S&P Global Commodity Insights'in yıllık analizine göre, 1990 ile 2023 yılları arasında toplamda 239 bakır yatağı keşfedildi. Bu yataklar, 1.315 milyar ton bakır içeren rezervleri ve kaynakları kapsıyor. Ancak son yıllarda keşiflerin sayısındaki azalma dikkat çekici bir şekilde hızlandı. 2023 yılı itibarıyla, son beş yılda yalnızca dört yeni keşif yapıldı ve bunlar toplamda yalnızca 4,2 milyon ton bakır içeriyor. Bu durum, son on yılda keşiflerin hızının ve büyüklüğünün önemli ölçüde azaldığını ortaya koyuyor.

shutterstock-519600637-1-750x406.jpg

ESKİ YATAKLAR VE BROWNFİELD ÇALIŞMALARI

Yeni bakır yatakları keşfetmek yerine, madencilik sektörü çoğunlukla mevcut yatakları genişletmeye yönelik çalışmalar yürütüyor. 1990’lar ve 2000’lerin başlarında bakır keşiflerinin büyük çoğunluğu erken aşama keşiflere ayrılırken, 2023'te bu oran yalnızca %28'e düştü. Bu, yeni büyük keşiflerin bulunmasının daha da zor hale gelmesine yol açıyor. Ayrıca, 2023 yılı bakır keşif bütçesi, 2012’deki zirve seviyesinin %34 daha altında kalmış durumda.

ia-1-1.jpg

LATİN AMERİKA VE AFRİKA LİDER KONUMDA

Latin Amerika, dünya genelindeki bakır keşiflerinin yaklaşık %55.6’sını barındırıyor ve bölge, bakır madenciliği için en önemli alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Şili ve Peru, bu keşiflerin büyük bir kısmını oluşturuyor ve bu ülkelerdeki yataklar, 573,9 milyon ton ile Latin Amerika'daki toplam bakır keşiflerinin %78.5’ini temsil ediyor.

Afrika ise son on yılda yapılan keşiflerin yaklaşık %56’sını kaydediyor. Özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bulunan Kamoa-Kakula yatakları, bu bölgedeki büyük keşifler arasında yer alıyor.

salobo.png

KITLIK UYARILARI VE UZUN SÜRELİ YATIRIM İHTİYACI

2027 yılına kadar küresel bakır piyasasında büyük bir darlık bekleniyor. Bu eksiklik, özellikle bakır konsantresi piyasasında kendini gösteriyor. Geçtiğimiz yıl bakır fiyatları 10.000 doların üzerine çıkarken, konsantre tedavi ücretleri tarihi düşük seviyelere geriledi. Ancak, yeni keşiflerin çoğu hala üretim aşamasına gelmediği için bu açığın kapanması zaman alabilir. Keşiflerden üretime geçiş süresi giderek uzuyor ve son yıllarda bu süre ortalama 17,9 yıl olarak hesaplanıyor. Bu da, beklenen arz eksikliğinin daha da kötüleşebileceği anlamına geliyor.

SEKTÖRÜN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA

Gelişen teknoloji ve artan madencilik yatırımları, bazı yeni yatakların zaman içinde büyük keşifler haline gelmesini sağlayabilir. Ancak şimdilik bakır keşiflerinin sayısındaki azalma ve kıtlık tehlikesi, sektördeki geleceği tehdit eden büyük bir sorun olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, bakır fiyatlarının artmaya devam etmesi ve küresel piyasada arz sıkıntılarının daha belirgin hale gelmesi bekleniyor.

image-6.webp