihtiyacı vardı, benden kemik suyu alıp kullanıyordu. Kemik suyunu farklı ve güzel yaptığımı söyledi. İnsanlarla paylaşmamı, değerlendirmemi tavsiye etti. Fikre önce soğuk yaklaştım internetten, insanlarla iletişime geçmek korkutmuştu. Şimdi iyi ki yapmışım diyorum. İyi ki insanlara dokunmuşum, sağlıklı olmaları için faydam dokunmuş" diye anlattı. 

"SATIŞLAR 100 KAT ARTTI"
Kontrollü büyümek istediğini söyleyen Toker, "İlk başladığım zaman ayda 50 kavanoz satarken 2 yıl içinde bu rakam 5 bin kavanoza çıktı. Siparişlere yetişemiyorum, bir hafta önceden sipariş alıyorum, insanları bekletiyorum. Artık büyümek için bir adım atmam lazım. Aynı kalitede ve değerlerden ürünü insanlara ulaştırmak için kontrollü büyümek istiyorum. Hiç hayal kurmadan, ayağımı yorganıma göre uzatıyorum. Soğuk zincirle bütün illere kargo yapılıyor. İstanbul’da siparişleri bizzat biz adrese teslim ediyoruz” diye konuştu.

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE FAYDASI BÜYÜK”
İlikli kemik suyunu direk içmenin bütün kan dolaşımı olumlu etkilediğini belirten Toker, “Protein oranı yüksek, bağışıklık sistemini güçlü tutmak için kemik suyunun çok büyük bir faydası var. Bütün yemeklerinize bir kaşık katarak, lezzet verebilirsiniz. İlk başladığım zaman alan belli isimler var, onlarla arkadaş olduk. Bana kahveye geliyorlar, benim bereketim onlar. Ürünlerim, kulaktan kulağa duyuldu, öyle ilerledim. Bugünlere de böyle geldim. Kendimi çok iyi hissediyorum, insanlar samimiyetime ve doğruluğuma inanıyor” ifadelerini kullandı.

GERİ DÖNÜŞLER YORGUNLUĞUMA DEĞİYOR
Kadın girişimci, “Bir şey yanlış olacak diye ödüm kopuyor, hala mutfağın içindeyim. Kemikleri ekip arkadaşlarımla kaldırıyorum, fırınlıyorum. Kavanoza koyuyorum, bana keyif veriyor. Geri dönüşler çok güzel, böyle olunca bütün yorgunluğum gidiyor” dedi.

ÜRÜNDE 19 GRAM PROTEİN VAR
Çok fazla araştırma yaptığını anlatan Toker, “Kemik suyu üzerine yurt dışı seyahatlerim oldu, okudum. Kaç derecede fırınlamam gerekiyor, bitkileri ne zaman koyacağım gibi konuları alanında uzman hekimlerden kemik suyu üzerine bilgi aldım. Ürünün 100 mililitresinde 19 gram protein var” diye konuştu.

“KEMİK SUYU ATA İÇECEĞİMİZ”
En lezzetli ürünü, en yüksek değerlerle insanlara sunmak istediğini vurgulayan Toker, “Çünkü insanların içme alışkanlığını kazanmasını amaçlıyorum. Bizim ata içeceğimiz, içmeyi bırakmışız ve genetiğimiz değişmiş. Hazır gıdalar ve fast food ile sağlığımızı bozmuşuz, geleneksel yemeklerimize dönersek sağlığımızı da geri kazanırız” ifadelerini kullandı.

MS HASTALARI, KEMOTERAPİ GÖRENLER, OTİZİMLİ ÇOCUKLAR…
Birçok insana kemik suyunu içirmeyi başardığını aktaran Toker, “‘Hayatta içmem’ diyen insanlar bile ‘hiç kokmuyor, ne kadar güzelmiş’ diyerek içti, şifasını gördü. İnsanlar, 1 aylık kürü yaparken tırnaklarında, saçında, yüzünde, ruhunda ve enerjisinde etkisini gördü. Kemoterapi görenler, MS hastaları, otizmli çocuklar, geçirgen bağırsak sendromu yaşayanlar, kırık tedavisi görenler, eklem ağrısı ve kemik erimesi olanlar yaygın kullanıyor” dedi.

HEDEF İHRACAT YAPMAK
Kemik suyunu Türkiye’nin her yerine gönderdiğini söyleyen Toker, "Ama en büyük amacım, ata içeceğimizi başka ülkelere de içirmek, Türk markasını oralara taşımak. Çünkü bu kadar güzel bir ürün hiçbir ülkede yok. İnsanlar yurt dışından gelip çantalar dolusu ürün alıp gidiyor. Ülkelerinde bir yer açmamı istiyorlar. Atacağım bu adım bana ışık olacak ve ilerlememi sağlayacak. Zincir marketlerde olmak gibi bir hedefim yok. Butik olarak belirli şehirlerde olmak istiyorum bunlar hayal değil benim hedeflerim. Ürünün sevileceğine ve tutulacağına inanıyorum” diye konuştu.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği''nin (İHBİR) kurmuş olduğu ''İhracata İlham Veren Kadınlar Platformu''na dahil olduğunu söyleyen Toker, “Online söyleşilere katıldım. İhracat yapmış girişimci kadınlar bizlere deneyimlerini anlatıyor, yol gösteriyor. Kadın girişimcilere böyle destek verilmesi, kadının ülke ekonomisine katkısı çok önemli” dedi.