Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Bahçeli rahatsızmış…

Malum olay teğmenlerin kılıç çatıp ant içmesi, bu olay birilerini pirelendirmiş, birileri pek bir rahatsız olmuş, anlaşılan bazılarının da uykuları kaçmış…

Bakın;

Şeriat, hilafet, saltanat derdine düşenlerin rahatsız olmasını anlarım…

Türkiye’yi bölüp bağımsız Kürdistan kuracağız diye dağa çıkanların rahatsızlığını da anlarım…

Asker düşmanı, entel dantel liboş kesimin rahatsızlığını da anlamak mümkündür…

Amma velakin kendisini bir Türk milliyetçisi olarak tanımlayan birinin hele hele de Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı olan birinin rahatsız olmasını anlamak hiçbir şekilde mümkün değildir!

Bu genç teğmenler ne demiş?

Yeni mezun bu genç teğmenler kılıçlarını çatıp hep bir ağızdan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diye haykırdıktan sonra

“Ant içeriz ki; laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler, Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız ve şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene!” demişler…

En nihayetinde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırmışlar. Ya ne diyecekler Trikopis’in askerleriyiz diye mi haykıracaklardı?

Bu sözlerde yasalara, anayasaya, demokrasiye askerî disipline aykırı tek bir kelime var mı?

Elbette yok…

Bakın AKP ve MHP’nin muktedirleri elde kılıç minbere çıkıp ahkâm kesen bir Diyanet İşleri Başkanı’ndan rahatsız olmuyorlar…

Şeriat ile yönetilen bir Kürdistan kurma hayalini dile getirmekten çekinmeyen, Hizbullah terör örgütüne terör örgütü bile diyemeyen HÜDA PAR ile aynı çatı altında olmaktan, onların söylemlerinden rahatsız olmuyorlar…

Televizyonlarda, gazete köşelerinde, sosyal medyada bu ülkenin kurucusu büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’e çemkiren zevattan rahatsız olmuyorlar…

Mustafa Kemal Atatürk ve onun muhterem annesine en aşağılık iftiraları atmaktan çekinmeyen taifeden bile rahatsız olmuyorlar…

Ama yeni mezun teğmenler yukarıdaki andı içince rahatsız oluyorlarmış…

Peki, bunları rahatsız eden ne?

Teğmenlerin laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına sahip çıkmalarından mı rahatsız olmuş zatıalileri?

Yoksa ülkenin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmaları mı o taifeyi rahatsız etmiş?

Yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır söylemi mi bunların umutlarını söndürüp, uykularını kaçırmış?

Yoksa yoksa “Ne mutlu Türk’üm diyene” demeleri mi andımızı yasaklayan zevatı rahatsız etmiş?

Eeeee kusura bakmayın teğmenlerin bu söylemlerinden rahatsız olanlar rahatsız olmaya devam edecek!

Burası Türkiye Cumhuriyeti, bu Cumhuriyete de bu Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve yoldaşlarına da, yüce Türk Milletine de kimse laf edemez, herkes haddini bilmelidir…

Son söz; AKP sözcüsü Ömer Çelik son derecede olumlu ve sağduyulu bir açıklama yapmış ve “teğmenlere hakaret edilmesi de kabul edilemez.” diyerek kestirip atmış bulunmaktadır.

Konuyu uzatmaya gerek yokken ilk başta olumlu açıklamalar yapan MHP’nin sonradan çark etmesi ipler kimin elinde sorusunu gündeme getirmemiş midir?

Yazarın Diğer Yazıları